Uçurum kıyısındaki hayatlar

Galerinin tamamı için tıklayınız

İTÜ TMDK öğretim üyesi Songül Karahasanoğlu bunun bir tahrifat (bozma, değiştirme) olduğunu söyleyerek sözlerden bakıldığında türkünün Anadolu'da yakıldığını söyleyebiliriz diyor..  Yücel Paşmakçı ise konuya şu yorumu getirir:"Birincisi, bu türkü Düriye Keskin isimli bir Türkten derlenmiş. İkincisi, Osmanlı ordularının Yemen'e yaptığı seferlerde ordunun toplanma yeri Muş'tur. 'Muş'un yolu yokuş değildir' derler. Ben gittim, gördüm ve Muş'a bir rampadan çıkılır. Yolu da yokuştur. Dördüncüsü de 'Burası Huş'tur, Yolu Yokuştur' olamaz. Çünkü 'Huş'ta bulunan biri 'Giden Gelmiyor' demez 'Gelen Gitmiyor' der. Doğrusu 'Burası Muş'tur'. Birileri çıktı, bunun 'Huş' olduğunu söyledi. Ben türküyü hep Muş olarak okudum."

Türkiye'nin gizli cenneti cehenneme döndü: Binlerce ölü balık bulundu