Türkiye'nin 100'lük gençlerinin 3 sırrı

Galerinin tamamı için tıklayınız

1913 Acıpayam doğumlu Rukiye Ünal’ın bacakları artık tutmuyor. Ama başka hiçbir sağlık sorunu yok. Sadece pilav yiyemiyormuş, o da takma dişlerinde sorun çıkardığı için. Gençken canlı, bıcır bıcır bir kadınmış. En çok yediği şey salatalıkmış. Pazardan torba torba alır getirirmiş. Gençliğinden beri geç vakitte yemek yemiyor. Saat 18.00 oldu mu yemek faslı tamam. Uzun uzun çiğner, bir de midesini yormamaya özen gösterirmiş. “Sulu yemek yapar, börek yapar, dolma yapar, kereviz de yapar” dediği gelini Müşerref Hanım’ı çok sevdiğini anlatıyor: “Gelinimle birbirimize tek bir kötü söz söylemedik, gelinim çok iyi.” Bir de Atatürk’ü seviyor. Bir hikâyesi var, anlatıyor: “Atatürk, bir çiftçi görmüş. Arabayı bir öküz bir de merkep sürüyormuş. Atatürk, ‘Bu nasıl oluyor’ diye sormuş. Çiftçi de borcum var, öküzün eşini sattık’ demiş. Atatürk çiftçiyi Ankara’ya çağırmış, çiftçi de hep mutlu yaşamış.”

Bu kıyafet, İstanbul'da sergilendiği gün tam 11,5 milyon TL'ye satıldı