Sultan Abdülmecid’e sunulan Ayasofya albümü yeniden basıldı
Fossati’nin kubbe ile ilgili çalışmalar da yaptığını söyleyen Dr. Sav, şunları ekledi:
“Kubbe’nin de güçlendirilmesi için kubbe eteğini bir zincirle kuşatıyor. Dolayısıyla o dönemki yapılmış restorasyon aynı zamanda Fossati’nin çizimlerinde de çok yer aldığından dolayı bazı konularda hem sosyolojik olarak hem yapının kullanımı hem de yapısal anlamda çok önemli detaylar içeriyor. Hatta bu kitap 1852 yılında yine Sultan Abdülmecit’in desteğiyle Londra’da yayımlanıyor. O yayınlandıktan sonra da bunun özel bir albüm şeklinde Demirören Yayınları tarafından tekrar yayımlanması muhteşem bir çalışma. Böylelikle o dönemin onarımının neler yapıldığı hem o dönem hem öncesi hem de günümüzdeki haliyle daha net çizgilerle karşılaştırılması mümkün olabiliyor. Fossati’nin onarımı esnasında daha önce burada mevcut olan hünkar mahfilinin yerine yeni bir hünkar mahfili yapılır. Bu genellikle neo bizanten üslubunda bir mahfili olarak kabul edilir. Mahfili taşıyan sütunların 3 tanesi de Fatih Camii’nin avlusunda, geçmişten beri kullanılmayan 3 tane sütun olduğu biliniyor. İçerisinde de muhteşem bezemelere sahip. Aynı zamanda yine bu onarım döneminde Fossati’nin mihrap bölümündeki apsis duvarındaki pencereler de elden geçiyor. Onarım bittikten sonra 13 Temmuz 1849 yılında da açılış yapılıyor. Bu onarım sırasında yaklaşık olarak ortalama bine yakın işçinin çalıştığı tahmin ediliyor. Ayasofya; geç antik çağ, Bizans’ın çeşitli dönemleri, Osmanlı’nın içerisinde çeşitli müdahaleler, Mimar Sinan’ın onarımları başta olmak üzere çok uzun bir serüvene sahip. Bu bin 500 yılın ardından günümüzde de içerisindeki antik devirlerden kalma çeşitli malzemeler, Bergama’dan getirilen mermer küpler ve devşirme malzemeleriyle beraber Ayasofya yaşamaya devam ediyor” dedi.