Onları ne kokusu ne de tadı durdurabildi... Kana kana içiyorlar

Galerinin tamamı için tıklayınız

Suyun ününün yurt dışına kadar ulaştığını söyleyen Çipil, “Eskiden çocuklarda halk arasında dabaz denilen ürtiker hastalığı olurdu. Bize büyüklerimiz o kokulu sudan getirin derlerdi. Bu sudan getirirdik. Çocuklar bu suyla üç gün üst üste banyo yaptırılırdı ve ciltleri düzelirdi. Suda yumurta kokusuna benzer bir koku var. Eskiden demir borudan akardı su demir boruyu eritti plastik taktık. Plastikte bir sorun olmadı. Kokusuna rağmen çok içiliyor. Buradaki tren hattı çalışırken bidonlarla su götürürlerdi. Bu suyun böbrek taşına iyi geldiği de söyleniyor. Bu suya herhangi bir analiz yapılmadı ama analiz yapılmasını isteriz. Geçen sene Fransa'dan gelip buradan bidonla su götürdüler. Bu suyun ünü yurtdışına kadar ulaştı ama Sivas'ta sadece bizim köylüler biliyor” dedi.

Türkiye'nin cennetinde yeni tehdidin adı ''tropikalleşme'' oldu