Kendi işini bırakıp başlamıştı... Şimdi tanesini 30 bin Dolar'dan yurtdışına satıyor

Galerinin tamamı için tıklayınız

Tespihin birçok işlemden geçtiğini söyleyen İbrahim Çamurdaş, “Belirli ölçülerde kesiyoruz, sonra ufak taneler haline getiriyoruz, ondan sonra delim ve kesim işi yapıldıktan sonra kuru torna, dediğimiz yerde ince işler yaparak, parlatmasını yapıyoruz. Usta olarak imamesini yapıyorum, daha sonra ipten geçirdikten sonra parlatılıp kullanıma hazır hale getiriyoruz. Ağaç çeşitleri, doğal taşlar, hayvanların dişleri ve boynuzları. Doğal taşlardan özellikle kehribarı kullanıyoruz. Damla kehribar soyu tükenmiş bir çam ağacının reçinesinden elde ediliyor. Kehribar çeşitleri zar kehribar, sıkma kehribar bunların içinde de bazı malzemeler farklı renklerde mor tonlarda üretiliyor. Kaplumbağa kabuğu, Fildişi boynuz, deve kemiğinden yapılan tespihler var. Özel sipariş üzerinden tespihler yapıyoruz istediğiniz boyda malzemeyi siz getirebilirsiniz ya da bizden istersiniz istediğiniz boyda istediğiniz modelde yapabiliriz. Aslında ben elektrik ustasıydım. 12 yıl önce motosiklet kazası geçirdim. Sonra amcamın oğlunun yanına yardım amaçlı gittim ve tespih sanatı beni cezbetti. O günden beri kendimi geliştirerek baba mesleğimi yapıyorum. Vatandaşlar en çok yeni malzeme dediğimiz sıkma ve zar kehribarı tercih ediyorlar bunlarda genellikle hediyeliklerde kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin üçüncü büyük dağına mevsimin ilk karı düştü