Atatürk'ün emaneti çöl oldu... Bir zamanların masmavi cenneti cehenneme döndü

Galerinin tamamı için tıklayınız

Dr. Çakmak, Gölbaşı Barajı'nın tarımsal üretime olan katkısına dikkat çekerek, bölgedeki kuraklığın devam etmesi halinde çiftçinin, 'sulu tarım'dan 'kuru tarım' uygulamalarına yönelmek zorunda kalacağını ve üretim kaybının yaşanacağını ifade etti. Dünyaca ünlü deveci armudu ve coğrafi işaretli Bursa şeftalisini örnek gösteren Çakmak, "Armut ağaçlarının son suyu, kuraklık nedeniyle verilememiş durumda. Bu da yeterli verim alınamamasına sebep oluyor. Barajın dibindeki balçığın temizlenerek, kapasitenin normal seviyelere çıkarılması gerekiyor. Özellikle barajdan elde edilen suyun basınçlı sulama sistemine geçilerek, kayıp kaçak oranını düşürmemiz gerekiyor. Çiftçiye gerekli destekler verilerek, damla ve yağmurlama sulama sistemlerine geçilmesi gerekiyor. Bitkilerin ihtiyaç duyduğu oranda ve dönemde sulama yapılması şart. Ancak çiftçi, ayağı suya değmeden, sulama yapmadığını düşünüyor. Bunun yanlış olduğunu öğretmemiz lazım. Çiftçiyi bilimle buluşturmamız gerekiyor. Böyle giderse, bir süre sonra ekim deseninin değişmesine ve sulu tarımdan, kuru tarıma yönelmeye zorlanacağız. Bu da üretim ve verim kaybına sebep olacaktır. Gürsu bölgesi özellikle armudun ana vatanı gibidir. Şeftali zaten Bursa'nın tescilli bir ürünüdür. Eğer suyu onlara ulaştıramazsak, kuru bir alanda o ürünleri yetiştirme şansımız yok. Kentleşme baskısıyla azalan tarım alanlarımızı daha da azaltmış olacağız. Suyu bulamayan çiftçi, ağaçlarını keserek kuru tarıma yönelmek zorunda kalacaktır. Barajın mevcut kapasitesi ile 3 bin hektara yakın bir arazi sulanabilir durumda. Baraj temizlendiğinde ve yeterince su biriktiğinde bu kapasite 4 bin 500 hektara kadar çıkabilir." (DHA)

Kar yağışı ve Sibirya soğukları Türkiye'yi terk ediyor