Kansere yakalanmayan gizemli hayvan türleri
Aynı yöntem insanlarda kullanılabilir mi? Tüm bu gelişmeler ümit verici görünse de, kanserin tamamen önlenmesi umuduna kapılmak için çok erken. Sorun, bu tedavi yöntemlerinin insanlara uygun olup olmadığı. Tüysüz köstebek fareleri insanlardan farklı olduğu için, fazladan hiyalüronik asidin insan vücudunu nasıl etkileyeceği bilinmiyor. Wisconsin-Madison Üniversitesi'nden Kanser uzmanı David Vail şöyle konuşuyor: "Vücudumuzda daha az hiyalüronik asit olmasının bir nedeni olabilir. Daha yüksek orandaki asit vücudumuzu zehirleyebilir.'' Aynı durum genetik manipülasyon için de geçerli. Tüysüz köstebek farelerinde kanserle savaşan bir gen insanlarda tamamen yeni bir hastalığa neden olabilir. Vail ekliyor: Genetik manipülasyonu deneyene kadar insanoğlunun ne kaybedeceğini bilmiyoruz. Bir canlı türünde sihirli görünen şeyler başka bir türle uyumlu olmayabilir.' Bu teorik bir sorun değil, çünkü daha önce benzer örneklerin yaşandığını biliyoruz. 2002 yılında yapılan bir araştırmada farelere birden fazla p53 geni aktarıldı. Kansere karşı direnç kazansalar da çok hızlı yaşlanmaya ve genç yaşta üreyememeye başladılar. İç organlarından bazıları da büyük oranda küçüldü. Bu beklenmeyen sonuç, sadece farelere fazladan p53 verilmesiyle açıklanabilirdi. 2007'de devam eden aynı araştırmada bu sefer farelere bir tane p53 eklendi ve yan etkiler olmadan daha uzun bir hayat yaşamaları sağlandı. Fakat Lynch insanlara fazladan gen aktarılmasının nasıl sonuçlara yol açacağından emin değil. Lynch, bu genler yararlı olsaydı, yüzbinlerce yıldır evrim geçiren insanlarda çoktan ortaya çıkacağı görüşünde.