Bu görüntüler belgeselden değil; Türkiye'den!

Cemevi dedesi Kazım Açıktepe, "Rakım olarak 1500 civarı ancak türbenin olduğu yer 2 binin üzerinde. Burada yol hizmetini yürütüyorum. Aleviler, burayı dilek ve muratları için her yıl ziyaret eder ve kurbanlar keserler. Ayakkabılarını çıkararak, yalın ayak mekana kadar yürürler. Kurbanlar mezbahanede kesiliyor. Kurbanların sakatatları, bir boruyla kesimhaneden 500 metre aşağıya bırakılıyor. Güneş batmaya yakın ve akşam saatlerinde 30'a yakın ayı, kurt, tilki oraya geliyor. Çoğunlukla ayılar geliyor ve onları yiyerek karnını doyuruyor. Son zamanlarda kurban sayısı, ziyaretçilerden dolayı azaldığı için cemevinin etrafındaki çöp konteynerlerine gelip, onlarla uğraşıyorlar. Aleviliğe hak, insan ve doğa olarak bakılır. O yüzden bizim için cümle varlık, kutsaldır. Doğadaki tüm canlılara saygı duyar, kutsal olarak bakarız ve koruruz. Doğadaki cümle varlığı, Hakk'ın bizlere bir parçasıdır diye görürüz. Büyüklerimiz, dedelerimiz, 'İlkin cemi cümleyi sonra da yabandaki kurdu, yılanı ve börtü böceği aç bırakma. Onların yüzü, suyu hürmetine cümle aleme sağlık, huzur ve mutluluk ver. Ondan sonra da bizim hanemize meyman ol, bizlere sağlık, huzur ve mutluluk ver' diyerek dua ederlerdi" dedi.