Türkiye'nin ''nazar boncuğu''ydu... Adı hala göl olsa da kendisi göl değil!
''2000'li yılların başında su seviyesi 1,5-2 metre seviyesindeyken, zaman içerisinde devam eden kuraklıkla birlikte ve yer altı su seviyelerinin çekilmesiyle giderek sularını kaybetmiş bir vaziyette, son birkaç yılda ise kuruma noktasına gelmiş durumda. Kış ve bahar yağışları nedeniyle altta bulunan killi yapı sebebiyle yer yer su birikintisi oluşsa da artık orayı bir göl olarak nitelemek oldukça güç. Meke Gölü gibi önemli ve özel jeolojik değerimizi yitirme noktasındayız. Meke, bölgedeki kuraklığın en önemli göstergelerinden bir tanesidir. Geçmişte sulak alan olarak ilan edilen yerlerden bir tanesi birçok göçmen kuşa ev sahipliği yapan ve jeolojik miras niteliğinde önemli bir bölgedir. Bu bölgenin korunması ve gelecek nesillere aktarılması son derece önemli bir konu." Son yağışların, başta Meke Gölü olmak üzere diğer göllerde de istenilen seviyede faydalı olmadığını söyleyen Arık, "Başta Meke gibi çevredeki jeolojik mirasları içine alan Acı Göl ve çevredeki görsel olarak güzel olan obruklar hatta Timraş Obruğu'na kadar olan bölge Karatay Belediyesi öncülüğünde jeolojik miras olarak projeler yürütülüyor. Bunun içerisinde Çıralı, Meyil, Kızılören Obruğu, Meke, Acı Göl gibi volkanik yapılar, hatta Çatalhüyük, Hotamış Su Depolama ve Timraş Obruğu da var. Meke’nin korunabilmesi için bizim doğal meteorolojik yapıyı kontrol edebilme şansımız yok. Kuraklık devam edecek. Hatta 100 yılın sonuna kadar 3,5 derecelik bir artış öngörülüyor. 3,5 santigrat derece günlük bir hava değişimi olarak algılandığı zaman çok önemli görünmese de tüm dünya çapında ciddi iklimsel olaylara neden oluyor. Buzul alanların önemli bir bölümü eriyecek" dedi.