Turizm cennetinde ''beach işgali'' için binlerce kişi sokağa döküldü
Ücretli plajların zararlarını sıralayan GÜDODER başkanı, “Mesele sadece ücretli giriş de değil. Bu işletmeler doğal sit olanı olan koyları, bir avuç seçkinin eğlencesi için betona, demire boğarken, tropik adaların sahillerine benzetmeye çalışıyorlar, ama ortaya diskotekle karışık, kimliksiz, doğallığını tamamen yitirmiş, hiçbir şeye benzemeyen ucube yapılar çıkıyor. Çevreye yaydıkları fiziksel kirlilik yanında çevre kirliliğinden ayrılmaması gereken büyük bir gürültü kirliliği de cabası. Bizim karşı duruşumuz can yakan pratiklerden geliyor. Doğal sit alanı olan koyumuz ile ilgili tüm yetki Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nde. Kurumun adı ve kuruluş amacı tabiat varlıklarını korumaya dair olsa da ne yazık ki sistem çoğu zaman buna izin vermiyor, ne ironiktir ki vatandaş olarak bizler tabiat varlıklarını idareden korumak için mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Oysaki halk doğayı devletten korumamalı, devlet ile birlikte doğayı korumalı. Ancak, merkezden yereli yönetmede karşılaşılan sorunlar burada da aynı. Bu ve benzeri koylara halk ve belediye iş birliği içinde bakıyor, temizliyor, merkezi idare Ankara’dan kaderini belirliyor. Merkezden yerelin denetimi deseniz çok güç. Ben, buradan Sayın Bakanımız Özhaseki’ye yaptığım daveti bir kez daha yineliyorum: Lütfen, yarımadamıza teşrif etsin, birlikte tebdil-i kıyafet yarımadamızdaki özel işletmelere kiralanan plajları gezelim. Kiralama şartnamesini ihlal etmemiş tek bir işletme çıkmayacaktır. En başta vatandaşın ücretsiz girişine engel çıkarmayan tek bir işletme bulamayacaktır” ifadelerini kullandı.