Marmara Denizi'ni esir alan deniz salyasının nedeni açıklandı
'ATIK SULAR İLERİ BİYOLOJİK ARITMAYA TABİ TUTULMALI'
Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kullanımlar sonucunda
kirlenmiş atık suların deşarj edildikleri alıcı ortamın fiziksel,
kimyasal, bakteriyolojik ve ekolojik özelliklerini değiştirmeyecek
hale getirmek için farklı arıtma yöntemleri kullanıldığı ve bu
konunu su kaynaklarının korunmasında önem arz ettiği belirtilerek,
şöyle denildi:
"Bu kapsamda tüm evsel ve endüstriyel atık sular ileri biyolojik
arıtmaya tabi tutulmalı, arıtma tesislerinde su geri kazanımı
sağlanmalı, Marmara Denizi’nin azot-fosfor yükünü azaltmak
öncelikli tedbir olmalıdır. Mevcut durum ve modelleme çalışmaları
dikkate alınarak yapılan önceliklendirmeler doğrultusunda planlı ve
kademeli şekilde arıtmalar yapılmalı ve revize edilmelidir. Marmara
Denizi'nin ekolojik seviyesini korumak için besin yükü azaltımı
ihtiyacı dikkate alındığında her iki kaynağın (noktasal ve yayılı)
olabilecek en etkin seviyede kontrolü gerekmekte olup, bölgede
bulunan mevcut atık su arıtma tesislerinin tamamının ileri
biyolojik arıtma tesisine dönüştürülmesi gerekmektedir. Marmara
Denizi alt akıntısının arıtılmamış ve/veya yeterli arıtılmamış atık
sular için seyrelme ve Karadeniz’e taşınması için bir konveyör
olarak kullanılması prensibinden vazgeçilerek, fiziksel ve
biyolojik evsel atık su arıtma tesislerinin ivedilikle ileri
biyolojik arıtma tesisine dönüştürülmesi sağlanmalıdır."