Marmara Denizi'nde korkutan istila kamerada

Galerinin tamamı için tıklayınız

İnsanların deniz ekosisteminin temizlenmesini sağlayacak olan organizmalara da zarar verdiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Balıkları sanki bir daha hiç balık olmasın dermişçesine vahşi bir yaklaşımla avlıyoruz. Sonra deniz ekosisteminde değişimler meydana geliyor. 2021 yılında yaşadığımız müsilaj gibi ve zaman zaman farklı canlı gruplarının çoğalması azalması gibi tepkiler veriyor deniz. Bunları gördüğümüzde de şaşırıyoruz. 'Hay Allah ne oldu bu denize' diyoruz. Ne olsun denizden daha ne bekliyoruz. Vermesi gereken bütün işaretleri deniz bize veriyor. Beni kirletmeyin diyor. Balıklarımı bu kadar avlamayın diyor. Benime ilişkinizi değiştirin diyor. Peki yapıyor muyuz? Üzgünüm, yapmıyoruz. Sonra da her denizde farklı bir durum gördüğümüzde hayretler içinde kalıyoruz. Bu hayret ettiğimiz durumlar bazen bir denizanası artışı oluyor. Ekosistemde bu kadar atık yükü varken plankton bu kadar çoğalmışken denizanasının çoğalmasından daha doğal ne olabilir ki. Bu denizanalarını yiyecek olan büyük balıkların bir tanesini tezgahlarda görebiliyor muyuz? Bu balıkları tükettik, azalttık, eksilttik. Aşırı avladık. Bir taraftan kirletirken, bir taraftan yanlış avcılık politikalarıyla denizi işletmeye çalışırken karşılaştıklarımıza şaşırmamamız gerekiyor. Denizle olan ilişkimizi değiştirmemiz lazım. Marmara Denizi Eylem Planını, 22 eylemden oluşan o planı amasız, fakatsız, lakinsiz bir an önce uygulamaya geçmemiz lazım" diye konuştu.

İstanbul'da büyük yangın