Kurbağalıdere'de korkutan görüntü

Galerinin tamamı için tıklayınız

Özellikle Marmara ve Karadeniz'deki azot ve fosfor yoğunluğuna dikkat çeken Tahsin Ceylan, şu bilgileri verdi: “Soluduğumuz havanın içindeki oksijenin yüzde 70'ini denizlere borçluyuz. Bunun yüzde 50'si de tek hücreli canlılar dediğimiz fitoplanktonların fotosentezinden geliyor. Fitoplanktonların büyük bölümünü dinoflagelat dediğimiz türler oluşturuyor. Bunlar organik maddeyi çözen türler. Öldükleri zaman bakteriyel parçalanma yaşıyorlar ve ortamdaki oksijeni hızla tüketiyorlar. Bu tüketimin sonunda anoksik bir alan oluşuyor ve o bölgede yaşayan canlıların yaşamı risk altına giriyor. Son günlerde Marmara Denizi'nde yaşadığımız olay tam da budur."

Bandırma Belediyesi’nin Çalışmaları Tüm Hızıyla Devam Ediyor