6 yaşında lösemiye yakalanmıştı, LÖSEV'in gönüllü elçisi oldu
Çevresel faktörlerin ve moralin tedavi sürecindeki önemine de değinen Elif Naz Holoğlu, “Bundan sonraki süreçte, insanlara umut olmak, onlara destek olmak çok önemli. Aile, arkadaş çevresi ve okul çok önemli. Ben okuma yazmayı kendim öğrendim. Yani hastanedeyken ulaşamadım, çok zordu, izin vermiyorlardı gitmeye, mikrop kapmamam için. Kendi çabamla öğrendim. Sonrasında da zaten Adalet Lisesi'ni kazandım. Şimdi Domaniç Hayme Ana Meslek Yüksekokulu’nda Sosyal Güvenlik Bölümü okuyorum, son sınıfım. Tedavi sürem de yaklaşık bir 7 yıl sürdü. Hem kemoterapi tedavisi hem ışın tedavisi tam 8 ay hiç çıkmadan hastanede kaldım. Sonrasında da ayakta tedavi olarak 2 gün evde, 1 gün hastanede ya da tam tersi şekilde. Sonra 1 hafta git gel. Sürekli artarak süreler devam etti. Lösemi değil, umutsuzluk öldürür. İnsanların yaşama umudu her zaman olmalı. Lösemi bulaşıcı bir şey değil ya da sizi hasta edebilecek bir şey değil, psikolojik olarak kötü değilseniz. Aksine neşeli ve hayata tutunan biri olursanız daha önemli. Yani neşenizi hiçbir zaman kaybetmeyin, bu hastalıkta çok önemli. Lösemi öldürmez, umutsuzluk öldürür. Lütfen umudunuzu kaybetmeyin” ifadelerini kullandı.