3 milyon kişinin yaşadığı ilimizde korkutan rakam: Sadece 133 kişi başvurdu!

Galerinin tamamı için tıklayınız

Bina dayanıklılığının belirlenmesi için de iki farklı uygulama olduğunu söyleyen Doğangün, “Bize, 133 vatandaşımız bireysel olarak başvurdu. Bunların yaklaşık 50’sinin projesi ve zemin etüdü yoktu. Olanlar da iki türlü seçenek sunuyoruz. Birincisi deprem yönetmeliğine uygun karot alınması, kolonların sıyrılması, belli yerlerde kırılarak donatının görülmesi, kirişlerden sıyırma yapıp donatının görülmesi gibi. Tahribatlı yöntemler olarak adlandırıyoruz biz bunu. Bunu da mutlaka, yönetmelik neyi emrediyorsa onların hepsini yapmak zorundayız. İkinci seçeneğimiz ise beton dayanımını karot almayarak, yüzey sertliğine bağlı beton test çekiçlerimiz var. Bir de ultrasonik yöntemlerle beton dayanımını belirliyoruz ama diğer işlemler aynı. Tabii bunun sonucunda malzemeyi biz beton dayanımını yönetmeliğe göre belirlemediğimiz için, deprem yönetmeliğindeki emniyeti sağlar veya sağlamaz şeklinde değil de binanın risk durumunu ortaya koyuyoruz. Risk durumuna göre de artık o malikler kendileri, binaların durumuyla ilgili oturup karar verebilirler. Bundan sonra tekrar kentsel dönüşüme sokabilirler eğer girmek istiyorlarsa ya da binalar sağlamsa diyecekler ki, ‘Bizim herhangi bir şey yapmamıza gerek yok. Biz bu binada oturmaya devam edeceğiz’ diye karar verebilirler” dedi.

Marmara'daki 2 depremin ardından İstanbul'un en riskli noktaları açıklandı