İstanbul Boğazı'ndaki imar ayıbından 150 milyon TL gelir

Boğaziçi’nde yer alan toplam 14 bin dönüm büyüklüğündeki 40 mahallenin son kanun değişikliği ile imar barışı kapsamına alınması devlete yeni bir gelir kapısı oluşturacak.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından uygulamaya koyulan ve geçen günlerde günlerde son başvuru süresi tekrar uzatılan imar affı düzenlemesi gündemdeki sıcak yerini koruyor. Daha önce Boğaziçi öngörünüm bölgesinde yer alması nedeniyle imar barışı kapsamına alınmayan mahallelerin de bu kapsama girmesiyle devletin gelir beklentisinde de artış yaşanıyor. Tektaş İmar Affı Uzmanı ve İnşaat Yüksek Mühendisi Hakan Çatalkaya, geçtiğimiz yılın sonunda Meclis’te yapılan düzenleme ile Boğaziçi öngörünümde olup imar affı kapsamına alınmayan toplam 14 bin dönüm büyüklüğünde bir alanın da artık kapsama girdiğine dikkat çekti. Sarıyer, Beykoz ve Üsküdar ilçelerinde öngörünümde olup da deniz görmeyen alanlarda bulunan 40 mahallenin imar affına dahil edildiğini kaydeden Çatalkaya, “Yaptığımız çalışmalara göre bu mahallelerde imar affından yararlanabilecek toplam 14 bin bina bulunuyor. Bu binalardan devlete gelir kaydedilecek toplam yapı kayıt bedeli ise 150 milyon TL seviyesinde” dedi.

EN FAZLA SARIYER

Boğaziçi öngörümümde olup da imar affı kapsamına alınan en büyük alanın 9 bin dönüm ile Sarıyer’de olduğuna işaret eden Çatalkaya, ikinci sırada 4 bin 200 dönüm ile Beykoz’un yer aldığını, 800 dönüm alan ile Üsküdar’ın ise en sonda bulunduğunu kaydetti.

Çatalkaya, imar affına başvuru süresinin de 6 ay uzatılması ile birlikte Boğaziçi öngörünümdeki yıkım kararı, idari para cezası bulunan veya iskan tapularını almak isteyen hak sahiplerinin imar barışından yararlanmak için kendilerine başvuru yaptıklarını ve bu hak sahiplerini imar barışı kapsamından yararlandırdıklarına dikkat çekti.

Ancak burada doğru başvurunun çok önem taşıdığını kaydeden Çatalkaya, vatandaşların hiçbir teknik hizmet almadan kendi başlarına yapmış oldukları imar affı başvurularının çok büyük oranda yanlış olduğuna işaret etti. Çatalkaya, “Vatandaşın başvuruyu yapıp Yapı Kayıt Belgesi’ni alması bu başvurunun doğru olduğu anlamına gelmiyor. Yanlış, daha sonraki aşama olan iskan tapu alımı için çizilen projede ortaya çıkıyor. Bu kez de alınmış yapı kayıt belgesinin doğru bir şekilde düzeltilmesi için ciddi bir çalışma yapılması gerekiyor ki hak sahipleri iskanlı tapularını alabilsinler”.

İmar affına başvuru süresinin uzatılmasının çok olumlu olduğunu belirten Çatalkaya, bu sayede devletin elde edeceği gelirin artacağını ve 15 milyon başvuru ve 50 milyar TL hedefine ulaşılabileceğini kaydetti.

Sonraki Haber