Ev sahipleri, şimdi de kiracıların peşini bıraktı kefillerin peşine düştü
Fahiş rakamlara ulaşan ve bir türlü önüne geçilemeyen kira fiyatlarında, ev sahipleri şimdi de kiracıların peşini bırakıp, sözleşmelerde imzası olan kefillerin peşine düştü.
Türkiye'de ev kiralarında yaşanan artışlar ev sahipleri ve kiracıları karşı karşıya getiriyor. Ev sahipleri ise çözüm olarak kefillerin kapısını çalmaya başladı. Kefillerden zam farkı isteniyor ya da kiracıyı tahliyeye ikna etmesi talep ediliyor. Avukat Hanife Emine Kara, kiracının kirasını ödeyemediği durumlarda kefilin de sorumlu olduğunu belirtti.
"AZAMİ MİKTAR SÖZLEŞMEDE BELİRTİLMELİ"
Taşınmazlarını kiralayanlara mutlaka kira sözleşmelerine kefil almalarını tavsiye ettiklerini söyleyen Avukat Hanife Emine Kara, Borçlar Kanunu’nun 583’üncü maddesine göre kefalet sözleşmesinde şekil olarak aranan hususları şöyle sıraladı:
Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.
Kefilin sorumlu olacağı azami miktar sözleşmede belirtilmelidir.
Kefalet tarihi sözleşmede yer almalıdır.
Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Aksi halde alınan kefalet geçerli olmayacaktır.
İlanları gören öğrenci şaka sandı! 'Öğrenciye uygun' denilerek 30 bin TL kira istendi
"KEFİLİN SORUMLU OLACAĞI SÜRE AYRICA YAZILMALI"
Dikkat edilmesi gereken bir diğer hususun kefilin sorumlu olacağı süre olduğunu söyleyen Kara, “Süre ayrıca belirtilmezse sadece sözleşme süresi kadar kefil olunmuş sayılacağından yenilenen kira dönemleri için kefalet devam etmez. Örnek verecek olursak; 1 yıl süreli kira sözleşmesi akdetmiş ve sözleşmede kiracıya kefil alınmış olması halinde, ayrıca belirtilmediği takdirde kefilin sorumluluğu sadece ilk 1 yıl için olacaktır. Bunun dışında yenilenen kira dönemlerinde kiracı tarafından kira borcunun ödenmemesi halinde kefilin bir sorumluluğu olmayacaktır. Bu nedenle kefilin sorumlu olacağı sürenin sözleşme süresi dışında ayrıca yazılmasını tavsiye ederim” diye konuştu.
"AKSİ HALDE KEFALET GEÇERSİZ OLUR"
Posta'dan Meltem Kara Söylenoğlu'nun haberine göre eşlerden birinin bir ayrılık kararı veya ayrı yaşama hakkı olmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceğini vurgulayan Kara, şunları söyledi:
“Bu nedenle kira sözleşmesine kefil olarak taraf olan kişi evli ise kefaletin geçerli olması için kefilin eşinin de rızası alınmalıdır. Aksi halde kefalet geçersiz olacaktır. Bu durumun istisnası ise; ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz. Başka bir deyişle; bir şirketin kiracı sıfatıyla kiralama yapması halinde, şirketin ortaklarından birinin kefil olarak sözleşmede taraf olması halinde, kefil olan ortağın eşinin rızası aranmayacaktır.”
"KİRA ÖDENMEZSE HEM KİRACI HEM DE KEFİLE İCRA TAKİBİ BAŞLATILABİLİR"
Kiracının kirasını ödeyemediği durumlarda kefilin de sorumlu olduğunu anlatan Kara, şöyle konuştu:
“Eğer kefalet sözleşmesi kanuna uygun bir şekilde belirlenmişse ve kira borcu kefilin sorumlu olduğu süre içerisinde oluşmuşsa, bu borçtan kefilin de sorumluluğu sözleşmede belirtildiği miktarda oluşur. Kiracı kirasını ödemezse, ev sahibi kiracı ve kefile karşı icra takibi başlatabilir. Kefil müşterek müteselsil sorumlu ise aynı anda ikisine de icra takibi başlatılabilir.”
Zam anlaşmazlıklarında kefilin hiçbir sorumluluğu olmadığını ifade eden Kara, “Kefil ile kiraya veren bir anlaşma/pazarlık yapamaz. Kira sözleşmelerinde zam yasal artış oranına göre yapılır. Normal zamanlarda kira artış oranı 12 aylık ortalama Tüketici Fiyat Endeksi’ne (TÜFE) göre belirlenir. Ancak 10 Haziran 2022’den 1 Temmuz 2023’e kadar yenilenecek kira sözleşmelerinde zam oranı hükümetçe yüzde 25’te sınırlandırıldı” bilgisini verdi.