Bunlarda İstanbul'un rant villaları
3. Havalimanı ve köprü inşa edilmeden rant villaları yükselmeye başladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün TOBB töreninde “Biz orayı söke söke bitireceğiz.” dediği 3. havalimanının inşaatına hâlâ başlanamadı. 3 Mayıs 2013’te yapılan ve 25 yıllık işletme hakkını kapsayan İstanbul 3. havalimanı ihalesini 22 milyar 152 milyon Euro’luk teklifle Limak-Kolin-Cengiz-Mapa-Kalyon grubu kazanmıştı. Ancak ihalenin üzerinden tam 2 yıl geçmesine rağmen hâlâ inşaata başlanamadı. 3. havalimanı, 3. köprü, Kanalistanbul, yeni şehir konut rezerv alanı gibi mega projelerin inşaat çalışmaları planlandığı gibi gitmesede bu projelerin yapılacağı güzergahlardaki inşaat ve emlak sektöründeki hareketlilik dikkat çekti. Emlak danışmanları, “3. havalimanının bu bölgede konumlandırılması ve Kuzey Marmara Otoyolu güzergâhının kanal üzerinden geçmesinin bölgeyi cazibe merkezi haline getirdiğini” ifade ediyor. Bölgede toplu arazi alımları ve aracılar vasıtasıyla spekülasyon faaliyetleri şimdiden tırmanmış durumda. Fiyatların aşırı yükseldiği alanda lüks villalar ve kapalı siteler yükselmeye başladı bile.
Havalimanı bölgesinde kalan Yeniköy, Tayakadın, Durusu gibi köylerde ise arazilerinin bir kısmı kamulaştırılan ya da istimlak edilen vatandaşlar kendilerine ödenen ilk bedellerin düşük olmasından yakınıyor. Arazi sahipleri devletin metrekare başına verdiği 100-120 liralık bedelin yükseltilmesini talep ediyor. Hükümete yakın işadamlarının yapımını üstlendiği 3. havalimanı, son yılların en tartışmalı projelerinden biri. Öncelikle bitirileceği söylenen terminal binası, 1. ve 2. pistlerin zemin doldurma çalışmaları devam ediyor. Daha önce Sayıştay’ın raporuyla gecikme skandalının sebeplerinin ortaya çıktığı projede, ihalede öngörülen takvime uyulmaması, havalimanının 2018’de hizmete girmesini zora sokacak. Havalimanının bataklık alana yapıldığına yönelik tartışmalar gündeme gelmişti. İddialara göre ihale şartlarında deniz seviyesinden 105 metre yüksekte olması gereken havaalanının kotu ihaleden sonra 70 metreye düşürülerek uçuş güvenliği hiçe sayıldı ve tahminlere göre bu değişiklikle yaklaşık 3 milyar Euro olan dolgu maliyeti 1 milyar Euro’ya düşürüldü.
Tek işlemle müteahhitlere 2 milyar Euro kazandırılarak kamu zarara uğratıldı. Yer tesliminin 2 sene geciktirilmesi ve bugün dahi hâlâ açıklanmamış olması, tahminlere göre müteahhitlere 1 milyar Euro üzerinde ayrıca kazanç sağladı. 3. havalimanı inşaatı ve zemini ile ilgili 2014 Kasım ayında bir yazı kaleme alan gazeteci Fatih Altaylı, konu hakkında uzun süre gündemi meşgul etmişti. Altaylı, içeriden bir kaynağa dayandırdığı yazısında “3’üncü havalimanı, pistler ve terminal alanı; DHMİ hiçbir çalışma yapmadan, projesi olmadan, jeolojik etütleri yapılmadan ihale edildi. İhaleyi alanlar bu konularda hiçbir soru sormadan ve inceleme yapmadan bu işe atladılar. Zorluklarla şu anda yeni yeni karşılaşmaya başladılar ve çok açık söyleyeyim işi yapmaya hiç de gönüllü değiller. Altı tamamıyla balçık olan bir zeminle daha yeni yeni karşılaşıyorlar ve bu zeminde 1 milyar metreküp dolgu yapacaklar.” ifadelerini kullanmıştı. Söz konusu yazı üzerinden Altaylı’yı eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Bu projeden vazgeçilme düşünceleri var’ gibi şeyler yazıp, çiziyorlar. Hazımsızlık çok kötü. Oturdu mu bir daha halledemezler. Onun için bunların ani, acil operasyonlara ihtiyacı var.” şeklinde Altaylı’yı hedef göstermişti.
Projedeki zarar, vergi olarak halka yansıyacak
Dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, kamuoyundaki üçüncü havalimanı için kotun düşürüleceği iddialarını doğrulamıştı. Elvan’ın ‘bu konuda teknik çalışmaları yapıyor’ dediği Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım ise geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklamada “Yeni havalimanı inşaatına mayıs ayında başlanacak.” demişti. Sayıştay’ın ‘2013 Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Denetim Raporu’na göre, DHMİ son 4 yılda toplam 1 milyar 328 milyon lira zarar etmiş durumda ve bu projenin altından kalkabilecek malî yapıya sahip görünmüyor. Sayıştay, DHMİ’nin işlettiği 47 havalimanından (Hakkâri hariç) sadece yedi tanesinin kâr ettiğini de belgeliyor. Ekonomistler ise projenin 16 milyar dolar olarak açıklanan maliyetinin dünya genelinde yükselen dolar nedeniyle 20 milyar dolara çıktığını, bu maliyet artışının da büyük ihtimalle vergi mükelleflerine döneceğini belirtiyor.