Yok artık ! Ay ışığından elektrik üretilecek
Enerji üretimi için yeni yöntemlere başvurulabilir. İşte dünyayı bekleyen ilginç senaryolar..
Danışmanlık şirketi KPMG, enerji sektöründe 2035 yılında ortaya çıkabilecek dört senaryoyu inceledi. Buna göre, gelecekte ay ışığından elektrik üretiminden ateşböceği geninden üretilen bitkilerin sokak aydınlatmasında kullanılmasına kadar ilginç bazı yöntemlerle enerji sağlanabilir.
Hürriyet'ten Merve Erdil'in haberine göre enerji sektörünün 2035 yılında, yani bundan yaklaşık 20 yıl sonra geleceği noktayı, araştırmalar, uygulama ve fikir aşamasındaki projelerden yola çıkarak oluşturulan dört senaryo üzerinden inceleyen KPMG raporu, enerji sektöründe yaşanan zorluklar ve krizlerin stratejik düşünce ve yaratıcılığa olan ihtiyacı ortaya çıkartarak, inovasyonu teşvik edeceğine işaret ediyor.
Peki enerji sektöründeki gelişmelere bağlı olarak bizi nasıl bir gelecek bekliyor?
İşte enerjide “Yarının fırsatları” olarak ortaya konulan ve gelecekte karşılaşabileceğimiz bazı gelişmeler:
• Kablosuz enerji (2019): Kablosuz elektrik aktarma konusunda ilk başarılı sonuçlar, yeni kurulan bir şirket olan Ossia’nın “cota” sistemiyle alındı. Sistem, wi-fi, bluetooth ve ZigBee’nin kullandığı dalga aralığını kullanarak on metre uzaklığa kadar enerji aktarımı yapabiliyor. Alıcının göndericinin görüş alanında olmadığı durumlarda
bile enerji aktarımı başarılı bir şekilde test edildi.
• Batarya olarak kablo (2021): Gömleğinizin cep telefonunuzu şarj edebilmesini ister miydiniz? Central Florida Üniversitesi’nde araştırmacılar elektrik depolama özelliği olan bir kablo geliştirdiler. Bu kabloyu lif haline getirerek veya tekstil ürünlerine entegre ederek her türlü kıyafeti bir bataryaya dönüştürmek mümkün. Bu durumda elektriği sadece prizden değil giyim mağazalarından da alabileceğiz. Tekstil üreticileri aynı zamanda elektrik üreticisi olacak.
• Duvardan ısıtma: Yeni geliştirilen alçı paneller kullanılarak geleneksel duvarlara sahip binalarda ısıtma maliyetleri yüzde 40’a kadar düşürülebiliyor. Panellerde alçının yarısı parafin parçacıklarından oluşuyor. Bunlar sayesinde gün içinde emilen sıcaklık gece boyunca içeri veriliyor.
• Ateşböceği aydınlatması (2025): Biyoışıldama kullanan ateşböcekleri uygulanan enerjinin sadece yüzde 5’ini ısıya, yüzde 95’ini ise ışığa dönüştürebiliyor. Bu, modern LED’lerin bile erişemediği bir orandır. Bundan yola çıkan bazı araştırmacılar ateşböceklerinin genlerini ağaçlara aktararak biyolojik sokak aydınlatması geliştirmeye çalışıyor.
• Ahşaptan enerji (2022): Maryland Üniversitesi’nde (ABD) araştırmacılar ahşap lifleri kalayla kaplayıp sodyum çözeltisi içine yerleştirdi. Bu prototip 400 şarj döngüsünü başarıyla tamamladı. Bu batarya örneğin güneş enerjisi tesislerinde büyük miktarlarda enerjinin depolanmasında kullanılabilir.
• Güneş boyasından enerji (2023): Kuantum noktalar, yani elektrik üreten nano parçacıklar, kaplama malzemesinin içine katıldığında boya olarak kullanılabilen güneş hücreleri ortaya çıkıyor. Bu güneş boyası ile evlerin bütün duvarlarını güneş hücresi olmaksızın elektrik jeneratörüne çevirmek mümkün olacak.
• Batarya olarak tuz (2017): Bu sistem günümüzde kullanılan bataryalardan çok daha ucuza mal edilebiliyor. Enerji kullanılarak tuz eritiliyor ve bu tuz bir sonraki tüketim artışına kadar muhafaza ediliyor. Daha sonra ısı dönüştürücüler kullanılarak tuzdaki enerji açığa çıkarılıyor ve elektriğe dönüştürülüyor.
• Ay ışığından enerji (2020): Rawlemon Company’nin ürettiği yüksek verimli Beta.ray kolektörler ay ışığını bile elektriğe çevirebiliyor. Cep telefonlarının şarjında kullanılacak ilk kitlesel üretim ürünlerinin önümüzdeki günlerde piyasaya sürülmesi bekleniyor.