Ünlü ekonomist yatırımcıya tüyoyu verdi: Ne dolar, ne altın, ne Euro ne de gümüş...
FED'in faiz kararı ve açıklanan enflasyon rakamları sonrasında ünlü ekonomist Bakı Atilal yatırımcılar için en cazip yatırım aracını açıkladı.
Ekonomist Bakı Atilal, Fed'in 50 baz puan faiz artışı kararının ardından tv100'e yaptığı açıklamada, "Bu süreç 2-3 yıl böyle devam edecek" diyerek yatırımcıları yakından ilgilendiren önemli değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon rakamlarına ilişkin açıklamasında "Mayıs ayından itibaren 75 seviyesini göreceğiz diyen Atilal, en fazla fiyat artışının temel gıda ürünlerinde olduğunu ifade etti.
Ekonomist Bakı Atilal'in açıklamalarından satır başları:
Petrol tarafını yurt dışına havale ettik. Peki gıda tarafında biz nasıl bir yapısal reform yapıyoruz? Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın paylaştığı beklentilere göre görüntü itibarıyla yılın son ayına kadar bu seviyelerde kalacağız. Yılın son ayında da yaklaşık 12 puanlık bir düşüş yaparsak yüzde 60 civarında bir yerlerde yılı kapatacağız gibi görünüyor. Burada petrol, kur ve gıda fiyatlarının ciddi derecede artmayacağı varsayımı var.
Dünya enflasyona karşı faiz artırarak ve likiditeyi kısarak mücadele verirken biz kilidite tarafında bir şey yapmıyoruz. Kredi hacmini daha genişletmeye çalışıyoruz. Nüfus miktarındaki artışı da hesaba katınca maliyet ve talep enflasyonunun bir arada olduğu bir dönem sıkıntılı dönem olacakmış gibi görünüyor.
Rusya'ya AB Kırım'ı ilk işgal ettiğinde gıda konusu başta olmak üzere bir yaptırım uyguladı. Onlar da iki yıllık bir program açıkladılar. 2 yıl sonunda her ne olursa olsun gıda tarafında biz kendi kendimize yeteriz. Bizim de en basitinden maden petrol tarafında enerji depolama tesisleri yapamıyoruz, kısa sürede olmuyor zaten... Biz doğalgaz tarafında da hem Rusya hem İran'a fazlasıyla bağımlıyız. Bir taraftan ABD yaptırımları var. Gıda tarafında yapısal bir reform, Hindistan'ın geçen günlerde açıkladığı gibi ciddi sübvansiyonlar elektrik, doğalgaz, su kullanımında ciddi sübvansiyonlar vererek üretim maliyetini aşağı çekmemiz gerekiyor ki en azından gıda tarafında bir rahatlama yaratalım. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen yaklaşık iki aydır enerjiden bahsetmiyor. Yoksa market denetlemeleriyle herhangi bir şey olmadığını hepimiz gördük. KDV indirildiği takdirde devlet feragat ediyor. Bu vatandaşa 2 gün yansıyor.
Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler dış borç almak zorundalar. Onun maliyetini arttığı bir evreye giriyoruz. Düzenli olarak o maliyetin arttığını göreceksiniz. Hem İngiltere hem ABD tarafında faizler artarken bizim borçlanma maliyetlerimizin düşmesi gibi bir durum söz konusu değil. Diğer yandan Rusya Ukrayna tarafında operasyonların verdiği bir CDS yüksekliği var. Çünkü Dünya Bankası ve IMF de borçluluk sorununu gündeme getiriyorlar. Hem borçluluğun hem yurtdışından aldığın faizler yukarıda olunca gene orada da kısır bir döngü içerisine girme riskini barındırıyor.
Altın tarafında agresif sayılabilecek 75 baz puanlık bir artış olsaydı sert geri çekilmelerin devam ettiğini görebilirdik. Ama yumuşak sayılabilecek 50 baz puanlık bir artış ufak yönlü yukarı yönlü bir hareket yaptı. Genel olarak ben yıl içinde altın yatırımlarının pek bir getiri sağlamasını beklemiyorum. Çünkü zaten her tarafta enflasyon artarken altın yeterli miktarda faiz vermiyor. Yukarı gitmesi için Rusya'nın diğer rezervleri bloke olduğundan dolayı altın rezervlerini kullandılar bir ara. Gram altını yukarıya atacak tek etmen mevcut durumda kurun yukarıya gitmesi. Ama kur tarafına baktığınızda orası da 14,55-14,85 bandında sıkıştı, yukarıya gidemiyor.
Yatırımcı getiri arayışına girmeye başladı. O getiri arayışında da birinci sırada bizim borsamız kalıyor. Enflasyona endeksli mevduat gelirse paranın bayağı büyük bir kısmının kur korumalı mevduattan da bir çözülme olup o tarafa kayacağını düşünüyorum. Şu pozisyonda borsa alternatifsiz kalmış gözüküyor.