Ünlü ekonomist kapımıza dayanan krizi açıkladı: ''Dolar kıtlığı!''

AK Parti iktidarının açıkladığı Kur Korumalı Mevduat (KKM) sisteminin de durduramadığı dolar kuru 17,98 TL ile 2022 yılının rekorunu da kırmıştı.

Geçen yıl da yüzde  40 üzerinde değer kaybeden TL, Nisan sonundan Haziran sonunda BDDK kredi kısıtlama kararına kadar aralıksız değer kaybetmiş ve dolar/TL bu dönemde 14.8'lerden 17.5'e kadar yükselmişti.

 Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temmuz ayı enflasyon verilerini açıkladı. TÜFE temmuz ayında yüzde 2,37 arttı. Yıllık enflasyon yüzde 79,60'a yükseldi.

Açıklanan enflasyon verileriyle birlikte, dolar 17,95 liradan, euro 18,27 liradan, sterlin ise 21,89 lira seviyelerinde gezinmeye başladı.

TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakımının ardından, ekonomist Remzi Özdemir, önemli uyarılarda bulundu.

Özdemir şunları aktardı

“Bir devletin veri güvenliliği çok önemlidir. O ülkenin istatistik kurumunun açıkladığı rakamlar o ülkenin dünya nezdinde itibarıdır aynı zamanda. TÜİK, Türkiye’nin en kötü yönetildiği dönemlerde bile bağımsız ve güvenilir bir kurum olmuştur. Tarih boyunca ne içte ne dışta hiçbir analist TÜİK ya da eski adı ile Devlet İstatistik Enstitüsü’nün güvenirliliğini sorgulamamıştır. AKP’nin bir sloganı var ya “Yaparsa AKP yapar!” evet AKP bunu da yaptı ve devletin resmi istatistik enstitüsünün güvenirliliğini sorgulatır hale geldi. TÜİK bu sabah temmuz ayı enflasyon rakamını açıkladı. Yüzde 80 değil, 79.60. Tıpkı pazarcı esnafı gibi. 80 görünmesin diye milimetrik bir düzenleme. Mesleğim gereği Türkiye’den ve dünyanın çeşitli bölgelerinden onlarca ünlü ekonomist ve fon yöneticisini takip ediyorum. An itibariyle TÜİK’in bu rakamına inanan bir kişi bile yok. TÜİK son dönemde en fazla başkan, başkan yardımcısı ve daire başkanları değiştiren kurum oldu. Oysa dünyadaki örneklerine baktığımızda istatistik kurumlarının başkanlarının görev sürelerinin onlarca yıl olduğunu görüyoruz. Bizde ise dolar kuru gibi değişiyor. Eh o zaman siz bu kurumun neyine inanacaksınız? Gelelim temmuz ayı enflasyonuna.

TÜİK’e inanmış olsak bile yüzde 79,60 enflasyon kur üzerindeki baskının daha da artmasına neden olacaktır. Merkez Bankası’nın gösterge faizi yüzde 14 ülkede resmi enflasyon yüzde 79,60. Kafadan 66 puanlık negatif bir fark var. Bir vatandaş parasını yüzde 20 ile bile faize yatırmış olsa 60 puan kaybediyor. Parası o kadar eriyip yok oluyor. Enflasyon senin paranın değerinin kaybolmasıdır. Alım gücünün düşmesidir. Türk lirasının değerine baktığımızda mal ve hizmet karşılığı neredeyse bitmiş tükenmiş yok hükmündedir. Normal kurallara göre, Türk lirasının dolar ve euro gibi farklı ülkelerin para birimi karşısında da değer kaybetmesi lazım. Yani enflasyon oranı kadar. Türkiye’de dolar bu yıl sadece yüzde 33 değer kazanmış. Yani kafadan Türk lirası yüzde 47 daha değerli. Şimdi diyeceksiniz ki ne güzel Türk lirası değerli. Yok öyle değil. Senin paranın alım gücü düşüyor. Başka para birimi karşısında değer kazanması senin ithalat ihracat dengeni bozar. İhracatın düşük kur nedeniyle ilerleyemez ve cari açık verirsin. Ülkene dolar girişi de olmadığı için bir gün kasandaki dolarda biter. Çünkü senin ülkenin resmi istatistik kurumu kimsenin inanmadığı ve itibar etmediği rakamı açıklarsa senin ülkene yabancı sermaye girmez. Nitekim girmiyor da tam tersi çıkıyor. Yılbaşından bu yana 1 sent girmediği gibi 6 milyardan fazla çıktı. Şimdi anladınız mı rakamların güvenirliliği neden önemli. TÜİK bugün bu rakamla kur krizinin de kapasını açmıştır. Türkiye’den daha da fazla para çıkışı olacak ve büyük bir dolar kıtlığı Türkiye’yi vuracak. Demirel’in 70 sente muhtacız sözü, AKP döneminde 1 sente bile muhtaç olduk şeklinde değişecek. TÜİK bugün kur krizinin kapılarını sonuna kadar araladı.”