UBER-Taksi savaşının perde arkası
İstanbul'da UBER şoförüleri ile taksiciler arasındaki kavganın arkasında 30 milyar TL'lik plaka kavgası var. Para kazanmak için ayda 14 bin lirayı aşmak zorunda olan taksiciler bu pazarda başka rakip istemiyor.
İstanbul'da yaşanan Uber-Taksi kavgası hakkında bilmeniz gerekenler...
-Dünyada birçok büyük şehirde olduğu gibi yaklaşık 2 yıldır Türkiye’de de hız kesmeden devam eden taksi esnafıyla UBER şoförleri arasındaki kavga, önceki gün bir UBER aracının kurşunlanması ile tavan yaptı.
-Taksiciler UBER’i vergisiz ve haksız kazanç elde etmekle suçlarken, taraflardan UBER ise bu hizmete sadece özel yazılımla aracılık ettiğini ve kendi sistemine bağlı olarak çalışan şoförlerin gelir vergilerini ödediğini belirtiyor.
-UBER şoförlerinin taksiciler tarafından bir müşteri gibi çağrılıp darp edilmesiyle başlayan ve bir UBER aracının kurşunlanması ile bambaşka bir boyuta taşınan söz konusu kavganın asıl sebebi ne? Bunu anlamak için arka plandaki rakamlara bakmak gerekiyor. İşte Gazete Habertürk'ten Yiğitcan Yıldız'ın o haberi...
İSTANBUL'DA 18 BİN TAKSİ PLAKASI VAR
-İstanbul’da değeri yıldan yıla artan 18 bin yasal taksi plakası bulunuyor. 2011 yılında şehirdeki bir taksi plakasının piyasa değeri 875 bin lira iken, bu rakam 2017’de 6 yılda yüzde 92 artışla 1 milyon 680 bin TL’ye ulaşmış durumda.
-Fiyatlardaki artış uzun yıllardır sektörde yeni plaka ruhsatı verilmemesinden kaynaklanırken, Türkiye’nin en büyük kentindeki taksi plakalarının toplam değerinin de 30 milyar TL’yi aştığı görülüyor.
-Plakaların piyasa değeri bu derece yüksek olunca da, kira getirisi de haliyle yüksek oluyor. Plaka sahibi bugün ortalama 7 bin 500 TL’den taksi plakasını işletilmek üzere başkasına kiralayabiliyor.
PLAKA KİRA ARTIŞI % 15’LE ENFLASYONU SOLLADI
Geçen yıl kiraların 6 bin 500 lira olduğu göz önüne alındığında ise, plaka kiralarında yüzde 15’le bir yıllık artışın enflasyon oranını geçtiği net şekilde görülüyor. Sonuçta, taksi plakası yatırımının aynı değerde bir emlak yatırımından çok daha fazla getiri sağladığı ortaya çıkıyor. Bir taksinin yılda ulaşabildiği azami hasılat yaklaşık 250-300 bin TL arasında. Bu da sektörün İstanbul’daki yıllık cirosunun tam 5 milyar TL’yi bulduğunu gösteriyor. Üstelik bu pazarın yasal tarafı.
TAKSİ ŞOFÖRÜNE KALAN DEVEDE KULAK
-Korsanları hesaba katmadan bile sektör kendi başına bir dev. Hesabın alt kalemlerinde ise detaylar daha çarpıcı hale geliyor. Taksici esnafının verdiği bilgilere dayanarak yaptığımız ortalama hesaplara göre, İstanbul’da bir taksinin ortalama günlük hasılatı 750 TL’yi bulurken, bu rakamın yüzde 40’ı plaka sahibine kalıyor. Kalan tutarın yüzde 20’si yakıta harcanırken, geriye kalanın da 2 taksi şoförü arasında paylaşıldığı belirtiliyor. Rakamlar her taksi için farklılık gösterebilir. Daha az kazanan olabildiği gibi, daha çok kazanan da muhakkak vardır. Fakat İstanbul’da böylesine büyük pazar varken, UBER gibi dünya devi şirketlerin pazardan pay almak için Türkiye’de üs kurmak istemesi ve bunun çatışmaya neden olması kaçınılmaz görünüyor.
AYLIK YAKIT MALİYETİ 4.500 TL’Yİ BULUYOR
İki vardiya taksi işletildiğinde plaka sahibinin eline hasılattan aylık ortalama 7 bin 500 TL geçiyor. Yılda bu rakam 90 bin TL’yi buluyor. Yani 1.6 milyon TL’lik plaka sahibine giderler hariç yılda en az 90 bin TL bırakıyor. Ortalama yakıt maliyeti 4 bin 500 TL’yi buluyor. Buna, araç sigortası için 500 lira, çalışan taksici sigortası için bin lira ve araç bakımı için de 500 TL eklendiğinde, bir taksiye harcanan tutar ayda 6 bin 500 TL oluyor. Bu hesaba göre, bir taksi şoförünün gelir elde etmesi için aylık cirosunun 14 bin lirayı geçmesi gerekiyor.
TAKSİ PLAKASI 1,7 MİLYON LİRA
Bir taksinin aylık en büyük giderini yakıt olusturuyor. Ortalama yakıt maliyeti 4.500 TL. Sigorta, kasko, bakım derken araç için ayda 6.500 TL harcanıyor.
BİR BAKIŞTA TAKSİLER
-Yasal taksi sayısı: 18 bin
-Taksi cirosu (Günlük): 750 TL
-Taksi cirosu (Yıllık): 250 bin TL
BİR TAKSİDEN KİM NE KAZANIYOR
-2 Soför: 300 TL
-Plaka Sahibi: 300 TL
-Yakıt: 150 TL
UBER’DE AYLIK GELİR 5 BİN TL
Talep yüksek olunca, İstanbul özelinde her geçen gün UBER’in araç ve sürücü sayısı artıyor. Taksici esnafı yaptıkları milyon liralık plaka yatırımına karşın UBER’in elini kolunu sallaya sallaya kendilerine rakip olması hoş karşılanmıyor. İşin haksız rekabet boyutunun haricinde, taksilerde ciroların düşmesi ve kendilerinden öğrendiğimiz kadarıyla aylık 5 bin TL’ye yaklaşan gelirleri ile UBER sürücüleri taksicilerin hedefi haline gelmiş durumda. Soruna, yasal zeminde çözüm getirilmediği takdirde taksiciler ile UBER sürücüleri arasında kavganın sonu gelmeyecek.
UBER: ÖNCELİĞİMİZ TÜRKİYE’DEKİ SÜRÜCÜ ORTAKLARIMIZA YARDIM
Son dönemde sürücülerine yönelik saldırılar artan UBER’in ABD’deki merkezinden yapılan açıklamada, “Önceliğimiz bu zor zamanlarda UBER sürücü ortaklarımızın yanında durmak, onlara gereken hukuki yardımı sağlayıp destek olmaktır. Türkiye’deki operasyonlarımıza, sorumlu bir iş ortağı olarak, sonuna kadar bağlıyız. En çok önem verdiğimiz konuların başında, yerel paydaşlarla beraber çalışarak, birlikte daha akıllı ve çevre dostu şehirler yaratmak geliyor. Buna taksiciler de dahil olduğu için taksi ürünümüz mevcut. Türkiye’de taksicilerin UBER’in teknolojisinden faydalandığı bu işbirliğinin çok büyük bir potansiyeli olduğu inancındayız” ifadesi kullanıldı. Açıklamada, UBER’in bulunduğu her ülkenin vergi düzenlemelerine uyduğu belirtildi.
LONDRA'DA TAKSİCİLERE SINAV VAR
İstanbul’da taksi şoförlüğü yapabilmenin tek şartı belediyeye kayıt ve sabıka kaydı bildirmekten geçiyor. Ancak araç günlük ve saatlik olarak resmi kaydı olmayanlara verilebiliyor. Taksinin gerçek lisans sahibi ise çoğunda şoför olmadığı için arka planda kalıyor. Londra’da ‘black cab’ olarak adlandırılan ünlü siyah taksilerde çalışabilmek için ‘The Knowledge’ (Bilgi) isimli Londra tarihini ve sokaklarını anlatan bir kitaptan sınava giriliyor. ABD’nin New York kentinde ise yaklaşık 150 bin lisanslı olmak üzere 6 çeşit taksi hizmeti bulunuyor. Bunlar arasında sadece limuzinler ile taşımacılık yapanlar da var.
SÜRÜCÜ VERGİ ÖDÜYOR AMA UBER XL İÇİN ÖDEMİYOR
Uygulama üzerinden taksicilik hizmetine aracılık eden ABD merkezli UBER, bugün değeri 50 milyar doları bulan dev bir teknoloji şirketi. 83 ülkede ve 647 şehirde çalışan UBER, Türkiye’de 2014 yılından bu yana 5 bin şoför sayısına ulaştı. Bunların 2 bini sarı taksi şoförü olarak çalışırken, 3 bini ise müşterilerinin çoğunlukla tercih ettiği ‘XL’ olarak adlandırılan vIp minibüsler ile taşımacılık yapıyor. Sisteme dahil olan minübüs sahipleri belediye ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan yetki belgeleri ile faaliyetlerini sürdürürken, kurdukları turizm şirketleri üzerinden ise gelir vergilerini ödüyor. Fakat, ‘XL’ araçlardan yüzde 20 oranında komisyon alan UBER, bu tutarı Türkiye’deki şirketi üzerinden almadığı için herhangi bir gelir gösteremediğinden komisyonun vergisini ödemiyor. İşte tüm sorunların kaynağı da burada yatıyor. UBER, sisteme dahil ettiği araçlara ve sürücülere belirli standartları şart koşuyor.