TÜSİAD'tan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kadına şiddet resti
Türk Sanayici Ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle basın açıklaması yayımladı. TÜSAİD tarafından yapılan açıklamada "Kadına yönelik şiddeti ise 'sıfır tolerans' anlayışıyla hayatımızdan tamamen çıkarmak zorundayız" ifadeleri yer aldı.
Türk Sanayici Ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle basın açıklaması yayımladı. TÜSAİD tarafından yapılan açıklamada "Geleceği kadınların her alanda eşitliğini esas alan bir anlayışla inşa etmek zorundayız" ifadeleri yer aldı.
Kadına yönelik şiddetin engellenmesi gerektiğini belirten açıklamada, İstanbul Sözleşmesi'ne de vurgu yapılarak "Kadına yönelik şiddeti ise 'sıfır tolerans' anlayışıyla hayatımızdan tamamen çıkarmak zorundayız. Bu yöndeki çabalarımızı, uluslararası alandaki taahhüdümüz olan 'İstanbul Sözleşmesi' ile güvence altına almak vazgeçilmez bir unsurdur" dendi.
TÜSİAD'ın açıklaması şöyle:
"Toplumsal cinsiyet eşitliği, en başta bir insan hakları meselesidir. Kadınların hayatın her alanında eşit yer almasını ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması; demokratik gelişmişlik, kapsayıcı büyüme ve sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez bir unsurudur. Eğitime, işgücüne katılımda ve bölgesel gelişmişlikte mevcut farklılıklar toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile de yakından ilişkilidir. Toplumda iç içe geçerek düğüm haline gelen tüm eşitsizliklerin giderilmesi sürecinde, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak büyük önem taşıyor. Geleceği kadınların her alanda eşitliğini esas alan bir anlayışla inşa etmek zorundayız. Bu anlayışın temelinde de kadın ve erkeğin hak, özgürlük, fırsat ve temsilde eşitliğini sağlamak ve kadına yönelik şiddeti kesinlikle ortadan kaldırmak olmalı. Kız çocuklarının nitelikli eğitime erişimini ve devamlılığı, iş yaşamına kadınların eşit katılımı, siyaset, kamu, iş dünyası, sivil toplum ve akademide yönetimde kadın oranının yükseltilmesi için kararlı adımlar atılması gerekiyor. Her şeyden önce yaşam hakkı ile ilgili bir mesele olan, kadına yönelik şiddeti ise 'sıfır tolerans' anlayışıyla hayatımızdan tamamen çıkarmak zorundayız. Bu yöndeki çabalarımızı, uluslararası alandaki taahhüdümüz olan 'İstanbul Sözleşmesi' ile güvence altına almak vazgeçilmez bir unsurdur."
'Tüm toplum kesimlerinin sorumluluğunu hakkıyla yerine getirmesi dönüşümü hızlandıracaktır'
"Kadınların hayatın her alanında eşit yer alması konusunda çabamızı verilere de yansıtamazsak yerimizde sayıyor ve hızla dönüşen dünyada geriye düşüyoruz demektir" ifadelerine yer verilen açıklamada ayrıca şu noktalara da değinildi:
"Politika yapıcıların, kamu kurumlarının, iş dünyasının, sivil toplum örgütlerinin, akademik çevrelerin ve ilgili tüm toplum kesimlerinin bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirmesi halinde zihniyet dönüşümü hızlanabilecektir. TÜSİAD olarak üzerimize düşen sorumluluğu iş dünyasında ve toplumda zihniyet dönüşümünü desteklemek, farkındalığımızı somut verilere yansıtmak ve takipçisi olmak üzere üstleniyoruz. İş dünyasının toplumu dönüştürücü gücünü işbirlikleriyle harekete geçirmeyi ve kurumsal politikalarla güçlendirmeyi hedefliyoruz. Kapsayıcı kamu politikalarının en etkili şekilde hayata geçirilmesine yönelik savunu çalışmaları yürütüyoruz. Bu çalışmaların devamı olarak, geçtiğimiz hafta, TÜSİAD, Global Compact Türkiye, İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), TÜRKONFED, KAGİDER, Yönetim Kurulunda Kadın Derneği ve yüzde 30 Kulübü iş birliği ile “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Hemen Şimdi!” çağrısı ile mesajımızı tekrarladık. 'Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa' çalışmamızda vurguladığımız gelişmiş, adil, çevreci ve saygın bir Türkiye hedefini ancak toplumun yarısını oluşturan kadınların birey olarak güçlenmesiyle başarabiliriz."