Türkiye'de prezervatif ithalatı düştü

2014 yılında 680 ton olan prezervatif ithalatı 2019 yılında 482 tona indi. Türkiye'de büyük çapta prezervatif üreticisi bulunmazken kullanılan ürünlerin çoğu ithal ediliyor. Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV) Genel Koordinatörü Nurcan Müftüoğlu ham madde ithal edip yerli üretim yapmanın ekonomik olarak uygun olmadığını söylüyor.

Sözcü'den Emre Deveci'nin haberine göre, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçen hafta açıkladığı 2019 yılı ithalat verileri, Türkiye’de Avrupa ülkelerine göre zaten çok sınırlı olan kondom (prezervatif) kullanımının ekonomik kriz ve döviz kurundaki artışın ürün fiyatını artırmasıyla birlikte daha da azaldığına işaret ediyor.

Türkiye’nin prezervatif ithalatı, bir önceki yıla göre 2018’de yüzde 7.5 azalarak 559.2 tona, 2019’da ise yüzde 13.8 azalarak 482.2 tona geriledi. TÜİK verileri, prezervatif ithalatının 2014’te 680.4 tonla zirveyi gördükten sonra düşüş trendine girdiğini gösteriyor.

Geri çekme en yaygın yöntem

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından yapılan 2018 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) verilerine göre, son beş yılda 15-49 yaş grubundaki halen evli kadınlar arasında gebeliği önleyici yöntem kullanımı yüzde 74’ten yüzde 70’e geriledi.

Bu grupta, erkek kondomu kullanımı oranı ise yüzde 16’dan yüzde 19’a yükseldi. Ancak en yaygın aile planlama yöntemi yüzde 20 ile “geri çekme” olmaya devam etti. Üçüncü yöntem yüzde 14 ile “rahim içi araç”, dördüncü en yaygın yöntem yüzde 10 ile tüp bağlanması oldu.

'İthal edilip Türkiye'de paketleniyor'

Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV) Genel Koordinatörü Nurcan Müftüoğlu, Türkiye’nin prezervatifi ithal ettiğini ve Türkiye’de paketleyip satışa sunduğunu söyledi.

Müftüoğlu, 15 yıl önce Türkiye’de bir prezervatif fabrikası kurmak için fizibilite çalışması yaptırdıklarını ancak yurt içinde prezervatif kullanımının yeterli düzeyde olmadığı için ham madde ithal edip yerli üretim yapmanın ekonomik olarak uygun olmadığının ortaya çıktığını söyledi.

Müftüoğlu, doğum kontrol hapları tüketiminin uzun yıllardır yatay seyrettiğini ancak hem erişimin diğerlerine göre daha kolay olması hem de muhtemelen cinsel yollarla bulaşan hastalıkların önlenmesine dair artan bilinç nedeniyle Türkiye’de prezervatif kullanımının uzun dönemli artış eğiliminde olduğunu söyledi.

'Aile planlaması hizmetlerinde gerileme'

Son bir iki yılda ekonomik durum kaynaklı bir değişim olabileceğine ancak ithalat verilerinin toplam prezervatif kullanımını doğru yansıtmayabileceğine dikkat çeken Müftüoğlu, 2010 yılından bu yana sağlıkta dönüşümle birlikte Türkiye aile planlaması hizmetlerinde geriye düşüş olduğunu vurguladı.

TNSA verilerine göre, halen evli kadınlar içinde karşılanmamış aile planlaması ihtiyacı olanların oranı 2013’te yüzde 6 iken 2018’de yüzde 12’ye yükseldi. Yani bu kadınlar, doğumlarının arasını açmak ve doğumları sonlandırmak istedikleri halde herhangi bir aile planlaması yöntemi kullanmıyor.

Enflasyon sepetinde yok

TÜİK’in enflasyon sepetindeki 418 mal ve hizmet arasında bulunmayan prezervatif, bazı ülkelerde bu sepete dahil edilmiş durumda. Örneğin, İngiltere İstatistik Ofisi, 2014 yılında prezervatifi enflasyon sepetine dahil etti.
 
 
 

Sonraki Haber