Türk Lirası değer kaybetmeye devam ediyor !

Gelişen ülkeler arasında hiç biri 5 günde % 3.4 değer kaybeden Türkiye kadar düşmedi.

Dünyayı sarsan Kuzey Kore bombası, Suudi Arabistan-İran gerilimi, Çin’deki yavaşlama Türk Lirası’nı derinden etkiledi ve doları 3 liranın üzerine çıkardı. Tüm gelişen ülkelerde kayıp var ama hiç birisi 5 günde dolar karşısında yüzde 3.4 eriyen Türk Lirası kadar olamadı.

Hürriyet'ten Şebnem Turhan'ın haberine göre yeni yılla beraber dolarda sert hareketler yaşamaya başladık. 1 Ocak’tan düne kadar Türk Lirası karşısında yüzde 3.5 yükselen dolar psikolojik sınır olarak nitelendirilen 3 lirayı da aştı. Başta Suudi Arabistan ile İran arasındaki gerilimin yansıması, Çin’den gelen yavaşlama sinyali ve Çin piyasalarında durdurulamayan düşüş, hedefleri aşan 2015 enflasyonuna bir de Kuzey Kore’nin hidrojen bombası deneyinin gerilimi eklenince 3 liranın aşılması kaçınılmaz oldu.

Tüm dünyada gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde sert hareketler yaşandı. Ama Türk Lirası 1 Ocak’tan bugüne yaşadığı yüzde 3.41’lik kayıpla lider durumda. Dün de kayıp yüzde 1’e yaklaştı. 

NEDEN TL DAHA KÖTÜ

Bunun yanıtı hem içeride hem de dışarıda. Türkiye’de Merkez Bankası’nın adım atmaya hevesli olmaması, çatışmalı ortam ile ekonomik reformlardan önce siyasi reform tartışmalarının daha önde olması Türk Lirası’nı olumsuz etkiliyor. Ortadoğu’ya bu kadar yakın olunması ile tüm diğer jeopolitik riskler güvenli liman arayan paranın dolara ve altına yönelmesine neden oluyor ve bu da Türk Lirası’nı güçsüzleştiriyor.

Dün 3.0152 liraya kadar çıkan dolar serbest piyasada günü 3.007 liradan tamamladı.Borsa İstanbul’da daha sakin bir seyir gözlendi, borsa günü yüzde 1 yükselişle 71 bin 102 puandan tamamladı. İki yıllık gösterge tahvil faizinde ise yükseliş sürüyor. Yüzde 0.27 yükselen gösterge tahvil faizi yüzde 11.22’ye çıktı. Dolar en yüksek 3.0753 lira ile ekimde tarihi zirvesini görmüştü.

CUMA GÜNÜ KRİTİK

Dolarda 3 liralık psikolojik sınırın açılması yükselişin süreceği endişelerini doğurdu. Analistler 3.02 lira direncini önemsiyor. 3.02’nin aşılması durumunda dolarda yeniden 3.05-3.07 liranın görülmesi muhtemel. Geriye dönüş içinse 2.9920 lira seviyesi önemli.

Bunun altına düşüldüğünde 2.97-2.98 lira seviyelerine inilmesi mümkün görünüyor. Piyasalarda moraller bu kadar kötüyken yani jeopolitik riskler ortalığı kasıp kavururken cuma günü yeni bir ralli görme ihtimalimiz var. ABD’den gelecek istihdam raporu beklentilerden çok daha iyi gelirse Türk Lirası’ndaki kayıp hızlanabilir.

2016 ile birlikte yaşanan bu gelişmeler tüm gelişmekte olan para birimlerini etkiledi. Çin başrollerinden birini üstlendiği felaketlerden para birimini koruyamadı ve 1 Ocak’tan düne kadar yuanda dolara karşı değer kaybı yüzde 1.32. Hindistan rupeesi ise 5 günde yüzde 1.12, Güney Afrika randı yüzde 2.57, Brezilya reali yüzde 2.52, Rus rublesi ise dolara karşı yüzde 2.24 değer kaybetti. Dün gelişen ülkeler arasında en fazla kayıp yüzde 1.47 ile Rus rublesinde oldu. Türk Lirası yüzde 0.90 kayıpla en fazla değer kaybeden üçüncü para birimi oldu.

DIŞ BORÇ DA ZORLUYOR

ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan tüm gelişmekte olan ülke paralarında zayıflığın hakim olduğu dün geçmiş 3 ayda görece iyi performans gösteren Türk Lirası’nın bir miktar daha fazla baskı altında olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Negatif tabloyu destekleyecek birçok etmen bulunmaktadır.

Yurtdışında risk algısı yüksek, Türkiye’nin gerek Orta Doğu coğrafyasına yakın olması nedeniyle jeopolitik risklere açık olması, gerekse de 2015 dış finansman yükü sebebiyle lira en çok etkilenen para birimlerinden birisi oluyor. Küresel anlamda negatifliğin artmış olduğu bu dönemde, Merkez Bankası’nın ocak PPK toplantısında atacağı adımlara ve sadeleştirme politikasına ilişkin belirsizliklerin mevcut olması da TL’nin dışa karşı kırılganlığını artıran etmen.”

Erkan VIX ve Move endekslerindeki düşüş ile küresel piyasalardaki volatilitenin azalmasının Merkez Bankası tarafından sadeleştirmenin uygulanabilirliği açısından ölçüt olarak gösterildiğini hatırlatarak “Küresel piyasalardaki oynaklık TCMB’nin normalleşme adımını öteleme ihtimalini güçlendirmektedir. Bu durumun hareket alanını kısıtlaması ve kurda volatilitenin artmasının faiz politikası açısından belirsizlik oluşturması Türk varlıkları üzerindeki baskıyı artırmaktadır” dedi.

Sonraki Haber