Şok gerçek ortaya çıktı: Zeytinlikler kurtulmadı
Zeytin sahalarının yatırıma açılmasına ilişkin düzenlemede yer alan 4'üncü maddeye göre, Valilik onayıyla zeytinlikler maden ve sanayiye açılabilecek.
Son 3 gündür TBMM Sanayi Komisyonu’nda devam eden “zeytin” tartışması yeni bir boyut kazandı. Zeytin üreticileri, zeytinliklerin henüz kurtulmadığını öne sürdü. Üreticiler, “4’üncü maddede, ‘ancak’ ile başlayan bir cümle var. Buna göre, Valilik onayıyla zeytinlikler her türlü maden ve sanayiye açılabilecek” dedi.
Hürriyet'ten Aysel Alp'in haberine göre; TBMM Sanayi Komisyonu’nda üç gündür devam eden “Zeytin” tartışmasında tasarıdan çekilen iki maddenin “Zeytinlikler kurtuldu” diye sunulmasının gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Görüşmelerde “Saygısızlık yapmayın” diye söz verilmeyen zeytin üreticileri, “4’üncü maddedeki ‘ancak’ ile başlayan hüküm, zeytinin ölüm fermanıdır” diyerek maddenin tümden çıkarılmasını istediler.
“Meclis’te 6 kere oybirliğiyle reddedilmiş bir şey yedinci kez neden geliyor?” diye soran Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi İcra Direktörü Mustafa Tan, komisyon toplantısını terk etme nedenini şöyle anlattı:
“Hükümetin iki maddeyi çekmesi uzlaşı falan değil; asıl sorun, kanunun omurgası olan 4. maddede. Burada ‘ancak’ ile başlayan bir cümle var. Buna göre, Valilik onayıyla zeytinlikler her türlü maden ve sanayiye açılabilecek. 10 milyon kişinin karşı çıkmasına rağmen bu madde dayatılıyorsa bizim komisyondan çıkmaktan başka yapacak şeyimiz kalmamıştı. Burada uzlaşı falan yok; kamuoyundan büyük bir tepki var. Tarihi bir hatadan dönülmelidir. BM raporunda 2025 yılında dünyanın büyük kıtlıkla karşılaşacağı vurgulanıyor. Bu kıtlık döneminde 1 gram zeytinyağı bile çok değerli olacak.”
NASIL KOYACAKLAR
Zeytin üreticisi ve sanayicisi Nejat Özduran ise, valinin evet dediğine koruma kurulundaki memurların hiçbirinin hayır diyemeyeceğini savundu. Özduran, “Ancak cümlesinin arkasından gelen paragraf zeytin katliamına fırsat yaratıyor. Her türlü maden, sanayi tesisi mümkün olabilecek. Maden yasasında eski haline döndürme hükmü var. 100-200 yıllık zeytin ağacını yerine nasıl koyacaklar. Oysa biz uzlaşıyla zeytincilik kanununda değişiklik yapabileceğimizi bildirmiştik” dedi.
BİZİ KANDIRDILAR
Zeytinyağı sanayicilerinden Murat Narin ise şunları söyledi: “Bizi kandırdılar. Söz istedik, vereceğiz dediler. Vermediler. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi. Bu zeytin maddesi 6 kez konuşuldu ve oy birliğiyle reddedildi. Yedinci kez hangi yüzle getiriyorsunuz? Sadece zeytini değil bu ülkenin ulusunun onurunu da korumak için komisyonu terk ettik. Kur’an’da zeytin geçer. Biz de komisyonda, ‘Allah’ın buyruğuna aykırı iş yapıyorsunuz, Hak divanda bunun hesabını vereceksiniz. Altın madencilerinin çıkarları Allah’ın ışığını söndürme hakkınız yok’ dedik onlara.”
SADECE TRABZON KIYISINA YAPILACAK
Üretim Reform tasarısının önceki gece görüşmelerinde yine büyük tartışma yaratan meralar ve kıyılara ilişkin maddelerinde de CHP ve MHP’nin itirazları sonrası hükümet önergeleriyle değişikliğe gidildi. Buna göre tasarının tüm kıyılarda endüstri bölgesi ve kamu sağlık tesisi yapılmasına olanak sağlayan hükmü değiştirildi. Bunun yerine sadece Trabzon kıyılarında sanayi tesisi ve kamu sağlık tesisi yapılması hükmü getirildi.
MERALAR KURUL KARARIYLA SANİYEYE AÇILABİLECEK
Tasarıdaki şehir içinde kalmış “münferit” sanayi tesislerinin şehir dışına çıkarılması halinde meralara taşınabileceği hükmü kaldırıldı. Ancak bu hükmün kaldırılması, münferit olmayan tesisleri kapsamayacak. Böylece endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, serbest bölgeler, OSB’ler ve sanayi siteleri komisyon onayıyla meralarda fabrika kurabilecek. Aynı prosedürle şehir içinde kalmış olan sanayi tesisleri meralara taşınabilecek. Tasarının dünkü görüşmelerinde Bakanı Özlü, CHP’li milletvekillerinin, “Zeytin yasasıyla ilgili maddelerde biz uzlaşmadık” sözlerine tepki göstererek şöyle konuştu: “Bu tasarı sonuna kadar doğru, dengeleri gözeten, sanayimizin önünü açan bir tasarı. Sanayi tesisini nereye kuracaksınız? Havaya mı kuracaksınız? Havaya kurmayacağız. Toprağa kuracağız. Dolayısıyla bir sahaya ihtiyaç var. 4’üncü maddede tabii ki mutabakat yok. Ama diğer üç maddede mutabakat sağladık, anlaştık.”