Sağlık devinden 3'üncü kez iflas başvurusu

Bebek pudrası ve talk ürünlerindeki kanserojen madde iddiaları nedeniyle zor günler geçiren dünyanın en büyük sağlık şirketlerinden biri olan Johnson & Johnson üçüncü kez iflas başvurusunda bulundu.

Dünyanın en büyük sağlık şirketlerinden biri olan Johnson & Johnson, bebek pudrası ve talk ürünleriyle ilgili uzun süredir devam eden kanserojen madde iddialarıyla bir kez daha gündeme geldi. Şirketin bu ürünlerin kansere yol açtığı iddiasıyla açılan on binlerce davayı sonuçlandırmak üzere yaklaşık 10 milyar dolarlık devasa bir tazminat ödemeye karar verdiği açıklandı.

Ancak, şirket bu anlaşmayı ilerletmek amacıyla beklenmedik bir hamle yaptı ve cuma günü üçüncü kez iflas başvurusunda bulundu.

Ekonomim'de yer alan habere göre, J&J, bebek pudrası ve diğer talk ürünlerinin asbestle kirlendiğini ve yumurtalık ve diğer kanserlere neden olduğunu iddia eden 62 binden fazla davacının açtığı davalarla karşı karşıya kaldı. Hakkında açılan davaları durdurmak için J&J'nin yan kuruluşu Red River Talc, Houston'daki bir federal mahkemeye iflas koruması için başvuruda bulundu.

J&J'nin dünya çapındaki dava başkan yardımcısı Erik Haas, cuma günü yaptığı açıklamada, anlaşmanın "tüm taraflar için adil ve eşit" olduğunu ve dava açanların yüzde 83'ünün anlaşmak istediğini söyledi.

Uzlaşma teklifi kanser mağdurlarını temsil eden avukatları ise böldü. Anlaşmanın muhalifleri, mahkemeden iflası reddetmesini veya mahkemelerin J&J'nin sözde "iki aşamalı" iflasıyla davayı sonlandırma girişimlerini iki kez reddettiği New Jersey'e aktarmasını isteyeceklerini söyledi.

Anlaşmaya karşı çıkan avukatlardan Andy Birchfield, J&J'nin on binlerce kanser hastasına eksik ödeme yapmak amacıyla iflas sistemini manipüle ettiğini söyledi. Birchfield, "Bu sözde oyunla, J&J'nin iflas sürecini manipüle etmek ve yumurtalık kanseri mağdurlarının meşru taleplerini önemsizleştirmek için yaptığı bir başka sahtekarlık girişimi olarak görüyoruz" dedi.

Anlaşmayı destekleyen diğer avukatlar arasında, daha önce Birchfield'ın hukuk firmasıyla ortaklık yaparak 11 bin davacıyı temsil eden avukat Allen Smith de vardı. Smith, uzlaşma teklifinin "müvekkillerime makul ve adil bir tazminat sağladığını" söyleyerek "Artık işe koyulup davacıların mümkün olan en kısa sürede tazminat ödemelerini almalarının zamanı geldi" diye konuştu.

İflas hakimleri, ilgili tüm davaları kalıcı olarak durduran ve yeni davaların açılmasını yasaklayan küresel uzlaşmaları uygulayabilir.

İflasın dışında, J&J'nin bazı davacılarla varacağı herhangi bir anlaşma, hala direnenlere veya gelecekteki davacılara dava açma hakkını ortadan kaldıracak. Şirket ilk etapta iki aşamalı bir çözüm kullanmak istiyor. Üçüncü iflas girişiminde şansını artırmak için J&J, planının başarılı olması için yeterli desteğe sahip olduğundan emin olmak amacıyla davacılardan önerilen anlaşmaya önceden oy vermelerini istedi.

JİNEKOLOJİK KANSER DAVASINA ODAKLANILDI

J&J'nin iflas anlaşması için yaptığı üçüncü girişim, önceki girişimlerinden kısmen farklı çünkü sadece yumurtalık ve diğer jinekolojik kanser davalarına odaklanıyor. J&J'nin eyalet başsavcılarının kararları asbeste maruz kalmayla bağlantılı nadir bir kanser türü olan mezotelyoma hastalığına yakalanıp dava açan kişilerle yaptığı önceki anlaşmaların üzerine kurulu.

YAKLAŞIK 10 MİLYAR DOLAR ÖDENECEK

J&J'nin önerdiği anlaşma davacılara 25 yıl boyunca yaklaşık 10 milyar dolar ödeyecek. Anlaşmanın bugünkü değeri dudak uçuklatıyor. Anlaşmaya göre, J&J'nin yakın zamanda anlaşma fonuna ek 1,1 milyar dolar yatırmayı ve avukatlara 650 milyon dolar yasal ücret ödemeyi de içeriyor. Dava neredeyse 8 milyar doları aşıyor.

Sonraki Haber