Müzik emekçileri raporu: Güvencesiz çalışıyor ve örgütlenemiyorlar

21 Haziran Dünya Müzik Günü’nde yayımlanan raporda müzik emekçilerinin çalışma koşulları ele alındı.

21 Haziran Dünya Müzik Günü’nde yayımlanan raporda müzik emekçilerinin çalışma koşulları ve COVİD-19 pandemi sürecinde yaşadıkları ekonomik hak kayıpları ele alındı.

Sevilla Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Doktora Öğrencisi Selda Dudu, Mimar Sinan Üniversitesi Müzikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Evrim Hikmet Öğüt ve Müzik Yazarı Özge Ç. Denizci’nin hazırladığı ‘Türkiye’deki Müzik Emekçilerinin Çalışma Koşulları ve Gelir Durumları Üzerine Araştırma Raporu’ yayımlandı.

Araştırma, Türkiye’de müzik emekçilerinin pandemi öncesinde de karşı karşıya oldukları genel çalışma koşulları ve gelir durumları hakkında somut veri sağlayan ilk çalışmalardan biri olarak sektörü durumunu resmediyor.

400’ÜN ÜZERİNDE MÜZİK EMEKÇİSİYLE GÖRÜŞÜLDÜ
Raporun sonuçları, Kasım-10 Aralık 2020 tarihleri arasında 400’den fazla müzik emekçisiyle yapılan anket ve birebir görüşmelerden çıkan sonuçlardan elde edildi.

COVİD-19 sürecinde güvencesiz kalan sektörlerden biri de müzik sektörü oldu. Bu süreçte onlarca müzik emekçisi yaşamına son verdi.

 MÜZİK EMEKÇİLERİ, İKİNCİ BİR İŞ ARIYOR
Anket çalışmasına katılan müzik emekçilerinden %71’i müzik alanındaki işine ek olarak gelir elde etmek amacıyla ikinci bir iş aradığını belirtti. Görüşülen kişilerde birden fazla işte çalışma deneyiminin getirdiği zamansal ve duygusal güçlükler sıklıkla ifade edildi.

Katılımcıların 2019 yılında ortalama aylık geliri 5.685 TL olarak tespit edildi ve müzik alanındaki işlerinden elde ettikleri ortalama aylık net nakdi gelirlerine ilişkin cevapları Türk-İş (2021) tarafından hazırlanan 2019 yılı Aralık ayı açlık ve yoksulluk sınırları baz alınarak sınıflandı. Buna göre; 2019 yılında katılımcılardan %31’i asgari ücret altında, %6’sı dört kişilik bir ailenin açlık sınırı ile bir kişinin yaşam maliyeti arasında, %45’i bir kişinin yaşam maliyeti ile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı arasında ve %18’i dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı üstünde kazandı.

2020 yılında ise ortalama aylık gelir 3.129 TL olarak tespit edildi. Katılımcılardan sadece %14’ü gelirlerinden memnunken, %86’sının gelirlerinden memnun olmadığı tespit edildi.

Katılımcıların sadece 56’sı (%14) 2020 yılı içinde devlet, belediye, özel şirketler ya da sivil toplum kuruluşlarından gelirlerine ek olarak karşılıksız nakdi veya ayni yardım almaktayken, 354’ü (%86) hiçbir sosyal yardımdan faydalanamadı.

 MÜZİK EMEKÇİLERİ GÜVENCESİZ ÇALIŞIYOR
Sosyal güvenlik kaydından mahrum çalışma, sektör emekçilerinin en önemli sorunları arasında yer alıyor. Araştırmada, SGK’sız çalışma ve bunun yarattığı gelecek kaygısı görüşmelerde de en fazla öne çıkan temalardan biri olduğu görünüyor.

Katılanlardan yüzde 63’ü hiçbir sosyal güvenlik kaydı olmadan çalışmak zorunda. SGK verilerine göre, 2020 yılında Türkiye genelinde çalışanların %30’u kayıtdışı istihdam edildiği belirtilirken anket sonuçları, müzik sektöründe kayıtdışı çalışma oranının Türkiye genelinin iki katından fazla olduğunu gösteriyor.

Müzik sektöründe yarı zamanlı çalışma oranı neredeyse %70. Yarı zamanlı çalışmada SGK kaydının yapılma oranı sadece %29.

SEKTÖR EMEKÇİLERİ ÖRGÜTLENEMİYOR
Müzik sektöründe, bazı kurumsal icra toplulukları dışında prova saatleri için ödeme yapılmadığı bilinmekte. Aynı şekilde, bir başka soruda, katılımcıların 279’u (%68) iş yeri dışında/sahne dışında/stüdyo dışında müzik alanındaki işleriyle ilgili herhangi bir çalışma ya da prova yapmaları gerektiğinde bu çalışmalardan gelir elde etmediklerini ifade etti. Bu durumda, müzik icracılarının büyük bölümünün mesleklerine çalışarak geçirdikleri sürenin ancak yarısından kazanç elde ettikleri anlaşılıyor.

Raporda, atipik çalışma modellerinin sektör emekçilerinin düzenli olarak bir araya gelmeleri ve örgütlenmeleri önünde pratik engeller yarattığı ortaya konuldu. İş güvencesinden yoksun çalışmanın genel olarak tüm emek kesimlerinde örgütlenmeye ilişkin çekinceler yarattığı tespit edildi. Araştırma, var olan sendika, meslek birliği, dernek ve inisiyatiflerin, tespit edilen çalışma koşullarının iyileştirilmesi yönündeki etkilerinin sınırlılığına da işaret ediyor.

Sonraki Haber