Merkez Bankası'nın faiz kararı belli oldu
Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2'nci tur oylaması öncesinde toplanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu yeni faiz kararını açıkladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında bugün toplandı.
Para Politikası Kurulu toplantısında, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8,5 düzeyinde sabit tutulmasına karar verildiği açıklandı. TCMB bir önceki toplantısında da politika faizini yüzde 8,5 seviyesinde sabit tutmuştu.
Analistler de karar öncesinde TCMB'nin bu ay da faizlere dokunmayacağını tahmin etmişti.
TCMB'den karara dair açıklamada “Kurul, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir” denildi.
Açıklamada, cari dengeyle ilgili risklere işaret edilerek “Bunun yanında, iç tüketim talebinde devam eden artış, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf iktisadi faaliyet cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır” ifadelerine yer verildi.
TCMB'nin önceki faiz kararları
Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 2022 yılının ekim ve kasım aylarında 150'şer baz puan indirmişti. Aralık ve ocak ayında ise kurul faiz oranını yüzde 9 seviyesinde sabit bıraktıktan sonra şubat ayında 50 baz puanlık bir faiz indirimine gitmiş, daha sonra ise mart ve nisan aylarında bu seviyeyi korumuştu.
TCMB’nin politika faizi yüzde 8,5 olsa da kredi faizleri çok geniş bir aralıkta yer alıyor. TCMB’nin sınırlamaları nedeniyle KOBİ ve yatırım kredileri yüzde 10-20 aralığında olsa da ihtiyaç kredileri faizinde bu hafta yüzde 50’lerin üstü seviyeler görüldü.
Erdoğan "Faizler inmeye devam edecek" demişti
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalmasıyla birlikte piyasalarda artan belirsizlikler dolar kurunun yukarı yönlü hareket kazanmasına neden oldu. Piyasa analistleri ve ekonomistler AK Parti iktidarının mevcut ekonomi politikalarına devam etmesi halinde de dövizdeki yükselişin süreceğini tahmin ederken Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta CNN röportajında faizleri düşürmeye devam edeceklerini bir kez daha tekrarlamıştı.
İşte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'ndan yapılan açıklama:
Yakın dönemde iktisadi faaliyete ilişkin açıklanan veriler tahmin edilenden daha olumlu seviyelerde gerçekleşmesine rağmen, jeopolitik risklerin ve faiz artışlarının da etkisi ile gelişmiş ülke ekonomilerinde resesyon endişeleri sürmekte, birbirini takip eden banka iflaslarının tetiklediği finansal istikrarı tehdit eden koşulların oluştuğu gözlenmektedir. Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini sürdürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerindeki ayrışma devam etmekle birlikte, takas anlaşmaları ve yeni likidite imkânları ile finansal istikrarı öncelikleyen eşgüdümlü adımlar atılmaktadır. Finansal piyasalar, merkez bankalarının faiz artırım döngülerini yakında sonlandıracağını beklentilerine yansıtmaktadır.
Asrın felaketi öncesindeki öncü göstergeler 2023 yılının ilk çeyreğinde iç talebin dış talebe kıyasla daha canlı olduğuna ve büyüme eğiliminde artışa işaret etmekteydi. Güncel veriler deprem bölgesinde ekonomik faaliyetin beklenenden hızlı toparlandığını göstermekte, orta vadede depremin Türkiye ekonomisinin performansı üzerinde kalıcı bir etkide bulunmayacağı belirginleşmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı yüksek seyrederken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir. Bunun yanında, iç tüketim talebinde devam eden artış, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarındaki zayıf iktisadi faaliyet cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir. Kurul, yaşanan felaketin etkilerinin en düşük seviyelere indirilmesi ve gerekli dönüşümün desteklenmesi amacıyla uygun finansal koşulların oluşmasını önceliklendirecektir.
Uygulanan bütüncül politikaların desteğiyle enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler devam etmekle birlikte, depremin yol açtığı arz-talep dengesizliklerinin enflasyon üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması deprem sonrasında daha da önemli hale gelmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir. Kurul, para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu görüşündedir. Depremin 2023 yılının ilk yarısındaki etkileri yakından takip edilmektedir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.
Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.