Maliye vergi borçları için banka hesaplarına e-hacize başladı
Maliye’nin vergi borçlarını tahsil etmek için şirketlerin banka hesaplarına el koyması, şirketleri durma noktasına getirdi.
Şirketlerinden vergi tahsilatı, kamu maliyesi’nin en önemli sorunlarından birisi. Devlet yıllardır bu sorunla uğraşıyor.
Ancak internet teknolojisinin gelişmesi ile, devlet bu konuda büyük bir kolaylık sağladı. Artık vergi idaresi tüm firmaların banka hesaplarını oturduğu yerden görüyor.
Yeni çıkan ve kısaca “ elektronik haciz “ denilen yöntemle, devlet tüm alacaklarını, firma hesaplarına girerek tahsil ediyor, hatta isterse şirketlerin araç ve binalarına haciz uyguluyor.
Şimdi muhtemelen “ Ne güzel işte, devlet alacaklarını tahsil ediyor “ diyebilirsiniz.
Ancak aynanın bir de arka yüzü var.
Bu şirketler, devlete olan vergi borçlarını kabul etmiş, beyanname vermiş şirketler. Yani vergi kaçırmıyorlar.
Sadece yaşanan ekonomik sıkıntı nedeniyle tahakkuk etmiş borçlarını ödeyemiyorlar.
Yani vergi kaçırmıyorlar. Üstelik bu gecikme için devlete faiz de ödüyorlar.
Belki şimdi de “ İyi ama. Baksana banka hesaplarında para var ki, devlet el koyuyor. “ diyeceksiniz.
Evet bu şirketlerin kasalarında para var. Ancak bir firmanın ayakta kalabilmesi için işletme sermayesine ihtiyaçı var. Bu para olmazsa şirketler iş yapamaz.
Enflasyonun yüzde 50’lerde olduğu günümüzde, şirketler bu sermayelerini de her yıl en az yüzde 50 arttırmak zorunda.
Banka hesabına el konan bir Anadolu Aslanı bakın nasıl feryat ediyor:
“ Biz vergi kaçırmıyoruz, karımızı ve vergimizi beyan ettik. Ancak bu yüksek enflasyonist süreçte, işletme sermayemizi sürekli yükseltmek zorundayız. Yoksa batarız.
Bir yere kaçmadık, buradayız. Devlet can suyumuza el koyarsa, ayakta kalamayız. Zaten bu gecikmenin faizini de ödeyeceğiz. Devletten anlayış bekliyoruz. Bizi boğmayın. “
İş dünyası bu durumu ekonominin patronu Mehmet Şimşek ile paylaştı. Onun konuya müdahalesini bekliyor.
Bankacılık sektörü de bu gelişmeyi kaygıyla izliyor. Çünkü bu firmaların batması, bu firmalara verilen kredilerin de batması demek.
Bankacılıkta temel kural kredi verilen firmayı, dolayısıyla krediyi yaşatmak olduğu için, bankacıklar da kaygılı.
Şimdi gözler Mehmet Şimşek’te.
Bakalım bu soruna bir çözüm mü bulacak, yoksa “Batan, batar, kalan sağlar bizimdir “ mi diyecek ?
Bekleyip, göreceğiz….