Kötü haberler peş peşe geliyor; yüzlerce firma konkordato sırasında
Dev firmaların kredilerini ödeyemediği ve konkordato başvurusu yaptığı ortaya çıktı.
Kur ve faiz şoku yaşayan firmalar, mali darboğaza girdi. Yılbaşından bu yana Türk Lirası’nın (TL) yüzde 40 değer kaybetmesi ve kredi faizlerinin yüzde 30’lara ulaşmasıyla krize giren yüzlerce şirket iflastan bir önceki aşama olan konkordato başvurusunda bulunmak üzere mahkemelerin yolunu tuttu. İnşaattan deriye, enerjiden tekstile kadar birçok farklı sektörden 200 firmayı içeren konkordato listesi önceki gün sosyal medyaya yansıdı.
Cumhuriyet gazetesinden Emre Deveci'nin haberine göre özellikle ithal ara malına bağımlı olan sektörlerde dev firmalar borçlarını çeviremez hale geldiler. Ayakkabı sektöründe 1938 yılında kurulmuş köklü firma Hotiç’in ardından yine geçmişi 1948 yılına dayanan bir diğer büyük firma Yeşil Kundura da konkordato talep etti.
Konkordato nedir?
Son aylarda ağırlaşan ekonomik sorunlarla birlikte en çok duyduğumuz kelimelerden biri konkordato. Her gün başka bir şirketin konkordato başvurusu basına yansıyor. Konkordato; borçlu bir firmanın ticari durumunun sarsılmış olmasıyla alacaklıların, alacaklarını belli bir plana göre almaları konusunda kendi aralarında vardıkları ve mahkemece onaylanan anlaşma anlamına geliyor. Konkordato başvurusu yapan firmalar, alacaklıların haciz işlemine karşı mahkemeden tedbir kararı alıyor. Geçici mühletler alan firmalar, mahkemenin atadığı konkordato komiserleriyle birlikte alacaklılarla anlaşma yoluna gidiyor. Bu süreçte şirket yeni borçlanmaya gidemiyor.
Sektördeki son gelişmeleri değerlendiren Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği eski başkanı Hüseyin Çetin, kur ve faizdeki artış nedeniyle zor durumda olduklarını söyledi. Sektörde ithal girdiye bağımlılık oranının yüzde 40 olduğunu belirten Çetin, üst üste gelen konkordato başvurularının domino etkisi yaratması endişesi taşıdıklarını dile getirdi. Çetin’in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
-Ayakkabı mağazaları son yıllarda aşırı büyüdü. Ödeme vadeleri 15 aya uzadı.
-Kur farkından dolayı şirketlerin ana sermayesi yüzde 50 eridi.
-Hammadde tedarik eden firmalar vadeli satıştan peşin ya da kısa vadeli ödeme talep etti. Üreticiler de ödemeleri yapamadı.
-Bu şekilde devam ederse domino etkisi ortaya çıkabilir. Bu durum diğer sektörlere zarar verebilir.
-Türkiye ayakkabı sektöründe dünyanın en büyük altıncı, Avrupa’nın birinci üreticisi. 280 bin istihdama ve yıllık 500 bin çift ayakkabı üretim kapasitesine sahip.
-Doğrudan ve dolaylı olarak bu sektöre Türkiye’de 2 milyon kişiye aş sağlıyor. Sektördeki sorunlar çok geniş bir kesimi olumsuz etkiler.
-Yüzlerce küçük firma da etkilenecek. Büyük firmalar daralmaya gidecek.
-Çıkış yolu ihracatta. Bu yıl 1 milyon doları, önümüzdeki yıllarda 2.5 milyar doları yakalamayı hedefliyoruz.
-Eximbank kredilerinde kolaylık sağlanmasını, prim desteği verilmesini istiyoruz.
-Kredi faizleri yüzde 40’ın üzerine çıktı, finansman maliyetleri çok arttı. Bu nedenle ayakkabıda yüzde 25 zam gelebilir.