Kanal İstanbul projesi için dikkat çeken analiz: ''Dünya için mayın tarlası''

Forbes makalesini kaleme alan Melik Kaylan, Montrö Anlaşması'nın dünyanın en stratejik boğazlarından biri için çok kompleks bir çözüm bulduğunu ifade ederken, bu anlaşmaya müdahelenin birçok tarafı karşı karşıya getirebileceğini yazdı ve şöyle devam etti: "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal İstanbul projesiyle tam da bunu yapmaya cesaret ediyor".

Montrö Anlaşması'nın İstanbul Boğazı'ndan geçebilen askeri mühimmat sayısını sınırladığına dikkat çeken Kaylan, "Moskova bunu pek sevmiyor çünkü Akdeniz'e hızla savaş gemisi gönderme yeteneğini kısıtlıyor. Ancak aynı zamanda NATO savaş gemilerinden oluşan bir armadanın bir anda Karadeniz'e girip Rusya'nın oradaki stratejik gücünü tehdit etmesini de önlüyor" yazdı.

Erdoğan'ın bu kadar kompleks bir dengeyle ilgili riski neden üstlendiğinin de sorgulandığı makalede, "Onun ailesi ve partisine yakın isimlerin teklif edilen kanalın etrafından toprak aldığı bir sır değil" denildi.

Kaylan, analizinde listelediği 5 olası neden özetle şöyle:

1- "Teklif edilen bölgede çoğunlukla muhalif eğilimli insanlar oturuyor. Erdoğan bu tür nüfusun yoğunlaştığı mahalleleri dağıtmayı bir huy haline getirdi. Proje sonucunda büyük ihtimalle orada kendisine daha sadık bir demografik yapı oluşacak"

2- Türk ekonomisindeki piramitleşme yoğunlaşacak, çünkü projede büyük ihtimalle Erdoğan'a yakın oligarklara ve Katar gibi müttefiklere öncelik verilecek. 

3- Bu tür büyük projeler genelde hem bölge hem de küresel çaptaki kaynağı belirsiz fonları çekiyor

4- ABD'nin uygulayabileceği olası bir ambargonun vereceği zararı sınırlayabilir. 

5- Jeo-stratejik hesaplar. Yaklaşık 200 yıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu büyük güçleri karşı karşıya getirerek hayatta kaldı. Örneğin bu projeyle Ankara, ABD'nin yaptırım uygulaması durumunda Rus gemilerinin Akdeniz'e geçmesine izin verebilir"