İşte Türkiye'de enflasyon gerçeği
Yapılan zamlara rağmen enflasyonun yüzde 8.55 olarak açıklanması tartışma konusu oldu. Çünkü TÜİK'in hesabı çarşıya, pazara, vatandaşın cebine uymuyor.
İğneden ipliğe zam yağmuruyla karşılaşan vatandaş ay sonunu getirebilmek için bakkallardaki veresiye defterlerine borçlanıyor. Esnaf, giderek kabaran veresiye defterleri olmasa vatandaşın evine ekmek götüremeyeceğini söylüyor.
EN ÇOK EKMEK VE MAKARNA…
Sözcü'den Hande Zeyrek'in haberine göre, ekmek, yumurta, makarna gibi en temel gıdalarını alabilmek için veresiye defterine borç yazdıran vatandaş için sokaklarındaki bakkallar en büyük destek. Hemen her semtte mutlaka bakkallarda veresiye defteri bulunuyor.
VİCDANIMIZ EL VERMİYOR
Her geçen yıl defterdeki borçların katlanarak arttığını anlatan bakkallar, “Veresiye yazmasak biliyoruz ki eve ekmek götüremeyecek, aç kalacak durumda olanlar var. Vicdanımız el vermiyor” dedi.
BİR SAYFADA 5 BİN LİRA BORÇ VAR, DURUM KÖTÜ
17 yıldır Halkalı'da market işleten Hüseyin Ş. (40), “Her ürüne yüzde 50 zam geldi. Vatandaşın alım gücü sıfıra indi. Defterdeki borçluları toplasam bir tek sayfası 5 bin lira oluyor. Vatandaşın da esnafın da durumu kötüleşiyor” dedi.
Esenyurt'ta bakkal dükkanı bulunan Sadık Bayer (32), “Artık veresiye yazdırmayan neredeyse yok gibi bir şey. 754 lira sadece bir kişinin borcu. Bu defterde 10 binin üzerinde borç var. Ödeyemeyeceğini bildiğimiz insanlara bile yazıyoruz” dedi.
AYLIK EN AZ BİN LİRA BORÇ
Küçükçekmece Halkalı Mahallesi'nde 10 yıldır hem bakkal hem büfe işleten Osman Berkil'in (33) de masasında 3 veresiye defteri var. Berkil, “Borç yazdırmadan geçinebilmeleri çok zor. Bir ailenin aylık en az bin lira borcu birikiyor” dedi.
5 YILDIR BORCUNU ÖDEMEYEN VAR
Küçükçekmeçe'de bakkal işleten Mustafa Erdim (41), “Tam 5 yıldır borcunu kapamayanlar var. Yazdırmak için yalvaranlar bile var. Biz de zor durumdayız. Bu defterlerde toplam 30- 40 bin lira alacak var. Hiç alamadıklarımız da oluyor” diye konuştu.
NEREDE KALDI İNSANLIĞIMIZ
Orhan Akdağ (50), 30 yıllık market sahibi: “5 marketimiz vardı. Ufala ufala mini bakkal olduk. 150 bin lira üzerinde vergi ve SGK borcumuz var. Yine de halka veresiye yazıyoruz, ekmeğini alamayana yazmak zorundasın. Yazmazsan nerede insanlığın.