''Hamile'' diye işe alınmayan çalışan için emsal karar! İşverenin cezası belli oldu

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), işe giriş sürecinde hamile olduğunu söyleyen kadın yöneticiye kapılarını kapatan şirkete 'ayrımcılık' yaptığı iddiasıyla para cezası verdi.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), işe giriş sürecinde hamile olduğunu söyleyen kadın yöneticiye kapılarını kapatan şirkete 'ayrımcılık' yaptığı iddiasıyla para cezası verdi. Kurum; işe alımı onaylandıktan sonra hamile olduğu ortaya çıkan kadını işe başlatmayan şirketin bu hareketini 'ayrımcılık' olarak niteledi.

N.B. isimli genç kadın, aylarca hazırlık yaptıktan sonra ülke genelinde onlarca mağazası bulunan özel bir şirkete müracaat etti. İşe alımı onaylanan N.B., evrakları hazırladığı gün, hamile olduğunu öğrendi. Genç kadın; kendisini arayan şirket yetkilisine hamile olduğunu söyleyince işler bir anda sarma sardı.

Maruz kaldığı hareketin ayrımcılık olduğunu öne süren N.B., Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun (TİHEK) yolunu tuttu. Kendisine yapılan ayrımcı muamelenin hukuka aykırı olduğunu, hamile olduğu öğrenildikten sonra işe alınmaktan vazgeçildiğinin belli olduğunu dile getirdi.

Kurum, muhatap şirketin savunmasını da aldı. Şirket; başvuranın hamileliği gerekçesiyle işe alınmadığı iddialarını reddetti. İnsan kaynakları yönetimince yapılan değerlendirme ile başvuranın istenen kriterlere uygun olmadığının anlaşıldığını, ilgili pozisyon için yeni bir personel istihdamına gidilmediğini, başka bir şubeden personel nakli ile ihtiyacın karşılandığını ileri sürdü.

Tarafların iddialarını inceleyen kurum, emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda şu ifadelere yer verildi:

Somut olayda, başvuranın hamileliği gerekçesiyle işe alınmaması çerçevesinde cinsiyet temelinde doğrudan ayrımcılık iddiası mevcuttur. Başvuran, dilekçesinde, iş başvurusunda bulunduğu şirketin yetkilileri ile gerçekleştirdiği yüz yüze ve telefon aracılığıyla yapılan görüşmeler ile ilgili olarak detaylı bilgiler vermiştir. Gerçekleşen ön görüşmenin olumlu geçmesinin ardından merkez tarafından dosyasının onaylanmasını müteakip işe başlama evraklarını toparlamaya girişerek cep telefonuyla tekrar arandığında hamile olduğunu muhatap taraf ile paylaştığını, başvuranın hamileliği konusunda muhatap firmayı bilgilendirmesinden sonra firmanın iş başvurusuna olumsuz dönüş yaptığını ifade etmektedir.

Bununla birlikte yapılan inceleme neticesinde başvuranın hamile olduğunu öğrendiğini beyan ettiği sürece dair tıbbi belgelerin mevcut olup olmadığı sorgulanmış başvurandan hamile olduğunu öğrendiğine dair bilgi ve belgenin Kurumumuzla paylaşılması talep edilmiştir.

Hastane raporu başvuranı doğrulamıştır. Anayasa’nın 48'inci maddesiyle güvence altına alınan sözleşme özgürlüğü, Borçlar Kanununda da temel bir ilke olarak görülmektedir. Sözleşme özgürlüğünün sözleşme yapıp yapmama, sözleşme yapılacak kişiyi seçme, sözleşmenin içeriğini belirleme ve değiştirme, sözleşmeye son verme gibi görünümleri olduğu bilinmektedir. İşveren nezdinde, işin gerekleri itibariyle kendisi için en verimli olacak, en nitelikli işçiyi seçmekte serbestse de bu serbesti ayrım yasakları söz konusu olduğunda sınırlanmaktadır. Sözleşme özgürlüğüne İş Kanunu ile sınırlamalar getirilmiştir.

Kanun’un 5’inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca 'İşverenin, biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona ermesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapamayacağı' açıktır. Aynı şekilde, 6701 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca da 'İşveren veya işveren tarafından yetkilendirilmiş kişinin, istihdam başvurusunu gebelik, annelik ve çocuk bakımı gerekçeleriyle reddedemeyeceği' hüküm altına alınmıştır. Bir işverenin, gebelik söz konusu olduğunda, hamile bir kadın üzerinde, objektif ve makul bir gerekçeye sahip olmayan ve meşru bir amaç gütmeyen olumsuz bir farklı muamelede bulunmasının ayrımcılık teşkil ettiği açıktır.

İddianın gerçekliğine ilişkin kuvvetli emareleri ve karine oluşturan olguların varlığını ortaya koyduğu, muhatap şirketin başvurana yönelik cinsiyeti dolayısıyla farklı muamelede bulunulmadığı hususunu ispatlaması gerektiği nihayetinde muhatabın başvuranı gebeliği nedeniyle işe alınmadığı iddiasını çürütemediği ve ayrımcılık yasağını ihlal etmediğini kanıtlayamadığı değerlendirilmiştir. Başvuruda cinsiyet temelinde ayrımcılık yasağı ihlali yapıldığına, muhatap şirket hakkında bin 963 TL idari para cezası uygulanmasına oy birliği ile karar verilmiştir.

Sonraki Haber