Halkbank'tan ucuza dolar alanlara ne olacak ?
Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan'ın "1763 müşteri 4,3 milyon dolarlık işlem gerçekleştirdi" dediği ucuz dolar krizine benzer bir durumun yıllar önce yaşandığı ve mahkemeye taşındığı ortaya çıktı.
Halkbank, 31 Ağustos'ta hatalı kurlarla döviz alım satım işlemlerine ilişkin, son olarak "Bankamız, hatanın tekrar etmemesi için gerekli hukuki ve teknik tedbirleri almış olup, hatalı veri sağlayıcı kuruluş hakkında her türlü yasal haklarını saklı tutmaktadır" açıklamasında bulundu.
Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk, bugünkü “Dolar, altın düğümünü Yargıtay çözecek” başlıklı yazısında, olayın ayrıntılarını aktardı.
Öztürk yazısında 2014 yılında Prof. Dr. Suat Kemal Aytaç'ın internet bankacılığı üzerinden altın alım satımı yaparken altının bir anda 1200 dolardan 1300 dolara çıktığını görüp portföyündeki tüm altını sattığını ancak bu satış işleminin ardından bankanın genel müdürlüğünden "Gramı 83 lira olarak girilmesi gerekirken gramı 95 liradan girilmiş. Bu fiyattan bir satış gerçekleşmesi mümkün değil. Yanlışlık olmuş. İşlem iptal edilecek" telefonunun geldiğini belirtti.
Yani aslında geçtiğimiz hafta Halkbank'ta yaşanan olayın bir benzeri yaşanmıştı.
Prof. Dr. Aytaç'ın konuyu mahkemeye taşıdığını belirten Öztürk mahkeme kararını da yazısında paylaştı.
İŞTE MAHKEME KARARI
28 Kasım 2014 tarihinde sabah saatlerinde blokajın devam ettiğini gördü. Yatırımlarına ise aynı sıklıkta devam etti. Banka şubesini arayıp vadeli bir işleminin bulunmadığını, blokajı hemen çözmelerini söyledi, ayrıca bunu e-posta yoluyla da iletti. Yine bir dizi görüşmeler yapıldı. 5 Aralık 2014'te Sermaye Piyasası müdürlüğü tarafından yeniden telefon ile arandığında, ikna olmadığını ve artık görüşme kabul etmeyeceğini, hukuki yola başvuracağını belirtti.
Öyle de yaptı. Suat Kemal Aytaç'ın avukatı Osman Öz, Ankara 15. Tüketici Mahkemesi'nde dava açtı. Mahkemenin 2016/1308 sayılı gerekçeli kararında şöyle denildi:
“Davacının altın satışına ilişkin işlemi gerçekleştirdiği saatlerde altın fiyatlarının davalı bankadan kaynaklanmayan bir hataya bağlı olarak oluşmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 22. maddesinde de altın alımı satımı sebebiyle doğabilecek her türlü piyasa riskinin davacıya ait olacağı hususu düzenlenmiştir.
Davalı bankanın davacıya keşide ettiği ihtarnamelerle hatalı işlemlerin düzeltilmesine yönelik olarak iki seçenek sunduğu ancak 05/12/2014 tarihine kadar bir sonuç alınmamıştır.
Dava konusu altın satımına ilişkin fiyatın piyasa fiyatının dışında hatalı oluşan bir fiyat niteliği taşıdığı, bu işlemler nedeniyle de davacı tarafından gerçekleştirilen altın satış işleminin davalı bankadan kaynaklanan bir soruna dayanmadığı, bankanın özensiz ve tedbirsiz davranışından söz edilemeyeceği gibi kusuru da bulunmamaktadır. Meydana gelen sonuç, davalı bankadan bağımsız gerçekleşmiştir. Davalı bankanın iptal işlemlerini ve takas mahsup işlemlerini taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri, bankacılık uygulamalarına uygun olarak gerçekleştirdiği sonuç ve kanaatine varıldığından davanın ve kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.”
Kararı, Aytaç'ın avukatı temyiz etti. Yargıtay bir an önce karar verirse, Halk Bank'tan dolar alanların durumu da netleşecektir. Söz sırası Yargıtay'da…