Fitch, Türkiye için yıl sonu enflasyon ve faiz tahminini yükseltti
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nun aralık sayısını yayımladı. Raporda, Türkiye için 2021 yılı büyüme ve enflasyon tahminleri yukarı yönlü revize edildi.
TÜİK'in açıkladığı üçüncü çeyrek verileri sonrası Fitch, Türkiye ekonomisi için 2021 büyüme tahminini yüzde 9,2'den yüzde 10,5'e çıkardı.
Büyümenin artan enflasyonla bir araya geldiğine işaret eden Fitch, yıllık yüzde 50'ye yaklaşan üretici fiyat artışının oluşturduğu baskılar dikkate alındığında, kasım ayındaki yüzde 21,3'lük tüketici enflasyonunun tepe noktası olmasının muhtemel görünmediğini belirtti.
Türk Lirası'nın dolar karşısında değer kaybı ve Türkiye'nin diğer gelişmekte olan piyasalara oranla ithal ürünlere daha fazla bağımlı olmasının enflasyonist baskıları artırdığını vurgulayan Fitch, 2021 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 17,2'den yüzde 25'e çıkardı. Fitch ayrıca enflasyonun 2022 yılı sonuna kadar yüzde 19 seviyesine düşmeden önce 2022 yılı başlarında tepe yapmasının muhtemel olduğu analizinde bulundu.
Büyüme rakamları, artan enflasyon ve zayıf kurun düşük politika faiz oranlarıyla tutarlı olmadığını ifade eden Fitch, Merkez Bankası'nın önümüzdeki yıl faizi yüzde 17'ye yükselteceği öngörüsünde bulundu. Türkiye ekonomisinin 2022 ve 2023'te yüzde 3,6 ve yüzde 4,5 büyümesini beklediğini belirtti.
Fitch, dünya ekonomisine ilişkin 2021 yılı büyüme tahminini ise yüzde 6'dan yüzde 5,7'ye çekti. Raporda, aşağı yönlü revizyona rağmen küresel ekonominin 2021 yılı büyüme beklentisinin 1973'ten bu yana en hızlı büyüme oranına işaret ettiği belirtilerek, küresel ekonomisinin "stagflasyondan" çok uzakta olduğu ifade edildi. Ayrıca son zamanlarda tedarik zinciriyle ilgili kesintileri hesaplayarak ABD, Almanya ve Japonya için 2021 büyüme tahminlerini de düşürdü.
Fitch, yeni büyüme tahminlerinin Çin’deki yoğun bir yavaşlamayı yansıttığını belirtti. Kurum, Çin’in büyümesinin 2022’de yüzde 5’in altına düşeceği yönünde tahminde bulundu. Raporda, mart ayından bu yana küresel tüketim malları fiyatlarındaki keskin artışın ABD gibi ülkelerde geliştirilen teşvik önlemlerinin körüklediği talep artışını yansıttığı belirtildi.