ENAG'dan ekonomide ''kırılma'' uyarısı: Devam edecek
Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), ekonomik gelişmeler raporunu paylaştı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre, Tüketici fiyatları (TÜFE), mayıs ayında yüzde 2,98 artarken, yıllık enflasyon son 24 yılın yeni zirvesi olan yüzde 73,50'e yükseldi.
Son dönemlerde iktidarın hedefinde olan Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise, enflasyonu yıllık bazda yüzde 160,7 olarak hesapladı.
"KIRILMA YARATANA KADAR DEVAM EDECEK"
TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarına alternatif hesaplar yapan ENAG'ın, 'Aylık Ekonomik Analiz Raporu'na göre, "FED’in para politikası patikasında faiz artışlarının devamının geldiğini ve 75 bp faiz artışı ile birlikte son 30 senenin en yüksek faiz artışının yapıldığını gözlemledik. Geçen sene tespitini yapmış olduğumuz yüzde 2’lik bir enflasyon hedefine yakınsama ile ilgili para politikasındaki bu sert duruşun finansal piyasalarda kırılma yaratana kadar devam edeceğini düşünüyoruz" denildi.
"ECB, PİYASALARI YÖNLENDİRİR BİÇİMDE YER BULMAYA BAŞLADI"
Rapora göre, "ECB (Avrupa Merkez Bankası) söylemlerinde de saydığımız bu sebepler ile birlikte para politikasında sert faiz artışlarına başlanacağı beklentileri piyasaları yönlendirir biçimde yer bulmaya başladı. OECD raporları da küresel ekonomik büyümenin daha da azalacağını belirtir nitelikte olmasıyla birlikte tahminlerimize dayanak oluşturmaktadır" ifadelerine yer verildi.
GIDA VE ENERJİ VURGUSU
Araştırma raporunda, "Emtia tarafında küresel ekonomideki küçülme ve bu sebeple talep daralması oluşması beklentileri ile bir miktar fiyatlarda geri çekilmeler görülse de enflasyonun artan seyirde devam edeceği bir küresel ekonomide tekrardan fiyat seviyelerinin bu artışlar kadar yükseleceğini tahmin ediyoruz. Küresel tahvil piyasalarındaki uzun vadeli faizler ile orta ve kısa vadeli tahvillerdeki yakınsaklığın giderek arttığını ve bunun küresel resesyon en belirgin öncü göstergesi olduğunu 4 ay önceki çalışmamızda belirtmiş ve bu hususta uyarımızı yapmıştık. Arz-talep tarafında oluşabilecek büyük dalgalanmaların PMI rakamlarında da yer bulduğunu gözlemlemiş bulunuyoruz. Sonuç olarak dünyada gıda ve enerji konuları bu dönemin en öncelikli konuları olarak önümüzde durmaya devam etmektedir" denildi.
"İFLAS RİSKİNE KARŞI ÖNLEM SETLERİ UYGULANMALI"
Ekonomiyi etkileyen dış fatörlere yer verilen raporda, "Yabancı yatırımcıların finansal piyasalardaki çıkışın 6 aylık dönemde 4,6 milyar dolar olduğunu da hatırlatmak isteriz. İthalattaki enerji kaynaklı dış borcu arttırır niteliğin, CDS priminin 800 üzerinde seyretmesinden ve döviz kuru seviyelerinden kaynaklı olduğunu görüyoruz. Aylar önce uyardığımız KKM (Kur Korumalı Mevduat) için 3 ayda 21 milyar TL bütçeden ödendiği ve KKM'ye 40 milyar TL yeni bütçe tahsis edildiği görüldü. Bu uygulamada ve benzeri para ve maliye politikalarında yapılan yanlışların bedeli de doğrudan ve dolaylı olarak piyasalarda enflasyonist baskı yaratmaktadır. Giderek artan döviz bazlı borçların ve cari açıktaki artışın böyle bir küresel resesyon döneminde ödemeler dengesinde yaratabileceği iflas riskine karşı önlem setleri uygulanmasını ve akılcı bilime dayalı politikalara dönülmesini daha geç olmadan ivedilikle tavsiye ediyoruz" ifadelerine yer verildi.