Dünya Bankası’ndan Türkiye’ye 150 milyar dolarlık tasarruf önerisi
Dünya Bankası, dünyanın en fazla karbon salımına sahip 17’nci ülkesi Türkiye’ye 20 yılda yaklaşık 150 milyar dolar tasarruf sağlayacak bir öneride bulundu.
Dünya Bankası’nın Türkiye Ülke İklim ve Kalkınma (CCDR) raporunda, Türkiye’nin mevcut gidişatı tersine çevirmek ve 2053’e kadar karbon nötr olma taahhüdünü yerine getirmek için yapması gereken önemli değişiklikler arasında yer aldı.
Rapor, net sıfır emisyona ulaşma taahhüdünün maliyetlerini ve faydalarını araştıran bir strateji ortaya koymayı amaçlıyor.
Raporda elektrik sektörünün derin bir şekilde karbonsuzlaştırılması, bina ve ulaştırma sektörlerinde enerji verimliliği ve elektrifikasyonun sağlanması ve sanayi ve tarımda karbon ve diğer sera gazı emisyonlarının azaltılması çağrısında bulunuldu.
Bulgulara göre Türkiye’nin sıfır emisyon için 2022-2040 döneminde 165 milyar dolar yatırım gerektiriyor. Maliyetin yarısını özel sektörün üstlenmesi bekleniyor. Raporda ilave yatırımların, 150 milyar dolara yakın ekonomik katkı düşünüldüğünde ‘nispeten küçük’ olduğuna da dikkat çekildi.
Dünya genelinde başka birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye de iklim değişikliğinin getirdiği aşırı hava olayları yaşandığını vurgulayan, Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya bölgesinden sorumlu başkan yardımcısı Anna Bjerde, geçen yıl Paris İklim Değişikliği Anlaşması’nın onaylanmasıyla birlikte, Türkiye’nin bu krizle mücadele etme sürecinde küresel topluluğa katıldığını hatırlattı.
Türkiye, Nisan 2016’da imzaladığı Paris anlaşmasını geçen yıl ekimde devreye aldı. Paris Anlaşması, küresel ortalama sıcaklık artışını sanayi devrimi öncesi seviyelerin 2 derece üzeriyle sınırlamayı, sıcaklık artışının mümkünse 1,5 derecede kalmasını hedefliyor. Bu kapsamda sera gazı emisyonlarının düşürülmesi hedefleniyor.
Rapora göre ülkenin karbon emisyonlarını azaltma çabalarında kilit önem taşıyan sektörler arasında, elektrik, bina ve ulaştırma,sanayi, ormancılık ve arazi kullanımı yer aldı.
Raporda, öncelikli eylemler arasında yerli kömür üretim ve tüketimine yönelik sağlanan maliyetli desteklerin sona erdirilmesi, yeni kömür santrallerinin yapımının durdurulması ve bunun yerine yenilenebilir enerjinin desteklenmesi yer aldı.