Dolar yatırımı yapanın 11 aylık zararı hesaplandı

Türkiye'de Dolar kuru AK Parti iktidarının ekonomi yönetimi tarafından baskılanmaya devam ederken Dünya yazarı Ufuk Korcan banka hesanında Dolar tutanların 11 aylık zararını hesapladı.

Türkiye'de döviz kurları Türk Lirası karşısında Cumhuriyet tarihinin zirvesinde yatay seyrini sürdürürken, ekonomi yönetimi de döviz kurunu baskılamaya devam ediyor.

Önceki gün kendi internet sitesinde okurlarından gelen soruları yanıtlayan ünlü ekonomist Mahfi Eğilmez, "Doları nasıl oluyor da sabit tutabiliyorlar?" sorusuna "Önceleri Merkez Bankası dolar satarak kuru baskıladı ve bu yolla sabit tuttu. İnsanlar bankaların verdiği faizin yıllık net yüzde 40, dolar kurunun da 34’lerde sabit olduğunu görünce ellerindeki ya da banka hesaplarındaki dolarları bozdurup TL mevduata döndüler. Bu kadar dolar bozdurulunca doğal olarak kur düşmeye yöneldi. Bu kez Merkez Bankası dolar alıp kuru yine sabit tuttu. Bu durumdan mevduat sahipleri memnunlar: Çünkü vade sonunda tekrar aynı kurdan dolar aldıklarında yüzde 40 oranında dolar faizi almış oluyorlar. Merkez Bankası da memnun: Çünkü topladığı dövizlerle rezervlerini güçlendirmiş oluyor. Ne var ki bu mucize gibi görünen çözüm sonsuza kadar sürdürülemez." yanıtını vermişti.

Bugün de Dünya gazetesi yazarı Ufuk Korcan Dolar yatırımcısının 11 aylık bilanço hesabını yaptı ve 2024 yılında banka hesabında Dolar tutanların zararını açıkladı.

Korcan'a göre Dolar alıp banka hesabında tutanlar 2024 yılbaşında dö­vizini bozdurup Türk Lirası'na dönseydi. 11 ayda kümüla­tif olarak yüzde 55 kazanacaklardı...

İşte Dünya gazetesi yazarı Ufuk Korcan'ın köşe yazısından dikkat çeken ayrıntılar:

"Bankalardaki döviz hesaplarında 10.7 milyar dolarlık erime oldu. Bu çözülme kurumların yaptığı satışlardan kaynakladı. Bireysellerin döviz hesapları ise 2 milyar dolar arttı. Kur yılbaşından bu yana yüzde 17 artarken TL mevduatın kümülatif getirisi yüzde 55’i buldu. Türkiye’de tasarruf sa­hiplerinin risk pro­filine bakıldığında ‘riski sevmeyenler’in ora­nı oldukça yüksek. Bunu ta­sarrufların yatırım araçları­na dağılımından anlıyoruz. Hem Türk Lirası hem de dö­viz mevduatlarının Türki­ye’deki toplam tasarruflar içindeki payı yüzde 60’a ya­kın. Yani toplam birikimlerin üçte ikisi sabit getirili enstrü­manlara park etmiş durum­da.

Genel seçimlerin ardın­dan ekonomi yönetiminin de­ğişmesi ve seri faiz artışlarına gitmesi Türk Lirası mevdua­tı diğer yatırım araçları içe­risinde öne çıkardı. Kur Ko­rumalı Mevduat (KKM) he­saplarından dönüşleri cazip kılmaya yönelik atılan adım­lar ve kurlarda önemli bir ha­reket olmaması TL mevduata geçişleri hızlandırdı.

Geçmiş yıllarda yaşanan ekonomik krizler ya da uygu­lanan para politikaları top­lumda dövize karşı bir ‘ka­lıcı’ ilgi yarattı. Türkiye’de ‘kemikleşmiş’ bir döviz ya­tırımcısı var. Bu kitle her ne olursa olsun döviz almaya ve taşımaya devam ediyor. 

Enf­lasyonla mücadele programı kapsamında döviz rezervle­rinde artış ve kurun fiyat ar­tışları üzerindeki etkisini azaltmak için ‘kontrol’ altın­da olmasının yanında Türk Lirası mevduatta getirinin cazip olması bankalardaki Döviz Tevdiat Hesapları’n­da (DTH) bu yıl çözülmeye neden oldu. Yılbaşında 157.3 milyar dolar civarında olan DTH büyüklüğü 22 Kasım itibarıyla 146.5 milyar dolara geriledi. Başka bir ifadeyle 11 ay sonunda bankalardaki dö­viz hesaplarında 10.7 milyar dolarlık bir erime oldu.

Döviz hesaplarındaki eri­menin ayrıntısına bakıldı­ğında ilginç bir sonuç orta­ya çıkıyor. Gerçek kişilerin döviz hesaplarında yılbaşın­dan bu yana aslında 2 milyar dolar civarı bir artış var. Ku­rumların döviz hesaplarında yaşanan 12.8 milyar dolarlık çözülme toplam rakamı aşa­ğıya çekiyor. Enflasyonun al­tında kalan kur artışı ve TL mevduattaki yüksek faize rağmen bireysel tasarruf sa­hipleri dövizlerini bozmuyor aksine ekleme yapıyor. Peki yılbaşında DTH’larda tutu­lan dövizlerden yatırımcılar bu yıl ne kadarlık bir kayıp yaşadı?

Bankalarda şu an iti­barıyla tutulan 146.5 milyar doların yılbaşından bu ya­na taşındığı varsayımından yola çıkarsak, bu dövizin 11 ay önceki TL karşılığı 4 tril­yon 370 milyar TL. Bu tuta­rın bugünkü TL karşılığı ise 5 trilyon 92 milyar TL sevi­yesinde. Yani artış yüzde 17. Eğer bu kişiler yılbaşında dö­vizini bozdurup TL mevdua­ta yatırsaydı 11 ayda kümüla­tif yüzde 55 kazanacaklar ve bugün hesaplarında 6 trilyon 773 milyar TL’leri olacaktı. Dolayısıyla TL’ye geçmeyip dövizde duranların kaçırdık­ları fırsat maliyetinin büyük­lüğü 1 trilyon 681 milyar TL.

DOLAR MI EURO MU?

ABD’de yapılan başkanlık seçimini Trump’ın kazan­ması ve sonuçların dolara olası etkisi döviz yatırımcı­sının takip ettiği konulardan biri. Trump’ın vergi indirim­leriyle genişleyici bir politi­ka izleyeceğini söylemesi do­ların önümüzdeki günlerde zayıf bir seyir izleyebileceği­nin habercisi. Trump’ın ilk başkanlık döneminde benzer politikalar uygulaması ve do­ların seyri belki gelecek için bir ipucu verebilir.

Trump’ın 2017 yılında başkanlık koltu­ğuna oturduğu zaman euro/ dolar paritesi bugünkü se­viyelere yakın 1.05’lerdey­di. 5 yıllık başkanlık dönemi sonunda euro/dolar parite­si 1.21 seviyelerine çıktı. Ya­ni dolar, Trump’ın başkanlık döneminde euro karşısında yüzde 8’den fazla değer kay­betti. Trump’ın son seçimle­ri kazanmasına rağmen do­ların güçlenmesinin nedeni ise artan bütçe açığı ve kamu borç yükünün ABD’de borç­lanma maliyetlerini artırma­sı ve dolayısıyla uzun vadeli faiz oranlarının daha yüksek olacağı beklentisi."

Sonraki Haber