Dolar fırlayınca zamlar yeniden gündeme geldi !
Şirketlerin döviz borcu riski büyüyor. Türkiye’nin iflas risk primi son 3 yılın zirvesinde. Döviz kurları tutulamıyor, zamlar kapıda..
Türk Lirası’ndaki kayıp durmuyor. Haftanın ilk günü dolar 3.0710 liraya yükselerek yeni tarihi zirvesine çıktı. Euro ise 3.4784 liraya yükseldi. Türk Lirası dün dolara karşı yüzde 1’e yakın değer kaybetti. Türkiye’nin 5 yıllık vadeli borcunu iflasa karşı sigortalamanın maliyeti (CDS) 300 puana çıkarak Ocak 2012’den beri en yüksek seviyesine ulaştı. Hürriyet'ten Şebnem Turhan'ın haberine göre tüm bunlar Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) faiz kararını açıkladığı haftaya girmemizle beraber Türkiye’nin iç sorunlarıyla da ilgili. Artan terör olayları, güvenlik riskleri ve uzun vadeye yayılan belirsizlik Türk Lİrası üzerindeki FED etkisini katlıyor. Ve bu yüzden Türk Lirası diğer gelişen ülke para birimlerine göre daha fazla değer kaybına uğruyor. Bu arada yılbaşından beri Türk Lirası’nda dolara karşı değer kaybı yüzde 31’i geçti. Serbest piyasada dolar dün günü 3.0620 liradan tamamladı. Borsa İstanbul ise yüzde 0.07 kayıpla 71 bin 299 puandan kapandı.
3.15 TL YOLUNDA
Dün güne 3.05 lira seviyelerinden başlayan dolar gün içinde önce 3.0640 lirayı aştı ardından yeni tarihi zirve 3.0710 lira ile görüldü. 3.10 liraya doğru hareketini sürdüren dolar analistleri de zor durumda bırakıyor. ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan Hindistan, Endonezya, Meksika ve Peru gibi bazı gelişmekte olan ülkelerin, FED’in faiz artırmasını istediklerini belirterek şöyle konuştu: “Ancak bir bu ülkeler içerisinde değiliz. Türkiye’nin Fed faiz artırımı gibi bir riske karşı içindeki belirsizlikleri halledememiş olması itibarıyla gardını alamadığını görüyoruz. Olası bir faiz adımı TL’de rekor düşük seviyelere doğru seyri hızlandırabilir. Böyle bir durumda 3.10 seviyesi güçlü bir direnç olacağı gibi aşılması durumu da söz konusu olabilir. Bu durumda da kurda yukarı yönlü denemelerin adresi 3.15 olacaktır.”
FAİZLERE DİKKAT
Türkiye’nin iflas riski priminin 300 puana yaklaşması ise sıkıntılı. Risk primi gösterge faiz için de ana belirleyici faktör. Şu anda yüzde 11.40 seviyesinde olan 2 yıllık gösterge tahvil faizinin yüzde 12’yi aşması sorunları büyütecek.
Saxo Capital Markets Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy da faizdeki hareketin dikkat çekici olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Piyasa Merkez Bankası’nı bekliyor, Merkez de haklı olarak FED’i. FED sonrası görünüm daha netleşecek. Ama piyasada bir de cuma günü Fitch’in görünüm değerlendirmesinin tedirginliği var. Değişiklik beklenmiyor ama görünümün negatife çevrilmesi ihtimali bile dolardaki rekoru besliyor. Global piyasalar normalleşme gösterir, FED artırımı ötelerse içeride de Merkez Bankası’na bağlı olarak dolarda bir mola olabilir. Ama 3.05 liranın üzerinde olduğu sürece 3.08-3.10 lira seviyelerini görmemiz mümkün. Yabancı halen daha güven duymuyor ve dolarda aşırı alım sürüyor.”
BORÇ ÇEVİRME ZORLAŞACAK
Araştırma Uzmanı Erkan ekonomide 3 TL etkisi sürekli olarak konuşulan bir konu olduğuna dikkat çekerek “Kur söz konusu olduğunda da birçok sektör ve segmentte maliyetlerin artması ve makroekonomik göstergelerde bunun yansımalarının daha fazla görülmesi durumu söz konusu olacak. İthalat maliyetlerinin döviz olmasından dolayı kurlardaki yükseliş ithalatları daha maliyetli bir hale getirecek. Ara malı ve ham madde ithalatının toplam ithalatın içindeki payı bu denli büyük olduğu sürece, kurdaki yükselişlerin ithalatçı açısından da, ihracatçı açısından da maliyeti olacaktır. Yüksek seyreden ve aşırı dalgalanan kur şirketlerin borçlanma ve yatırımları açısından da olumsuz bir eğilim ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Burada temel belirleyici kurun seviyesinden ziyade, oynaklığıdır. Ancak kur 3.15 seviyelerinin üzerine gider şirketler borç çevirmede sorunlar yaşamaya başlanabilir” dedi.