Yargıtay'dan işveren - işçi davaları için bir emsal karar daha
Yargıtay, servis güzergâhı değiştiği için işe gitmeyen işçilerin iş akdini haklı feshetmiş sayılacağına hükmetti. Çalışanların, kıdem tazminatı alabileceğine karar verildi.
Yargıtay, işçi servisinin güzergâhının değişmesi nedeniyle işe gitmedikleri için işten çıkartılan işçilerle ilgili önemli bir karar verdi.
Habertürk'ün haberine göre, Yargıtay kararına ilişkin dosyaya göre, Bolu Göynük’te 57 km mesafedeki köyden işyerine işçi taşıyan servisin güzergâhı değiştirildi. İşveren, servisin artık 2 kilometre mesafedeki komşu köyden döneceğini, işçilerin bundan böyle servis için bu köye gelip gitmelerini istedi.
İşçiler, iki köy arasındaki yolun kırsal bölgeden geçtiğini, özellikle geceleri tehlike arz ettiğini belirterek güzergâh değişikliğini kabul etmediler.
Servisin köylerine gelmemesi üzerine işçiler işe gitmezken, işveren de devamsızlık tutanağı tutarak iş akitlerini feshetti.
Kıdem tazminatı ödenmesine karar verildi
İşçiler tarafından ihbar ve kıdem tazminatı talebiyle açılan davalar Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi’nde 2 ayrı istinaf mahkemesinde görüldü. Bölge adliye mahkemelerinden biri işçilerin güzergâh değişikliğini kabul etmeyip işe gitmemesinin iş akdini “eylemli feshettikleri” anlamına geldiğini belirterek işverenin sadece kıdem tazminatı ödemesini kararlaştırdı. Diğer bölge adliye mahkemesi ise iş akdinin devamsızlık gerekçesiyle işverence feshedildiğini, bu nedenle kıdem tazminatının yanı sıra ihbar tazminatı da ödemesi gerektiği yönünde karar verdi.
Aynı konuda bölge adliye mahkemelerince iki ayrı karar verilmesi üzerine uyuşmazlığın giderilmesi istemiyle dosya Yargıtay’a intikal etti.
Haklı fesih sebebi sayıldı
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararında, işverenin iş sözleşmesiyle veya sözleşmenin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ya da iş yeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabileceği vurgulandı. Bu şekilde yapılmayan ve işçi tarafından 6 iş günü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişikliklerin işçiyi bağlamayacağı belirtildi.
Servis güzergâhının değiştirilmesinin işçi aleyhine çalışma koşullarında esaslı değişiklik niteliğinde olduğu, işçilerin bu değişikliğe yazılı onaylarının bulunmadığı kaydedilen Yargıtay kararında, 2 bölge adliye mahkemesinin de bu konuda aynı görüşte olduğuna dikkat çekildi. Uyuşmazlığın, iş sözleşmesinin çalışma koşullarında aleyhlerine esaslı değişiklik yapılan işçiler tarafından mı yoksa işveren tarafından mı sonlandırıldığı noktasında olduğu belirtildi.
İhbar tazminatı hakkı doğmaz
Yargıtay kararında, İş Kanunu’nun 22. maddesinde çalışma koşullarında esaslı değişiklik sebebiyle işçinin iş sözleşmesini haklı olarak feshedebileceğinin öngörülmediği, ancak çalışma koşullarının değişmesinin aynı zamanda “çalışma koşullarının uygulanmaması” anlamına geldiğinden işçinin haklı fesih yapabileceği kaydedildi. Bu durumda ise işçinin ihbar tazminatı hakkının doğmayacağı ancak kıdem tazminatı ödenmesinin gerekeceği belirtildi.
Çalışma koşullarında esaslı değişikliği kabul etmeyen işçinin iş sözleşmesinin işverence feshi halinde ise hem ihbar hem de kıdem tazminatı ödenmesi gerektiği vurgulandı.
Kararda, “Çalışma koşullarının işveren tarafından uygulanmaması sebebiyle işçiler tarafından yapılan eylemli feshin haklı nedene dayandığı anlaşılmakta ise de haklı nedenle olsa dahi iş sözleşmesini sonlandıran tarafın ihbar tazminatı hakkı bulunmamaktadır” denildi. Yargıtay, uyuşmazlığın, sadece kıdem tazminatı ödenmesi yönündeki bölge adliye mahkemesi kararı doğrultusunda giderilmesine hükmetti.