Milyonlarca çalışana kötü haber !
Emeklilik çağında olan çalışanlar bir önceki nesle göre 7 yıl daha fazla birikim yapmak zorunda kalıyor.
HSBC Grubu’nun “Emekliliğin Geleceği: Nesiller ve Hayat Yolculuğu” raporuna göre 60 yaşında emekli olmayı bekleyenlerin emeklilik için 30 yaşında birikim yapmaya başladığını ve bu sürenin önceki nesle göre 7 yıl uzadığını gösteriyor. HSBC Grubu’nun 17 ülkeden 18 binin üzerinde kişinin görüşünü alarak gerçekleştirdiği araştırma bireylerin emeklilik için öngördüğü birikim süresinin önceki nesle göre değişimine ışık tutuyor.
“Emekliliğin Geleceği: Nesiller ve Hayat Yolculuğu” raporuna göre çalışma çağındakiler emeklilik birikimi yapma konusunda önceki nesle göre çok daha fazla baskı hissediyor ve 7 yıl daha fazla birikim yapmak zorunda kalıyor.
Rapor şu an emekli olan neslin birikim yapmaya 35 yaşında başlayıp, ortalama 23 yıl birikim yaparak 58 yaşında emekli olduğunu, günümüzde ise çalışma çağındakilerin emeklilik için 30 yaşında birikim yapmaya başladığını ve 60 yaşında emekli olmayı beklediklerini ortaya koyuyor. Bu da şimdiki neslin emeklilik için ortalama 30 yıl birikim yapacağına işaret ediyor.
ÇALIŞANLAR YETERİNCE BİRİKİM YAPMADIKLARINI DÜŞÜNÜYOR
Çalışma çağındakiler rahat bir emeklilik yaşamı için önceki nesle göre birikim yapmaya daha erken başlasalar da yeterince birikim yapmadıklarını düşünüyor. Araştırmaya katılan çalışma çağındaki bireylerin üçte birinden fazlası (%38) emeklilik için birikim yapmaya daha erken başlamış olmayı, %28’i gelirinden daha büyük miktarı birikime ayırmış olmayı dilediğini ifade ediyor. Bununla birlikte çalışma çağındakilerin yaklaşık dörtte biri (%24) ise emeklilik için birikim yapmaya hala başlamadığını belirtiyor.
DEVLET EMEKLİLİĞİNE GÜVEN AZALIYOR
Dünya genelinde çalışanların emeklilikleri ile ilgili farklı yaklaşımlar izlediğinin belirtildiği raporda, pek çok ülkede düşüş gösteren devlet desteğinin bu durumun oluşmasında etken faktörler arasında yer aldığı vurgulanıyor.
Rapora göre çalışanların sadece %30’u emekliliklerini devlet emekliliği veya sosyal güvence desteğiyle karşılamayı öngördüğünü ifade ediyor. HSBC Grubu’nun 2011 yılında yayımladığı “Emekliliğin Geleceği: Planlamanın Gücü” raporunun sonuçları da devlet emekliliğine duyulan güvenin bir süredir azalmakta olduğuna işaret ediyor.
2011’de gerçekleştirilen araştırmaya katılanların %45’i, devlet desteğinin eskisi kadar cömert olmaması nedeniyle emeklilikte zorluk çekeceğini düşündüğünü belirtmişti. Çalışma çağındaki bireylerin emekliliklerini finanse etmek için başvurduğu diğer yollar arasında nakit birikimi/mevduatlar (%42), çalışmaya devam edilmesi ile sağlanan gelir (%29) ve bireysel emeklilik planları (%23) bulunuyor.
Ayrıca rapora göre çalışma çağındaki bireyler emeklilikte gelir kaynaklarını arttırmak için geleneksel birikim yöntemlerinin yanı sıra alternatif metotlara da başvurmayı planlıyor.
Çalışma çağındakilerin %12’si emeklilikte ek gelir elde etmek için gayrimenkulünü satmayı düşündüğünü ifade ederken, emeklilerin sadece %6’sının bu yola başvurduğu görülüyor. HSBCTürkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Vekili Ayşe Yenel, HSBC Grubu’nun küresel çapta gerçekleştirdiği araştırma ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Çalışma çağındaki bireyler, uzayan yaşam süreleri ile birlikte emekli olarak geçirilen yıllar arttıkça geleneksel birikim yöntemlerinin tek başına yeterli olamayabileceğinin bilincindeler.
Bunun bir sonucu olarak da birikim yapmaya önceki nesillere göre daha erken başlamaları gerektiğini düşünüyor ve ek birikim sağlayabilecek alternatif metotları şimdiden değerlendiriyorlar. Bugünden kenara konan küçük miktarlar bile gelecekte emeklilik hayatının konforuna büyük katkı sağlayabilir”.
HSBC raporuna göre insanların emeklilikteki finansal şartlarını geliştirmek için dört pratik adım bulunuyor. Buna göre emeklilik planı yapılırken tüm harcamaların dikkate alındığından emin olunması ve emeklilik için erkenden birikim yapmaya başlanarak daha büyük bir fon oluşturulmaya çalışılması önem taşıyor.
Emeklilik için birikim yapmak zorlaştığında tüm kaynakların gözden geçirilmesi ve alternatif yollar aranmasının tavsiye edildiği raporda, farklı kaynaklardan bilgi edinilmesinin yanı sıra mutlaka profesyonel danışmanlık alınması gerektiği vurgulanıyor.