Koronavirüs sonrası büyük işsizlik salgını alarmı!
Tüm dünyayı saran ve Türkiye'de de 2 binden fazla vatandaşımızın ölümüne yol açan koronavirüsün ardından işsizlik rakamlarında büyük patlama bekleniyor.
Koronavirüs salgının yarattığı ekonomik tahribat gün geçtikçe daha çok konuşuluyor. Bugünlerde tüm ülke salgının sağlık boyutuna odaklansa da tüm otoriteler tamamen normal hayata dönmenin en erken 2021 sonunu bulacağı konusunda uzlaşıyor. Buna göre salgın izolasyonla kontrol altına alınsa bile, konaklama, yeme içme, kültür ve eğlence, ulaşım için yapılan harcamalar uzun süre dipteki seyrini koruyacak.
Birgün gazetesinden Ozan Gündoğdu'nun haberine göre bu süreçte milyonlarca kişi ya iş değiştirecek ya da işsiz kalacak. Otel çalışanları, lokanta çalışanları, taksi, dolmuş ve otobüs şoförleri, tezgahtarlar, esnaflar ve bir çok iş kolu şu aralar gündemde olmasa da yakın gelecekte en çok konuşulan konulara dönüşecekler. Peki bu iş kolları Türkiye için ne anlam ifade ediyor?
Nüfusun tamamı iktisadi anlamda tüketici konumunda. Ancak tüketicilerin sadece yüzde 34’ü para kazanıyor. Mart ve nisan aylarında bu oranın azaldığı tahmin edilse de Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu aylardaki verileri haziran ve temmuz aylarında açıklayacak. TÜİK’in kamuoyuna duyurduğu son veri ise Ocak ayına ait.
Ocak ayı işgücü göstergelerine göre ülkede istihdam edilen 27 milyon 266 bin kişi bulunuyor. Bu kişilerin 1 milyon 253 bini işveren pozisyonunda istihdam ediliyor. İstihdamın geriye kalan yüzde 95’i ise ya kendi hesabına çalışan ve işveren olmayan kimseler ya ailesinin yanında ücretsiz çalışan ya da başkasının nam ve hesabına çalışarak ücretli geçinen kimseler.
İşte başkasının adına ücretli geçinen kimselerin istihdamın yüzde 70’ini oluşturuyor. Toplam 19 milyon 58 bin kişi olduğu tahmin edilen ücretli çalışanlar bugünlerde işyerlerinin kapanması ihtimaline ilişkin tedirgin. Bir kısmı ise şimdiden işsiz kaldığını biliyor ancak ülkedeki koşullar iş aramaya müsait olmadığı için çaresizce evde bekliyor.
SÖNMEZ: BİRÇOK SEKTÖRDE ÇÖKÜŞ
Konuya ilişkin gazetemize konuşan iktisatçı yazar Mustafa Sönmez TÜİK’in işgücü göstergelerinin yakın zamanda kafa karıştıracağını düşünüyor. Zira ücretsiz izne çıkarılan veya kapatılan işyerlerindeki milyonların durumunun ne olacağı cevap bekleyen sorulardan. Bu kişiler işsiz mi sayılacak, yoksa istihdamda mı? Bununla beraber Sönmez’e göre virüsün ne zaman sönümleneceği istihdam kaybının büyüklüğünü belirleyen en önemli faktörlerden biri. Öte yandan halkın tüketim alışkanlıklarının değişmesi ise bir çok sektörün eski büyüklüğüne kavuşamamasına neden olacak. Özellikle yolcu taşımacılığı eğlence, konaklama ve yiyecek gibi endüstrilerde çöküş kaçınılmaz.
KARATEPE: FİİLİ İŞSİZLİKLE RESMİ İŞSİZLİK FARKI ARTACAK
Gazetemiz yazarı iktisatçı Yalçın Karatepe de işsizliğin fiili olarak yükseleceğini ancak bunun resmi verilere gerçekte olduğundan daha az yansıyacağını belirtti. Karatepe’ye göre ücretsiz izne çıkarılan milyonların işsiz sayılmayacak olması Türkiye’nin gerçek durumunun takip edilememesine neden olacak. “Salgın bitse dahi, virüs kaybolmayacak, bu ise hizmet talebini sürekli düşük seviyelerde tutacaktır” diyen Karatepe, istihdamın yüzde 60’ının hizmet sektöründe çalıştığını hatırlattı. Ulaştırma, yeme içme, konaklama gibi bazı sektörlerin salgından en çok etkilenen sektörler olduğunu vurgulayan iktisatçı yazar, ilerleyen günlerde Varlık Fonu üzerinden şirket kurtarma operasyonlarına girişilebileceğini söyledi.
KONAKLAMA VE YİYECEK
Toplam istihdam: 1 milyon 573 bin kişi
Ücretli çalışan sayısı: 1 milyon 192 bin kişi
Sigortası olmayan istihdam: 474 bin kişi
Salgın bugün bitse dahi konaklama ve yiyecek sektörünün toparlanması uzun zaman alacak. TÜİK sektörde toplam 1 milyon 573 bin kişinin istihdam edildiğini tahmin ediyor. Bu kişilerin bir kısmı yöneticilerden, bir kısmı uzmanlık gerektiren teknik personellerden oluşsa da yaklaşık yarısı hizmet ve satış elemanı. Bu sektörde sermaye sahibi olmayıp ücretli olarak çalışan sayısı ise 1 milyon 192 bin kişi. Aileleriyle beraber yaklaşık 6 milyon kişi bu iş kolundaki istihdam sayesinde geçimini sağlıyor. Merkez Bankası verilerine göre konaklama sektöründeki kredi kartı harcamaları 6-12 nisan arasında 4 hafta öncesinden yüzde 84,5 daha az. Bu daralmanın ilerleyen günlerde istihdam kaybıyla sonuçlanması muhtemel. Üstelik sektördeki toplam istihdamın 474 bininin bir sosyal güvenlik kaydı dahi bulunmuyor. Bu insanlar ne kısa çalışma ödeneğinden faydalanıyor ne de istihdamı koruyucu düzenlemeler bu insanları ilgilendiriyor.
ULAŞTIRMA VE DEPOLAMA
Toplam istihdam: 1 milyon 273 bin kişi
Ücretli çalışan sayısı: 983 bin kişi
Sigortası bulunmayan istihdam: 284 bin kişi
Salgın günlerinin ortasında ulaştırma iş kolunda çalışanlar ya ücretsiz izne çıkarıldı ya da işinden oldu. Taksiciler, otobüs, kamyon ve dolmuş şoförleri, hostlar, hostesler, bu sektörün teknik elemanları ve mühendisler bugünlerde endişeli. Özellikle sektörün yolcu taşımacılığı yapan alt kolu salgından sonra da krizle boğuşmaya devam edecek. Zira salgın bugün bitse dahi yurtdışından gelen turist sayısı hemen artmayacak, keza yurttaşlar da ulaşım hizmetini eskisi kadar yoğun talep etmeyecek. Özellikle şehirler arası ulaşım hizmeti veren sektörlerdeki çalışanları zor günler bekliyor. Ulaştırma ve depolama sektöründe istihdam edilen 1 milyon 273 bin kişi çalışırken bu kişilerin 284 bininin sosyal güvenlik kaydı bulunmuyor. Aileleriyle beraber milyonlarca insan bu sektör ayakta kalabildiği için geçiniyor.
İNŞAAT
Toplam istihdam: 1 milyon 410 bin kişi
Ücretli çalışan sayısı: 1 milyon 73 bin kişi
Sigortası bulunmayan istihdam sayısı: 468 bin kişi
Son 18 yılda Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri inşaat oldu. Ancak son 3 yılda faizlerin de yükselmesiyle beraber konut sektörü türbülansa girdi. Sektörde 1,4 milyon çalışan olduğu tahmin edilirken, aileleriyle beraber 5 milyondan fazla kişinin geçimi bu sektöre bağlı. Salgından sonra konut talebinin canlı olmayacağı düşünülüyor. Bu ihtimal gerçekleşirse zaten son 3 yılda 700 bin kişilik istihdam kaybeden sektörü zor günler bekliyor. Sigortası bulunmayan ise yarım milyona yakın işçi bu sektörde topun ağzında.
Yukarıda sayılanlar salgından doğrudan ve en fazla etkilenecek sektörlerden olsa da, tüm sektörlerde istihdam kayıplarının olacağı tahmin ediliyor. Türkiye’nin son 2 yılda yaşadığı ekonomik darboğaz bile istihdamın yüzde 3 azalmasına yetmişti. Bu ise işsizlik oranını yüzde 14’ler seviywesine çıkarmıştı. Covid-19 salgınının istihdamı yüzde 10 azaltacağı ve bu insanların iş aramaya başlayacağı varsayılırsa dar tanımlı işsiz sayısı 4,3 milyondan 7,1 milyona işsizlik oranı ise daha önce görülmemiş bir seviye olan yüzde 22’lere çıkacak.
İMALAT SANAYİ
Toplam istihdam: 5 milyon 240 bin kişi
Ücretli çalışan sayısı: 4 milyon 516 bin kişi
Sigortası bulunmayan kişi sayısı: 972 bin kişi
Toplam istihdam içindeki payı yüzde 27 olan imalat sanayiinde aileleriyle beraber yaklaşık 20 milyon insan geçimini sağlıyor. Sektörün büyük ölçüde ihracat ve ithalata dayandığı düşünülürse, salgın günlerindeki küçülme ülkenin hem talep hem de üretim kesimini derinden etkileyecek. Üstelik sektörü oluşturan işletmelerin sayısının yüzde 98’i Avrupa ve ABD’den farklı olarak küçük ve orta büyüklükte işletmelerden yani KOBİ’lerden oluşuyor. Bu işletmelerdeki borç yükü ise salgına ilişkin dayanma gücünü sarsıyor.
KÜLTÜR, SANAT EĞLENCE VE SPOR
Toplam istihdam: 142 bin kişi
Ücretli çalışan sayısı: 104 bin kişi
Sigortası bulunmayan istihdam: 46 bin kişi
Toplam istihdam içindeki payı küçük gibi görünse de salgından kuşkusuz en çok etkilenecek sektörlerin başında gelen kültür, sanat, eğlence ve sporda toplam 142 bin kişi istihdam ediliyor. Aileleriyle beraber yarım milyon insanın geçimini sağladığı bu sektör bugünlerde adeta durdu. Salgın bittikten sonra da değişen tüketim alışkanlıkları yüzünden eski hareketliliğini uzun süre yakalayamayacağı tahmin ediliyor. İnsanlar mümkün olduğunca evde spor yapıp evde dizi film izleme alışkanlığı ediniyor. Spor müsabakalarının ise ne zaman seyircili hale geleceği ise şüpheli.