450 bin öğretmen atama bekliyor

Öğretmenler Günü’nde eğitim emekçileri itibarsızlıktan, yoksulluktan, baskıdan yakınıyor. Öğretmenlerin yarısı psikolojik sorunlar yaşıyor.

Atatürk’ün ‘‘başöğretmenlik’’ unvanını kabul ettiği gün olan 24 Kasım’da öğretmenlerin durumu her geçen yıl daha kötüye gidiyor.

Büyük çoğunluğu maaşının düşük olması nedeniyle toplumdaki saygınlığının azaldığını düşünen öğretmenler, çocuklarının gıda, giysi ve eğitim ihtiyaçlarını karşılamakta büyük güçlük çekiyor. 

Cumhuriyet'ten Figen Atalay'ın haberine göre,  Eğitim sendikalarının 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yaptıkları anketler, öğretmenlerin ekonomik ve sosyal olarak ne kadar zor durumda olduklarını ortaya çıkardı.

Eğitim-İş tarafından 23 ilde 1060 öğretmenle yüz yüze görüşerek yapılan “Öğretmenlerin Ekonomik, Mesleki ve Sosyal Durumlarına İlişkin Öğretmen Görüşleri” adlı araştırma sonuçlarından bazıları şöyle:

Saygınlık azaldı

-Yüzde 75,85’i maaşının düşük olması nedeniyle toplumdaki saygınlığının azaldığını belirtmiş

-Yüzde 64,72’sinin borçları nedeniyle motivasyonunu azalmış.

-Yüzde 50,66’sı çocuklarını dengeli bir şekilde besleyemiyor ve gıda ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamıyor

-Yüzde 57,45’i çocuklarının kılık kıyafet ihtiyacını rahat bir şekilde karşılayamıyor.

-Yüzde 43.96’sı çocuklarının eğitim ihtiyacını karşılayamıyor.

-Yüzde 38,87’si daha çok para kazanacağı iş imkanı olması halinde öğretmenliği bırakacağını belirtmiş.

-Yüzde 50,66’sı gelirlerinin yetersizliği nedeniyle psikolojik sorunlar yaşıyor.

-Yüzde 81,04’ü son bir yılda yaşanan fiyat artışlarının bütçesini daha fazla etkilediğini belirtmiş.

-Yüzde 50,19’u görevden alınma korkusu yaşıyor.

-Yüzde 57,54’ü öğrencilerine örnek olabilecek şekilde giyinemiyor.

-Yüzde 43,86’sı gelecekten umutlu değil.

-Yüzde 46,89’u okul yöneticilerinin öğretmenlere siyasi baskı yaptığı düşünüyor.

-Yüzde 70’i vakıf, dernek ve diyanetin eğitime müdahalesinden rahatsız

-Yüzde 42,45’si ev kredisi ödüyor.

-Yüzde 22,36’sı ek iş yapıyor.

-Yüzde 29,25’i kredi kartının sadece asgari borcunu ödüyor.

-Yüzde 53,68’i son bir yıldır tiyatroya gitmemiş.

-Yüzde 53,96’sı tatilini evinde ya da köyünde geçiriyor.

-Yüzde 78,4’ü günlük gazete almıyor.

-Yüzde 58,87’si her ay bir kitap alamıyor.

-Yüzde 69,9’u devlet okullarında niteliğin düşmesi nedeniyle öğrencilerin özel okullara yönlendiğini belirtmiş

-Yüzde 70,38’i okul yöneticisi olmak için mutlaka torpile ihtiyaç olduğunu düşünüyor.
4 Yüzde 77,83’üne göre öğretmenlik saygın bir meslek olma özelliğini kaybetti.

Kutlama göstermelik

Eğitim Sen’in 2424 öğretmenle yürütülen anket çalışmasının sonuçları da dün açıklandı. Anket sonuçlarına göre, öğretmenlerin yüzde 57’si aldığı maaşın yaptığı işi karşılamadığını düşünüyor, yüzde 59’u kendisini iş yerinde değerli hissetmiyor, yüzde 84’ü “2023 Eğitimde Vizyon Belgesi”nin sorunlarına kalıcı çözüm üreteceğini düşünmüyor.

Sendika genel başkanı Feray Aytekin Aydoğan, ‘‘her 24 Kasım’da tekrarlanan göstermelik kutlamalar, hamasi nutuklar değil, sorunlarımıza kalıcı çözümler üretilmesini, öğretmeniyle, öğrencisi ve velisiyle herkesin memnun olacağı bir eğitim sisteminin oluşturulmasını istiyoruz’’ dedi.
Sendikanın talepleri de şöyle:

-Dünya Öğretmenler Günü olan 5 Ekim tarihi esas alınmalı. 5 Ekim günü tatil ilan edilmeli.

-Sözleşmeli/ücretli öğretmenlik gibi her türlü güvencesiz istihdam uygulamalarına esnek, kuralsız ve angarya çalışmaya son verilmeli, sözleşmeli öğretmenlerin tamamı kadroya geçirilmeli.

-24 Haziran seçimleri öncesinde verilen sözler tutulmalı, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ek göstergeleri 3600’e çıkarılmalı.

-Dünya öğretmenleri açısından bir toplu sözleşme niteliğinde olan ve Türkiye’nin de imzaladığı “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı” eksiksiz olarak hayata geçirilmeli.

-OHAL KHK’leri ile gerçekleştirilen hukuksuz ihraçlar iptal edilmeli, hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilmeli.

450 bin öğretmen bekliyor

CHP Grup Başkan vekili Engin Altay, 24 Kasım öğretmenler Günü’nün Atatürk’e ‘‘başöğretmenlik’’ unvanıın verildiği gün olduğunu hatırlatarak, ‘‘Ne yazık ki 24 Kasım denince ilk akla gelen hamaset: kutsal meslek, öğretmenin hakkı ödenmez kavramları.Öğretmenlerimize bakışımızı kutsiyete büründürerek hamaset yapılan dönemler artık demode oldu. Öğretmenin hakkı ödenmez diyerek hak ettiğini vermemek hak ettiği koşulları sağlamamak kabul edilemez bir tutumdur’’ dedi. Altay, öğretmenlerin sorunlarını şöyle sıraladı:

450 bin öğretmen atama bekliyor

-Atanan öğretmenler mülakat odalarında yandaş seçme mülakatına tabi tutuluyor
-Sözleşmeli öğretmenlik gibi öğretmeni bölen, ayrıştıran bir ucube sistemi dayatmak başlı başına mutsuzluk sebebi

-Sözleşmeli öğretmenlere en temel hakları olan aile bütünlüğü hakkını bile vermeyen bir devlet anlayışı olabilir mi?

-Sistem içeresinde öğretmeni mutsuz kılmak için yönetimde ayrımcılık, atamada ayrımcılık, sendikal baskı, norm kadro sopası gibi sayısız nedenlerle öğretmen mutlu olabilir mi?

-Verilen en tepe maaş olan 4200 TL ile asgari yaşam standartlarının altında gelirle öğretmen mutlu olur mu?
-Siyasal baskılarla bölünen öğretmenler odası huzur bırakır mı?
 

Sonraki Haber