Bu da kur turizmi ! Edirne'ye alışveriş turları başladı
Kurdaki artış nedeniyle Edirne'ye, Bulgaristan ve Yunanistan'dan alışveriş turları düzenlenmeye başladı.
Kurdaki artış Edirne esnafına yaradı. Bulgaristan ve Yunanistan’dan alışveriş turları başlayınca dükkân camları Bulgarca ve Yunanca fiyat listeleriyle donandı. Bulgarca web siteleri, mini alışveriş sözlükleri hazırlandı. Belediye şehre daha fazla turist çekmek için Bulgarca ve Yunanca tanıtım yapmaya başladı.
Hürriyet'ten İdris Emen'in haberine göre, kurların artmasına bağlı olarak genellikle cuma günleri erken saatlerde otobüslerle Edirne’ye gelen Bulgar ve Yunan müşteriler cuma, cumartesi ve pazar günleri kurulan halk pazarında sebze, meyve ve kıyafet, Arasta Çarşısı’nda hediyelik eşya, Kapalı Çarşı’da yerel ürünler, Saraçlar Caddesi’ndeki dükkânlardan ise kozmetik ürün, elbise gibi ürünleri satın alıyor. Bu bölgede bulunan dükkânların camları Bulgarca ve Yunanca fiyat listeleriyle donatılmış. Birçok dükkanda Bulgarca veya Yunanca bilen en az bir personel çalıştırılıyor. Bulgar vatandaşı olan Türk asıllı Güllühan Ali de onlardan biri. Temizlik ürünleri satan bir dükkânda çalışan Ali, “Bulgaristan’da 100 lira olan bir temizlik ürününü biz burada 70-80 liraya satıyoruz. Bu yüzden bizden almayı tercih ediyorlar” diyor.
7 GÜN GELİYORLAR
Şehrin en işlek caddesi olan Saraçlar Caddesi’nde bulunan bir parfüm dükkânındaki ürünlere ilgi büyük. Kente gelen yabancı müşterilerin çoğunun parfüm satın aldığını söyleyen esnaf Fuat Tekin, “Bu dönem yoğunluğumuz çok iyi. Freeshop’tan daha ucuza satış yaptığımız için bizden alışveriş yapmayı tercih ediyorlar. Genelde hafta sonları Bulgarlara, hafta içi de Yunanlara satış yapıyoruz. Ayda ortalama iki kez gelen müşterilerimiz var” diyor. Müşterilerden Selanikli Maria Papadopulo, “Bugün birkaç arkadaşımla geldik. Önce biraz şehri gezdik. Şimdi alışveriş yapıyoruz. Her şey Yunanistan’dan daha ucuz” diyor.
DİL ÖĞRENİYORLAR
Edirne’de 10 yıldır zabıtalık yapan Mehmet Savruk halk pazarında görev yapıyor. Bulgarca bildiği için Bulgar müşterilerin sorunlarıyla ilgilendiğini söyleyen Savruk, “Biraz Bulgarca biliyordum. Daha sonra kursa giderek Bulgarcamı geliştirdim. Bir sorun olduğunda pazar esnafı bana haber veriyor. Ben de Bulgar müşterilere yardımcı oluyorum” diyor. Esnafla yabancı müşteriler arasında zaman zaman yaşanan iletişim problemini azaltmak için kooperatifler esnafa Bulgarca mini sözlükler dağıtılmış. Sözlükler sayesinde iletişim sorununu çözmeyi hedeflediklerini söyleyen Ulus Pazarı Esnaf Kooperatifi Başkanı Bülent Reisoğlu, “Esnafın yabancı müşterilerle ticari iletişim kurması için 250 kelimelik Bulgarca bir mini alışveriş sözlüğü hazırlayıp esnafa dağıttık. Esnaf sözlükte yer alan kelimeleri ezberleyerek Bulgar müşterilerle daha iyi iletişim kuruyor. Önümüzdeki hafta da Yunanca sözlük dağıtacağız” diyor. 5 yıldır pazarda tezgah açan Bayram Ihlamur, “Müşteri bir şeyin fiyatını sorduğunda sözlüğe bakıp Bulgarcasını söylüyoruz. Böylece daha iyi iletişim kuruyoruz” diyor.
‘KALANI HAFTAYA GETİRİRSİN’
Edirne'ye daha çok turist çekmek için hem Bulgarca hem de Yunanca tanıtım yaptıklarını söyleyen Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ise “Bir Bulgar ziyaretçi ortalama 100 ile 150 Leva arasında, bir Yunan ziyaretçi ise 50 ila 80 Euroarasında alışveriş yapıyor. Edirne esnafı ile müşteriler arasında komşuluğa dayanan bir ilişki var. Esnaf parası çıkmayan müşteriye, ‘Kalanını haftaya verirsin’ diyerek veresiye de veriyor” dedi.
ÖZEL İNTERNET SİTESİ KURDULAR
EDİRNE’de esnaflar internet sitelerini bile Bulgarca kurmaya başladı. Müşteriler ülkelerindeyken daha firmalarının web sitesine girip fiyatları inceleyebiliyor. Daha çok müşteriye ulaşmak isteyenler kampanya ve promosyonlarını yine Bulgarca ve Yunanca broşürlerle sosyal medyadan paylaşıyor. Bu sistemle daha çok müşteri çektiklerini söyleyen inşaat malzemesi satan bir şirketin mağaza müdürü Levent Özkan, “Müşterilerimiz su bataryaları ve seramik alıyor. Burada 23 liraya sattığımız bir ürün Bulgaristan’da 23 Leva’ya satılıyor. Bu da aşağı yukarı 100 lira demek. Müşterilerimiz bazen ihtiyacı olan bütün ürünü tek seferde alıp, bize emanet ediyor. Gümrüğe takılmamak için peyder pey ülkelerine taşıyorlar. Biz bir kenarda onlar için saklıyoruz” diyor.