Bankada parası olanlara müjde!
Mevduat faizleri ve dolar/TL'deki yükseliş, son dönemde döviz talebinin önemli bir kısmının kur korumalı mevduatlara yönelmesine rağmen soğumayarak yeni rekor seviyelere ulaştı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) verilerine göre, mevduatta ağırlıklı bölümü oluşturan 1-3 ay arası mevduatlarda faiz, 12 Mayıs haftası itibarıyla yüzde 30’un üzerine çıktı. Bu veri ise Ekim 2003’ten bu yana 1-3 ay vadeli mevduatlarda ilk kez yüzde 30 seviyesinin üzerine çıkıldığını gösterdi.
KKM uygulamasıyla talebin engellenmesi hedeflenen döviz kurları ise piyasalarda seçimlerin ikinci tura kalması sonrasında ılımlı yükselişine devam ederek gün içi tarihi seviyelerine çıktı.
Buna göre, Dolar/TL bugün saat 11.45 itibarıyla 19,84 seviyesinden işlem görürken, Kapalıçarşı'da ise dolar kuru 20,56 seviyesinden fiyatlanıyor.
Piyasalarda TL'nin daha çok değer kaybetmesi gerektiğine yönelik beklenti döviz talebini artırırken, ekonomi yönetiminin istikrarlı TL olarak nitelendirdiği bu sistem ise rezerv kayıplarının artmasına yol açıyor.
Buna göre, TCMB toplam brüt rezervleri, bankacıların tarihi yüksek döviz talebi oluştuğunu söyledikleri seçim öncesi hafta 9 milyar dolar gerileyerek 105,13 milyar dolara indi. TCMB'nin altın ve dövizden oluşan toplam rezervleri de böylece Temmuz 2022'den beri en düşük seviye geriledi.
Yılbaşından bu yana toplam rezervlerde kaydedilen düşüş ise son haftalarda belirginleşen altın satışlarının da etkisiyle 23,6 milyar dolara ulaştı. Bu gelişmelerin ardından rezerv yeterliliği ise finans piyasalarının en önemli endişe kaynağı olmayı sürdürdü.
Goldman Sachs ekonomistleri de hem lira, hem de döviz mevduatlarındaki düşüşün, yabancı fonların ikinci tur seçimler öncesi yüksek belirsizlikten kaçmasının bir işareti olabileceğini belirtti.
Banka analistleri Clemens Grafe ve Başak Edizgil’in yayımladığı araştırma notunda, konuyla ilgili “TCMB’nin şu an birinci endişesinin sistemdeki sızıntıyı engellemek ve lirayı stabil tutmak olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum ayrıca hem döviz hem de nakit liradaki yüksek primi yansıtıyor” değerlendirmesinde bulunuldu.
Eski Merkez Bankası Başekonomisti Hakan Kara ise 14 Mayıs seçimlerinden sonra 10 yıllık Hazine tahvillerinde dolar faizinin arttığını gösteren bir grafik yayımlayarak, devletin ihtiyaç duyduğu döviz cinsi borçlanmalarda faiz yükünün arttığına ve döviz bulmada zorluk çekebileceğine atıfta bulundu.
Sektör temsilcileri ise seçim öncesi Kapalıçarşı ile bankalararası kurda %10'a yaklaşan farkın geçen hafta kapanmaya başladığını ancak bu farkın kapanması için atılan adımların sürdürülebilir olmadığını belirtti.