Bakan Kurum'dan Boğaziçi Kanunu açıklaması
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, tartışmalara neden olan Boğaziçi Kanunu'ndaki değişiklik taslağına ilişkin, ''CHP, AK Parti meselesi değildir. Mesele Boğaziçi'nin gelecek kuşaklara bırakılma meselesidir.'' dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bakanlığının bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin, Paris Anlaşması'na taraf olmadığını belirten Kurum, yürütülen müzakerelerin olumlu sonuçlanmasının ardından Türkiye'nin uzun vadeli finansmandan faydalanacağını söyledi. Türkiye'nin dünyayı en az kirleten ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Kurum, "Bu anlamda tarihi bir sorumluluğu kesinlikle yoktur. İklim fonundan faydalansak da faydalanmasak da iklim değişikliğiyle mücadele noktasında birçok gelişmiş ülkeden daha çok adım atmaktayız." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı hedefler doğrultusunda 1 milyon 300 bin konutun dönüşümünü sağladıklarını aktaran Kurum, acil dönüştürülmesi gereken 1,5 milyon konut daha olduğunu, bu tespit çerçevesinde planlarını hazırladıklarını söyledi.
Bakan Kurum, bu dönüşümlere ilişkin İller Bankası Genel Müdürlüğü kanalıyla yapılan düzenleme çerçevesinde belediyelere 4 milyar liraya kadar finans desteği sağlayabildiklerini ifade etti.
BOĞAZİÇİ KANUNU DEĞİŞİKLİĞİ
Boğaziçi Kanunu'na ilişkin birçok milletvekilinin soru sorduğunu dile getiren Kurum, şunları kaydetti:
"Boğaziçi; CHP, AK Parti meselesi değildir. Mesele Boğaziçi'nin gelecek kuşaklara bırakılma meselesidir. Meseleyi yetki alma verme kanunu olarak kimse görmemelidir. Boğaziçi ulusal bir sorumluluktur. Hepimizin üzerine düşen görevler vardır. Boğaziçi sorununu 16 milyon değil, 82 milyonun hatta tüm insanlığın sorunu olarak görüyoruz. Biz bugüne kadar hiçbir çalışmamızda millete rağmen hareket etmedik, hep milletimizle birlikte yürüdük. İçerisinde milletimizin menfaati olmayan hiçbir çalışmaya imza atmadık, atmayacağız. Planlama yetkisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında değildir ve yapılması düşünülen düzenlemede Boğaziçi kesinlikle imara açılmamaktadır. Aksine tarihi, doğal dokusu ve silüetini koruyacak, yeşil alanları artıracak, oğazda kaçak yapılaşmayla mücadele edecek önemli adımların atılacağı düzenleme yapılacak. Bu düzenlemeye ilişkin yetki Meclisimizdedir. Bu konu yerel idarelerin çözeceği bir konu olmanın ötesine geçmiş ulusal bir sorun haline gelmiştir. Biz İstanbul'un incisi Boğaziçi'mizi; canımızı, yavrularımızı korur gibi koruyacağız."
KANAL İSTANBUL PROJESİ
Murat Kurum, Kanal İstanbul'un proje bedelinin 75 milyar lira olduğunu kaydederek, "Yap-işlet-devret modeliyle hayata geçirilmesi kararlaştırılmıştır. Kanal İstanbul çevresini kapsayan planlama çalışmaları Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile yürütülmektedir. Bir bölü yüz bin ölçekli çevre düzeni planlanmıştır. Boğazın iki yakasında 500 bin nüfusu aşmayacak şekilde zemin artı üç, dört katı aşmayacak şekilde yatay mimari anlayışıyla düzenlenmektedir. Devlet bütçesinden de herhangi bir bedel çıkmayacaktır." açıklamasını yaptı.
İMAR BARIŞI
Nusaybin'deki konutların teslimlerinin devam ettiğini anlatan Kurum, "Barış Pınarı Harekatı sırasında ilçemize isabet eden havan toplarından dolayı meydana gelen zarar ve ziyan tespiti yapıldı. Bu hasarlar Bakanlığımız tarafından giderilmeye başlandı." dedi.
Kurum, İmar Barışı'ndan 23 milyar 954 milyon lira gelir elde edildiğini bildirerek, "Bu gelirden Kentsel Dönüşüm Proje özel hesabına 2 milyar lira kaynak aktarıldı. Bunun dışında da Kentsel Dönüşüm Eylem Planı'nda yer alan 65 bin konutun yapımı planlanmaktadır. Bu çerçevede İstanbul Gaziosmanpaşa, Esenler, Üsküdar, Kartal, Kağıthane, Ankara Mamak, Altındağ, Burdur ve Erzurum'da başlattığımız kentsel dönüşüm projeleri de bu projeden kaynak alacak projeleridir. Diğer kentsel dönüşüm projeleriyle alakalı İmar Barışı'nın dışında da Hazine ve Maliye Bakanlığıyla ilgili ve yurt dışından finans destekleri alınmaktadır." diye konuştu.
Kurum, 40 dakikalık sunumunun yarısını iklim değişikliğine ilişkin konuların kapsadığını dile getirerek, sadece çevre projeleriyle değil, kentsel dönüşüm projeleriyle de iklim değişikliği ve sıfır atığa uygun projeler yapmaya çalıştıklarını belirtti. Hazine'ye ait taşınmazların envanter kaydının bulunduğunu aktaran Kurum, "Bugün itibarıyla 3 milyon 942 bin hazine taşınmazının kaydı bulunmaktadır." bilgisini verdi.
Bakan Kurum, plastik poşetlerde bu yılın dokuz ayı itibarıyla yüzde 78 azalma sağlandığını ve buradan gelen payın 188 milyon lira olduğunu kaydetti.
Çevre Kanunu hükümleri gereğince tehlikeli atıkların ithalatının yasak olduğunu anımsatan Kurum, tehlikesiz atıkların ithalatının da kontrollü olarak yapıldığını söyledi.
Belediyelere kendi imar yönetmeliklerini yapma yetkisi verildiğini aktaran Kurum, bu çerçevede bugüne kadar İstanbul, Bursa, Ankara ve Gaziantep büyükşehir belediyelerinin tekliflerinin uygun görüldüğünü, yönetmeliklerinin yürürlüğe girdiğini ifade etti.
SERA GAZI EMİSYONLARI
Bakan Kurum, sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar yüzde 21 azaltmayı hedeflediklerini, 2030 yılı itibarıyla kişi başı emisyon değerinin 13,3 tondan 10,5 tona düşeceğini belirtti.
Küçük Menderes Havzası'nda düzenli olarak izleme çalışmalarının yürütüldüğünü, kurulu kapasitesi günlük 10 bin metreküp ve üzeri 11 atık su arıtma tesisi çıkış sularının 7 gün 24 saat incelendiğini anlatan Kurum, Bakanlık merkez ve taşra teşkilatınca son üç yılda 8 bin 409 denetim gerçekleştirildiğini, bu çerçevede 15 milyon 691 idari ceza uygulandığını ve 30 iş yerinin faaliyetinin durdurulduğunu kaydetti.
SIFIR ATIK PROJESİ
Sıfır Atık Projesi'nin 2017 yılında başlatıldığını anımsatan Kurum, "Bugün itibarıyla 25 bin kamu kuruluşunda uygulamaya geçtik. Burada bir himaye olması Bakanlığımız, ülkemiz adına sevindirici bir durumdur. Bir dünya liderinin eşinin böyle bir çevre projesine sahip çıkması bizim işimizi kolaylaştırmaktadır. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'ye şükranlarımızı arz ediyoruz." dedi.
Belediyelerin öz gelirlerinin artırılması amacıyla, belediyelerin bütçe açıkları, personel yapıları, araç ve gereçler gibi birçok konunun incelendiğini aktaran Kurum, büyükşehir belediyeleri ve illerden gelen talepler dikkate alınarak, birçok birimle, belediyelerin ihtiyaçlarını giderecek çalışmayı yürüttüklerini dile getirdi.
Kurum, İller Bankasının sermaye tavanının 18 milyar liraya yaklaştığını, bunu 30 milyar liraya çıkararak kalan 12 milyar lira ile de vatandaşların hizmetine yönelik projeler yapılacağını söyledi.
İstanbul'un Küçükçekmece ilçesi Halkalı arazisinin 6306 sayılı kanun gereği rezerv yapı alanı olduğunu ifade eden Kurum, burada şehircilik ilkelerine uygun, az katlı, yeşil alanları ve sosyal donatıları olan örnek proje yürütüldüğünü dile getirdi.
İSTANBUL DEPREMİNDE ZARAR GÖREN BİNALAR
İstanbul'da yaşanan deprem sonrası İstanbul Üniversitesi ile yapılan protokol çerçevesinde Çapa Tıp Fakültesinin Hasdal'da yeni birimlerini inşa ettiklerini aktaran Kurum, şöyle konuştu:
"Birinci etabın yıl sonuna kadar ihalesini yapacağız ve en kısa sürede Hasdal'da Çapa'ya ilişkin yerleşim alanları inşaatı tamamlanacak. Aynı şekilde Cerrahpaşa'da, Avcılar'daki yerleşkelerde sorunlar var. Öğrencilerimizi başka alana naklettik ve 2019 yılı sonuna kadar Cerrahpaşa Hastanemiz ve Avcılar kampüsümüzdeki eğitim yapılarının inşaatlarına başlayacağız ve en kısa sürede bu süreci tamamlamış olacağız. Marmara Üniversitesi kampüsündeki binaları yeniliyoruz. Şehrimizde ne kadar kamu binası varsa buna ilişkin kentsel dönüşüm sürecini de hızlı, kararlı şekilde yürütmeye gayret gösteriyoruz."
SALDA GÖLÜ
Bir milletvekilinin "Salda'yı korumuyorsunuz, aksine kirletiyorsunuz, doğal güzellikleri bozuyorsunuz." sözlerine katılmadığını dile getiren Kurum, Bakanlığın Salda Gölü ve çevresinin doğal güzelliklerini korumaya yönelik yaptığı çalışmaları anlattı.
Kütahya ve Iğdır'da Bakanlık tarafından yürütülen çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan Kurum, daha sonra Çevre Kanunu kapsamında gerçekleşen denetimler ve uygulanan cezalara değindi.
Kaçak yapılaşmayla mücadelede, kanun yürürlüğe girdikten sonra yapılan kaçak yapıların tapularına şerh konulması çalışmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Kurum, milletvekillerinden bu çalışmaya destek vermelerini istedi.
Kurum, Özel Çevre Koruma bölgelerinin yüzde 56'sının deniz koruma alanı içerisinde kaldığını anlatarak, yapılan çalışmalarla deniz koruma alanlarını tescil ettiklerini dile getirdi.
Ergene Havzası'ndaki kirlilikle ilgili 2012 yılında Türkiye'nin en büyük çevre projesinin başlatıldığını hatırlatan Kurum, "Bu projenin üç atık su arıtma tesisi tamamlandı, ikisinin inşaatı devam ediyor. Yine denize bağlantı tamamlanmış durumda." dedi.
İztuzu Plajı'nı korumak için çok önemli adımlar attıklarını anlatan Kurum, iki yıl önce ile şu an kıyaslandığında, yeniliklerin net şekilde görüleceğini ifade etti.
Kurum, TOKİ tarafından şehit ailelerine yönelik yapılan çalışmalara ilişkin, "Bir şehit ailesine 2019 yılında 137 bin lira faizsiz konut kredisi verilmektedir. Bugüne kadar 24 bin 608 şehit ailemize 1 milyar 221 milyon lira kredi kullandırılmıştır." diye konuştu.
Kurum'un milletvekillerinin sorularını yanıtlamasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 2020 yılı bütçesi ile 2018 yılı kesin hesabı Komisyonda kabul edildi.