Bakan Işıkhan, belediyelerin SGK borcunu açıkladı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, belediyelerin 96 milyar liralık SGK borcunun, seçimden sonraki 2 ayda 120 milyar liraya yükseldiğini açıkladı.

​İzmir'deki bir otelde düzenlenen AK Parti İzmir İl Danışma Meclisi'ne Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, son başbakan ve eski Meclis Başkanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Eyüp Kadir İnan, önceki dönem Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, önceki dönem Gençlik Spor Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, milletvekilleri ve partililer katıldı. Bakan Işıkhan, toplantıda yaptığı konuşmada İzmir'deki yerel yönetimi eleştirerek son dönemde gündeme gelen körfezdeki balık ölümleri ile ilgili muhalefeti hedef aldı. Bakan Işıkhan, "CHP'li belediyelerin, şehirlerimizi ne hale getirdiği ortada. İşte, körfezin hali ortada. Maalesef büyük bir üzüntüyle ifade ediyorum ki körfeze kokudan yaklaşılmıyor. Körfez ölü balıktan geçilmiyor. Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız; balık ölümlerinin sebebinin körfezdeki kirlilikten ve yetersiz oksijenden kaynaklandığını açıkladı. Bütün manzara ortada. Masmavi bir körfez yerine; kahverengi bir körfez ve ölü balıklar. CHP zihniyetinin 'halk', 'insan', 'hizmet', 'belediyecilik' diye bir derdi olmadığına çok kez şahit olmuştuk. Bu durumda da görüyoruz ki bu zihniyetin, sadece insanların değil hiçbir canlının yaşam alanına saygısı ve tahammülü yok" ifadelerini kullandı.  

'SGK'YA BU KADAR PİRİM BORÇ YÜKÜNÜN NASIL ORTAYA ÇIKTIĞI İSE CİDDİ BİR SORU İŞARETİ'

Su ürünleri av sezonunun hayırlı geçmesini dileyen Bakan Işıkhan, Ege Denizi'nin en çok balık çeşidini barındıran bölgelerden birisi olduğuna dikkati çekerek "İzmir, bu anlamda büyük bir potansiyele sahip. Ancak CHP zihniyetinin sebep olduğu ihmaller yüzünden gerçek potansiyelini hala ortaya çıkarabilmiş değil. İş bilmezliğin, ilgisizliğin, plansızlığın ve tüm bu ihmaller zincirinin nelere mal olabileceğini hesap etmekten aciz bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. Tüm bunların ötesinde; malum belediyeler tarafından halkımıza, şehrimize, ilçelerimize harcanmadığı gün gibi ortada olan kamu bütçelerinin nasıl çarçur edildiği, buna karşılık SGK'ya bu kadar pirim borç yükünün nasıl ortaya çıktığı ise ciddi bir soru işaretidir" açıklamalarında bulundu.

'SGK'YA EN BORÇLU BELEDİYE'

Sosyal güvenlik sisteminin milli güvenlik meselesi olduğunu dile getiren Bakan Işıkhan, sadece bugünün değil, gelecek nesillerin de teminatı olarak kabul edilen sosyal güvenlik sisteminin popülizme kurban edilecek bir oyun alanı olmadığını dile getirerek, "Seçim öncesi 'Belediyelerin borçlarının sürdürülebilirliği artık kayboluyor. Belediyeler borçlarını ödesin. Yoksa biz yasal yollarla tahsil etme yoluna gideceğiz', demiştim. O günden bu yana borçlarını ödemediler. Ödemedikleri gibi borçlarını daha da şişirdiler. Belediyelerin 96 milyar liralık SGK borcu, seçimden sonraki 2 ayda 120 milyara yükseldi. Ve bu belediyelerin neredeyse tamamı CHP belediyeleri. Peki ya 'CHP'nin kalesi' denilen İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin SGK borcu ne duruma gelmiş biliyor musunuz? 5 yılda 885 kat artmış. Şimdi diyorlar ya 'AK Parti'den borçlu belediyeler devraldık' diye. Sizlere sormak isterim; peki, bu 885 kat artan borcu, AK Parti'den mi devraldılar? İzmir CHP'ye AK Parti'den mi geçti?" dedi.

'ÇOCUKLARIMIZIN, EMEKLİLERİMİZİN GELECEĞİNİ RİSKE ATAMAYIZ'

Bakan Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üstelik son birkaç ayda borcu 5,3 milyardan, 7,8 milyara yükselerek SGK'ya en borçlu belediye durumuna geldi. 'CHP belediyeciliği nasıldır?' diye merak ediyorsanız buyurun İzmir'e bakın. İzmir'in CHP'li ilçeleri de büyükşehrin yolundan gidiyor. Borçları hızla artıyor. Buradan onlara da son uyarımı yapmış olayım. Bu borç sarmalından belediyelerin çıkması lazım. İstanbul, Ankara, İzmir gibi; CHP'li belediyelerin çoğu bu durumda. Ve iki ayda 96 milyardan 120 milyara çıkan borç, buna müdahale edilmezse 200 milyara da 300 milyara da çıkacak. Kimse kusura bakmasın, SGK olarak biz borçlarımızı en kısa sürede yasal yollarla tahsil etme yoluna gideceğiz. Çocuklarımızın, emeklilerimizin geleceğini riske atamayız. SGK olarak aktüeryal dengeyi ve sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak zorundayız."

'CHP VE YÖNETİMİNİ KINIYORUM'

İzmir'de sosyal medya platformu Instagram'a getirilen erişim engelini eleştirdiği sokak röportajının ardından tutuklanan ve tahliye olduktan sonra 93. İzmir Enternasyonal Fuarı'na CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in konuğu olarak katılan Dilruba Kayserilioğlu ile ilgili de konuşan Bakan Işıkhan "Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Parti'ye oy vermiş vatandaşlarımıza, bugün burada tekrarlamaktan imtina edeceğim ağır hakaretleri yapan birini, CHP Genel Başkanı İzmir'de bir programda onur konuğu yaptı. Millete hakaret edenler, CHP'nin onur konuğu oluyor. Hep birlikte, karşı olmamız gereken hakaret ve küfür, ana muhalefet partisi ve yöneticileri tarafından meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Buradan hem hakaret ve küfür etmeyi alışkanlık haline getiren terbiye yoksunlarını hem de bunu meşrulaştıran CHP ve yönetimini kınıyorum" ifadelerini kullandı.

'İZMİR'İN MAKUS TALİHİNİ DEĞİŞTİRMEK ELİMİZDE'

İlk, orta ve lise eğitimini İzmir'de tamamladığını anlatan Bakan Işıkhan, ikinci memleketi olarak gördüğü İzmir'i sık sık ziyaret ettiğini söyledi. Bakan Işıkhan, "Ne yazık ki; yaklaşık 25 yıldır İzmir'e bir yatırımın, projenin yapılmadığını da üzülerek izliyorum. Ancak İzmir'in bu makus talihin de değiştirmek Allah'ın izni ve siz kıymetli dava arkadaşlarımın kararlılığı ile bizlerin elindedir" dedi. Bakan Işıkhan, konuşmasının son kısmında Bakanlık olarak özellikle; istihdamın arttırılması, nitelikli işgücü ve sosyal güvenlik konularına önem verdiklerini söyleyip gerek genelde gerek de şehirler özelinde yeni programları hayata geçirmeye devam edeceklerini açıkladı.

'VATANDAŞ KİMSEYE KARA SEVDALI DEĞİLDİR'

Binali Yıldırım da konuşmasında AK Parti'nin oylarının 31 Mart seçimlerinde ciddi oranda azaldığını söyleyerek, "Partimiz ilk defa ikinci parti konumuna düştü. Halbuki biz bir sene önce yüzde 50'nin üzerinde oyla Cumhurbaşkanımızı seçmiştik. Bu kadar süre içinde niye bu düşüş oldu? Bunun üzerinde etraflıca kafa yormak mecburiyetindeyiz. Hepimizin bu konuda fikri var, yapılması gerekenleri de biliyoruz ve inanıyorum ki bunları da yapmakta asla tereddüt göstermeyeceğiz. Yerel seçimleri hafife almak doğru değil. Ülke nüfusunun yüzde 76'sının yaşadığı yerleşim bölgelerinde muhalefet partisi yerel iktidar oldu. Diğer taraftan baktığımız zaman bunun getirdiği fırsatı da görmemiz lazım. Vatandaş CHP'yi görmek istiyor. 'CHP'yi biliyor ama zaman çok geçtiği için bunlar düzelmiştir' diyor. Onun için de 'Acaba bunlara bir baksak mı?' diye yerelde ciddi bir destek verdi. Şimdi bunlar sınavdalar. Bu desteğin karşılığını göreceğiz. Yerelde ortaya koyabilecekleri bir başarı varsa genelde de iktidarın yolunu elbette ki vatandaş açar. Vatandaş kimseye kara sevdalı değildir. Vatandaş işini düzgün yapan, derdiyle dertlenenin yanındadır, desteğini verir. Acaba bu desteğin gereğini yapacaklar mı? İlk gösterge ne yazık ki CHP'de değişen bir şey olmadığını ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanımıza, AK Parti'ye oy verenlere akla gelmedik hakaretleri yapan birisini baş köşeye oturtup yanına almak demek eski CHP'de genel başkan değişse de değişen bir şey olmadığının resmidir. Hayırlı uğurlu olsun" ifadelerini kullandı.

'KÖRFEZ KONUSUNDA HÜKÜMET OLARAK ADIM ATACAĞIZ'

Toplantıda konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise kentsel dönüşüm vaadiyle İzmirlilerden toplanan milyarlarca liranın, buharlaştırıldığını öne sürerek, "'Kentsel dönüşümde İzmir modeli' vaadiyle çıkılan yol, hemşerilerimizin mağduriyetiyle sonuçlanmıştır. İZBETON'da da 2 milyar TL'lik yolsuzluk var. Bu yolsuzluğun içinde Cumhuriyet Halk Partili siyasetçiler, bürokratlar, kooperatif başkanı olan CHP'nin üst düzey siyasetçisi var. Bunu gündemden düşürerek unutturacağınızı zannediyorsanız, yanılıyorsunuz. İzmirlinin her kuruşunun hesabını sizden soracağız. Bu meseleyi ne unutacağız ne de unutturacağız. Bir başka mağduriyet de emekçilere yaşatılmaktadır. Belediyeler ya maaş ödeyememekte ya da evine ekmek götürmek isteyen işçileri işinden etmektedir. Memurların maaşlarında kısıtlamalara gidilmektedir. Ulaşımda yaşanan sorunlar bir türlü çözüme kavuşturulamamaktadır. Körfez'deki kötü koku, yıllardır çözülemeyen bir sorundur. Her gelen belediye başkanı körfezde yüzme vaadi vermiş ve neticede hüsrana uğramıştır. Kötü koku, maalesef şehrimizin makus talihi olmuştur. Biz bu sorunun çözümünü beklerken, şimdi de körfezde canlılar barınamaz hale gelmiştir. Balık ölümleri, İzmir'in beceriksiz yöneticilerinin şehrimizin doğasını da yok ettiğinin somut bir kanıtıdır. Önümüzdeki hafta içi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız ile birlikte İzmir'de körfez ile ilgili bir toplantı yapacağız. Bilim Kurulu oluşturuldu. Bu konuda hükümet olarak gerekli adımları atacağız inşallah" dedi.

'EKREM İMAMOĞLU İÇİN AYRI AÇILIŞ, ÖZGÜR ÖZEL İÇİN AYRI AÇILIŞ'

İzmir Enternasyonal Fuarı'nın İzmir için önemine de dikkati çeken Dağ, bu yıl ilk kez fuara iki kez açılış yapıldığını belirtip, "Bu sene fuar tarihinde bir ilk yaşandı ve iki defa açılış yapıldı. Ekrem İmamoğlu için ayrı açılış, Özgür Özel için ayrı açılış. Tüm İzmirliler, İzmir Fuarı'nı eski görkemli günlerine kavuşması için beklenti içindeyken, CHP; İzmir fuarını Genel Başkanın liderlik kompleksine ve İstanbul Belediye Başkanının PR çalışmasına heba ediyor. Buradan sesleniyorum. İzmir ve İzmir'in sembolü olmuş fuar, sizin kendi kişisel hesaplarınızın çok üstündedir. Buna meze edilmesine izin vermeyeceğiz" açıklamalarında bulundu.

'MUHALEFETİN İKİ EKSİĞİ, HİZMET VE ZİHNİYET'

Önceki dönem Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de toplantıda yaptığı konuşmada, son yerel seçimlerde partisinin vatandaştan bir mesaj aldığını belirterek ekonomideki eksiklikler ile ilgili hem genel merkezin hem kabinenin gereğini yapacağını ifade etti. Pakdemirli, "İşimiz kolay değil ama çok da zor değil. Karşımızdaki ana muhalefetin iki eksiği var. Biri hizmet, diğeri zihniyet. Balıklar başladı kıyıya vurmaya. Biz balıklara yuva yaptık İstanbul'da. Bu tarafta balıkların katliamını seyreden bir parti var. Bırakın insanın yüzmesini, körfezde şu an balık yüzemiyor. Belediye başkanı 'Bu iş hükümetin işi' dedi. CHP'nin attığı yalanlara ben bile inanıyorum bazen. İzmir'in kaynaklarını yanlış kullanıyorlar. Hizmet konusunda sıfır bir yerel iktidar var" diye konuştu.

Sonraki Haber