Altın fiyatları daha da düşer mi ?
Merkez bankalarının faiz kararları geride kalırken, ABD ile Çin arasında gerçekleşen ticaret görüşmeleri ve gelecek makro ekonomik verilerin ardından analistler, ticaret görüşmelerinin negatif ilerlemesi halinde altının ons fiyatında son 6 yılın en yüksek seviyesi olan 1.555 dolar seviyesinin görülebileceğini belirtti.
Merkez bankalarının güvercin duruşunun altın fiyatlarını destekleyeceği beklentisi, altında gelinen seviyenin en önemli katalizörlerinden biri oldu. Küresel çapta merkez bankaları beklentiler yönünde hareket ederek politika faizlerini düşürdü.
AA'nın haberine göre; Çin ile ABD arasında süregelen ticaret savaşları ve dünya genelinde artan jeopolitik riskler merkez bankalarını genişlemeci politikalara zorlarken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, Euro Bölgesinde para politikalarının maliye politikalarıyla desteklenmesinin azami önem teşkil ettiğini söyledi.
ABD Merkez Bankasının (Fed) beklentiler dahilinde faiz indirimine gitmesine rağmen, toplantı sonrası konuşan Fed Başkanı Jerome Powell'ın beklenenden şahin bulunması, altın fiyatlarındaki yükselişi bir nebze olsun baskılamış görünüyor.
Altının ons fiyatı son üç haftanın en yüksek seviyesi olan 1.526 dolara yükseldikten sonra, 1.520 dolar seviyesinde dengelendi.
Analistler, konjonktürün bu şekilde devam etmesi halinde son 6 yılın en yüksek seviyesi olan 1.555 dolar seviyesinin test edilebileceğini kaydetti.
Ticaret savaşlarında yaşanacak iyimser gelişmelerle altın fiyatında belirli gevşeme yaşanabileceğini tahmin eden analistler, 1.480-1.490 seviyesinin altının ons fiyatı için önemli destek olduğunu belirtti.
ALTIN FİYATLAMASINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Merkez bankalarının adımları sonrası yatırımcılar tarafından güvenli liman olarak görülen altının fiyatlamasında ABD ile Çin arasında süregelen ticaret görüşmeleri başta olmak üzere, küresel makro ekonomik veriler, jeopolitik riskler ve siyasi gelişmelerin önemli rol oynaması bekleniyor.
ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşları iki ülkeyi de olumsuz etkilemeyi sürdürüyor. İki ülke de ticaret savaşları sebebiyle ortaya çıkan ekonomik bozulmaları para ve maliye politikalarıyla önlemeye çalışırken, süreci asgari hasarla atlatmaya çaba sarf ediyor.
New York Fed'in Gelecek 12 Aylık Resesyon Beklenti Raporu'nda ABD ekonomisinin Ağustos 2020'de resesyona girme ihtimalini yaklaşık yüzde 38 seviyesinde görüyor. Bu seviye, 2009'dan bu yana ulaşılan en yüksek değere işaret ediyor. 1967 yılından beri bu seviyeye her ulaşıldığında ABD ekonomisi resesyona girdi.
Çin ekonomisi, 2019'un 2. çeyreğinde yüzde 6,2 ile son 27 yılın en düşük büyümesini kaydederken, diğer makro ekonomik göstergelerde de görece negatif seyir izlenmeye devam ediyor.
ABD BAŞKANLIK SEÇİMLERİ DE ALTIN FİYATLARINDA ÖNEMLİ FAKTÖR HALİNE GELDİ
Analistler, ABD'de yaşanacak olası bir resesyon durumunda Fed'in parasal genişlemeyi sürdürmeye devam etmesinin beklendiğini, bu ihtimalin altının ons fiyatını yukarı yönlü destekleyen en önemli faktörlerden birisi olduğunu ifade etti.
ABD'de Kasım 2020'de yapılacak başkanlık seçimlerinin ticaret savaşlarına ilişkin beklentileri temel anlamda etkileyebilecek bir değişken olmaya başladığını belirten analistler, ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim öncesi ABD ekonomisinin resesyona girmesinin tekrar seçilme şansını zorlaştıracağı için ticaret savaşlarında daha yumuşak bir tutum takınabileceğini söyledi.
Analistler, ticaret savaşlarında yaşanacak olumlu gelişmelerin altın fiyatlarını aşağı yönlü etkileyebileceğine dikkati çekti.
Fed Başkanı Jerome Powell'ın gelecek döneme ilişkin faiz kararında ekonomideki verileri dikkate alacağını açıklamasının ardından ABD verilerinin altın fiyatı için öneminin görece arttığını ifade eden analistler, enflasyonda hedeflenen seviyeden uzaklaşılması veya büyümeye ilişkin aşağı yönlü risklerin artması halinde Fed'in faiz indirebileceğini ve bu durumun altın fiyatlarını olumlu etkileyebileceğini dile getirdi.
Analistler, Orta Doğu'da yaşanan gelişmelerin de altın fiyatlarının yönü üzerinde etkili olabileceğini belirtti.
Suudi Arabistan'ın petrol tesislerine yapılan saldırı sonrası ABD ile İran arasında artan gerilimin, jeopolitik riskleri tekrar gündeme taşıdığını ifade eden analistler, ABD ile İran arasında gerginliğin yükselmesi durumunda güvenli liman olarak görülen altına talebin artacağını söyledi.
EURO BÖLGESİ'NİN POLİTİKALARI ALTIN FİYATLARINI DESTEKLİYOR
Euro Bölgesi, ticaret savaşlarından ekonomik anlamda en çok etkilenen bölgelerin başında geliyor. ABD ile Çin arasında yaşanan süreç küresel anlamda talep yetersizliğine neden olurken, ekonomisi ihracat üzerine kurulu Almanya gibi ülkeler düşen talepten olumsuz etkilenmeye devam ediyor.
ECB, son toplantısında bankaların fazla rezervlerinden aldığı faiz oranını sıfırın altında yüzde 0,05'e çekse de bu hamlenin bölge ekonomisindeki kötü gidişi durdurabilecek yeterlilikte olup olmadığı konusundaki endişeler canlılığını koruyor.
Analistler, ECB'nin aylık 20 milyar Euroluk parasal genişleme aksiyonunun altın fiyatlarını yukarı yönlü desteklediğini, Euro Bölgesi'nde maliye politikalarına ilişkin gelişmelerin, altın fiyatları üzerindeki etkilerinin takip edileceğini belirtti.
Denk bütçe politikası izleyen Kuzey Avrupa ülkeleri, kamu harcamalarını artırmak için son ana kadar bekleyeceklerini açıklarken, bu ülkelerin başını Almanya çekiyor. Almanya Finans Bakanı Olaf Scholz, olası bir resesyon durumunda müdahale etmek için milyarlarca Euroluk birikimlerinin olduğunu fakat müdahale etmek için acele etmeyeceklerini ifade etmişti.
Analistler, orta vadede sıkı maliye politikası duruşunun devam etmesi durumunda, ECB'nin genişlemeci para politikasına devam edeceğini bunun da altın fiyatlarını yukarı yönlü etkileyeceğini dile getirdi.
Brexit'in en önemli siyasi risk olarak Avrupa gündeminde yerini koruduğunu kaydeden analistler, bu konuya ilişkin anlaşmazlıkların da altın fiyatlarını desteklemeye devam edeceği değerlendirmesinde bulundu.