5 sektördeki 1 milyon çalışan için yeni teşvik kararı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, tekstil, hazır giyim, mobilya, ayakkabı ve deri sektöründe çalışan yaklaşık 1 milyon çalışanı kapsayacak yeni bir destek paketinin devreye alınacağını açıkladı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yeni yılda yeni teşvik paketi geleceğini duyurdu. Emek yoğun sektörler olan, tekstil, hazır giyim, mobilya, ayakkabı ve deride KOBİ’lere güçlü bir istihdam koruma paketi geldiğini söyleyen Bakan Fatih Kacır, söz konusu teşvik paketiyle ilgili detayları açıkladı.

"İSTİHDAM KORUMA PAKETİ HAZIRLADIK"

Ekonomi gazetesine konuşan Kacır, “İstihdam desteği vereceğimiz sektörleri istihdam yoğunluğuna göre belirledik. Üretimde istihdamın payının en yoğun olduğu imalat sanayi sektörlere öncelik verdik. Biz bu istihdam yoğun sektörleri asla kaybetmek istemiyoruz. Onların rekabet güçlerini korumayı sağlamalıyız. Dolayısıyla içinden geçtiğimiz dönemde, kırılganlık riski daha çok olabilecek sektörlere daha etkin katkı sunmamız lazım. Tüm bunları gözeterek çok ciddi bir istihdam koruma paketi hazırladık” diye konuştu.

"1 MİLYON ÇALIŞANI KAPSAYACAK"

Bu kapsamda 2025 itibarıyla bu sektörlerde çalışan başına önemli destekler vereceklerini açıklayan Kacır, “İddialı ve tüm kesimleri mutlu edecek kapsamlı bir destek programı yolda. Destek paketi 1 milyon çalışanı kapsayacak” dedi. Bakan Kacır, destek miktarını açıklamasa da KOSGEB işbirliğinde çok güçlü bir kaynak sunacaklarının altını çizdi.

 "MUTLU OLACAKLARI, İDDİALI BİR DESTEK PROGRAMI"

Kacır, “Kaynak için rakam telaffuz etmeyeyim ama mutlu olacağı iddialı ve etkin bir destek programı olacağından eminiz” dedi. Kacır, istihdam desteği konusunda bu beş sektörün dışına çıkmak ya da çok genişletmek niyetinde olmadıklarını belirterek, bu konudaki ihtiyaçları belirlemek konusunda çok detaylı bir çalışma yaptıklarını vurguladı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın en öncelikli konularından biri yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancı sanayicinin önünü açmak ve uygun yatırım alanları sağlamak. Bu kapsamda geçtiğimiz aylarda yeni OSB Uygulama Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile OSB’lerde arsa fırsatçılığının önüne geçerek, gerçek sanayi yatırımcısının ihtiyaç duyduğu yatırım alanını tahsis etmeyi hedefleyen Bakanlık, diğer yandan Ulusal Sanayi Alanları Master Planı ve kamu-özel sektör işbirliğinde mega endüstri bölgeleri oluşturmak için harekete geçti.

 Bakan Kacır, ana hedeflerinin, mevcutta yüzde 0,4 olan toplam yüz ölçümdeki planlı sanayi alanlarının payını 2030 yılına kadar yüzde 1’in üzerine çıkarmak olduğunu söyledi.

PLANLI SANAYİLEŞMEDE ÖNEMLİ İVME KAYDETTİK

Almanya gibi gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 1,5’i geçtiğini hatırlatan Kacır, “Şu anda Türkiye’de 363 OSB, 45 de endüstri bölgesi var. Türkiye, planlı sanayileşmede son yıllarda önemli bir ivme kaydetti ve tecrübe kazandı. Ama bu Türkiye için yeterli değil. Bu konuda hızlanabilmek için önemli adımlar atıyoruz” açıklamasını yaptı.

 Bu noktada öncelikle ulusal plan ortaya koyulması gerektiğine işaret eden Kacır, şu bilgileri verdi: “Bu kapsamda ilk kez Ulusal Sanayi Alanları Master Planı hazırlıyoruz. Demiryolu, karayolu, denizyolu gibi tüm lojistik bağlantılarını, enerji nakil hatlarını, tarım ve madencilik faaliyetlerini hesaba kattığımız bir master planı bu. 2053 yılı Türkiye ulaştırma planlarını dikkate alan, tarım arazilerinin gözeten, dolaysıyla ilgili bakanlıklarla işbirliği içinde olduğumuz bir çalışma yapıyoruz ilk fazını özellikle Samsun-Adana- Mersin hattı için ilan edeceğiz. Hedefimiz bu planla bir kere OSB ve endüstri bölgelerinin nerelerde kurulacağını önümüzdeki 20-30 yıl için projektör edebilmek.”

“KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİ ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”

Bakanlığın sanayi yatırımlarını artırmaya yönelik önemli çalışmalarından biri de kamu-özel işbirliğinde kurulacak endüstri sanayi alanları olacak. Kacır, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Önümüzdeki dönemde endüstri bölgeleri tarafında kamu-özel işbirliği üzerine de çalışıyoruz. yani kuracağımız bazı mega endüstri bölgelerinde uluslararası yatırımları da, endüstri bölgesi yatırımcılarını da Türkiye’ye çekmek üzere kamu-özel işbirliği modellerini hukuki zemin oturmaya çalışıyoruz. İşletme, yer tahsisi, yer kiralamaları bütün bunlarla ilgili yeni bir model ortaya koyacağımızı düşünüyoruz. Örneğin, Türkiye’nin Güney bölgesinde 30 milyon m2’lik bir sanayi alanı üzerinde çalışıyoruz. Bizim buraya uluslararası yatırımcılarla da işbirliği yapmamız lazım bunun için de alternatif finansman yöntemleri geliştirmemiz lazım.”

“HEDEFİMİZ TEKNOLOJİ GİRİŞİMCİLİĞİNDE TÜRKİYE’Yİ KÜRESEL MERKEZ YAPMAK"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı öncülüğünde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi yürütücülüğünde düzenlenen Take Off İstanbul’un açılışında yaptığı konuşmada son 22 yılda Türkiye’nin, teknoloji ekosistemini geliştirerek yüksek teknoloji ve inovasyon odaklı bir geleceğe yönelmek için güçlü temel oluşturduğunu söyledi. Milli Teknoloji Hamlesi’nin Türkiye’nin teknoloji vizyonunun somut bir ifadesi olduğunu vurgulayan Bakan Kacır, Türkiye’nin girişimcilik ekosisteminin şu an büyüme ve olgunlaşma evresine girdiğine dikkati çekerek, sağlanan başarıları diğer sektörlere de yaymak için çalıştıklarını anlattı. Etkinliğin 60 paydaş kuruluşla gerçekleştirildiğini bildiren Kacır, “Dünyanın dört bir yanından 1000’den fazla teknoloji girişimcisinin başvurduğu etkinliği bu yıl 23 ülkeden 250 teknoloji girişiminin katılımıyla ve yine dünyanın dört bir yanından 100’den fazla teknoloji yatırımcısının, girişim sermayesi fon yöneticisinin iştirakiyle icra ediyoruz. Hedefimiz Türkiye’yi teknoloji girişimciliğinde küresel merkez haline getirmek” dedi. 2010-2019 arası dönemde yılda ortalama 66 milyon dolar teknoloji girişimlerine yatırım yapılırken son 5 yılda bu ortalamayı 1 milyar doların üzerine yükselttiklerini kaydeden Kacır, “Hedefimiz 2030 yılına geldiğimizde Türkiye’den 100 bin teknoloji girişiminin doğmuş olması ve aralarından 100 teknoloji girişiminin milyar dolar değeri aşarak Unicorn, bizim deyimimizle Turcorn statüsüne erişmesi” diye konuştu.

“YENİ OSB YÖNETMELİĞİ, GERÇEK SANAYİCİYİ MAĞDUR ETMEYECEK”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 5 Eylül’de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve sanayi çevrelerinde çeşitli tartışmalara neden olan Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Uygulama Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’le ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Bu yönetmeliğin ana amacının sanayi arazilerinin üretim yapmak dışında farklı amaçlarla kullanılmasının önüne geçerek, OSB’lerde yatırım yeri bulmakta zorluk çeken “gerçek” yatırımcının önünü açmak olduğunu hatırlatan Kacır, “Sanayiciler, üreticiler, çoğunlukla arzu ettikleri yerlere erişemediklerinden şikayet ediyordu. Biz bunun üzerine çok ciddi çalıştık. Burada bazen yatırım yeri ile yatırımcının buluşamaması problemi olduğunu, bazen de fiyatların sanayi yatırımcılarının beklentilerinin üzerinde olduğunu gördük. Bir sektörde fiyatlar beklentinin ya da ‘normalin” çok üzerinde ise burada istenmeyen birtakım yapıların olduğunu görüyoruz. OSB’ler hiçbir zaman arsa alışverişi yapılan yerler değildir. Ancak gördük ki, mevzuatta boşluklar var. Biz de OSB’deki boş alanların üretime kazandırılması ve yatırımcıyla buluşturulması amacıyla bu yönetmeliği gündeme aldık. Bizim derdimiz sanayi yatırımının önünü açmak” diye konuştu.

Kacır, OSB’lerde şeffaflığı daha ileri düzeye çıkarmak, tüm yatırım yerlerinin hızla sanayicilere açılmasını sağlamak için yeni düzenlemeler getirildiğinin altını çizerek, “Hiçbir OSB, elindeki bölgesindeki boş yatırım yerini bekletemez. Yeni OSB kurulmuş, yatırım yerleri oluşturulmuş, ama yatırım yeri tahsis edilmiyor. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Çünkü sanayicinin yatırım yerlerine ihtiyacı var. Dolayısıyla bu yatırım yerleri mutlaka sanayiciye sunulmalı. Ve bu öngörülebilir, şeffaf kural ve yöntemlerle yapılmalı. OSB’ler sanayi yatırımları için hizmet etmeli öncelikle. O vakit dedik ki yatırım yeri tahsis edilmişse buradaki inşaat tamamlandıktan sonra üretime geçilir ve en az bir yıl üretim faaliyetleri devam eder, daha sonra yatırımcının bu yeri kiralama izni oluşur. Yıllardır bu yatırım yapmıyorsa, o zaman bu yatırım yerini OSB’ye iade etmeli ve OSB burayı bir sanayi yerine vermeli. Biz buraları boş tutamayız. bunu da hızlandırmak için 1 aylık ödeme yükümlülüğü getirdik. Biran önce üretime geçsinler ya da ödesinler. Biz bu kaynaklarının tamamını OSB’ler için kullanıyoruz” açıklamasını yaptı.

3 AYDA BOŞ ALANLARIN 3’TE 1’İ DOLDU

Yeni yönetmelik kapsamında bir platform oluşturarak, Türkiye genelindeki OSB’lerdeki henüz tahsis edilmemiş, yatırımcılara verilmemiş yatırım yerlerini yani teknik adıyla ‘sanayi parsellerini’ her ayın ilk pazartesi günü tahsise çıkardıklarını açıklayan Kacır, “Tüm OSB’lerde yatırım yeri tahsisi için artık tek yöntem bu. Üçüncü ayındayız ve muazzam bir ilgi gördü. Şu anda 3 ayda toplam boş yatırım yerlerinin sanıyorum 3’te 1’i tahsis edilmiş olacak. Uzun yıllar boş duran yerler hızla şimdi yatırımcı ile buluşuyor. Öncelikle arz kanalını açmış olduk” dedi.

 “ANA DÜZENLEMEDEN VAZGEÇMEYİZ”

Sanayi çevrelerinin yeni yönetmelik konusundaki endişelerini değerlendiren Kacır, şöyle devam etti: “Bu yönetmeliği oluştururken, her yaptığımızın arkasında ciddi bir istişare var. Yatırım yeri tahsisi, şeffaf öngörülebilir kurallarla olduktan sonra kriterlerle ilgili ilaveler yapılabilir, yeni kriterler tanımlanabilir bunlar kolay. Bunlarla ilgili derdimiz yok. Burada şunu görüyorum ki, bazı argümanlar öne sürülerek başka taleplerin önü açılmaya çalışılıyor. Biz ana düzenlemenin temel hedeflerinden vazgeçemeyiz. Bizim için bu sanayi politikamızın ana unsurlarından biri. Dolayısıyla bizim ana düzenlemeden vazgeçmemiz beklenemez. Ama biz zaten her gün beraberiz, sıklıkla bunu konuşuyoruz. Bu tür beklentileri bir takım alt düzenlemelerle adımlar atılabilir. Bizim ‘gerçek’ sanayiciyi mağdur etmemiz söz konusu olamaz.”

Kacır, önemli bir yenilik olarak OSB’lerde ve OSB genişleme alanlarında bakanlık olarak yüzde 15 stratejik yatırımlar için alan ayrılabileceğine dair düzenleme yaptıklarını da belirterek, “Bu da Türkiye’de ulusal ve uluslararası yatırımcı için önemli bir ihtiyaçtı. Şu anda 1-15 milyon m2 yer isteyen ulusal ya da uluslararası yatırımcıya alan açmakta güçlük çekiyoruz çünkü” dedi.

Kacır, OSB’lerin Türkiye ekonomisi için önemine vurgu yaparak, önümüzdeki yıl OSB’lere 10 milyar TL’den fazla kaynak ayıracakları bilgisini de verdi.

Sonraki Haber